Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"un "içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi" başlıklı 9. maddesinin uygulanma şartları; - İnternet ortamında yapılan bir yayın olması, - Yapılan yayın içeriği nedeniyle, gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşların "kişilik haklarının" ihlal edilmesidir....

    sitesine erişimin engellenmesini ya da tecavüz teşkil eden içeriğin yayından çıkarılmasını, davalıya ait işyerinde arama yapılarak AKUT ibareli ürünlere el konulmasını, imhasını, davalının eylemlerinin müvekkilinin markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, men'ini, durdurulmasını, önlenmesini, davalının ticaret unvanının sicilden terkinini, verilecek kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının hesabından internet aracılığıyla 19.10.2005 tarihinde 20.000,00TL'nin gönderildiği, internet bankacılığının internet şubesinden müşterisine verdiği ve bankadan da kimsenin bilmediği özel parola ve şifrelerle yapılabildiği, bu işlemlerden dolayı bankaya kusur atfedilemeyeceği gibi davacı iddiası doğru kabul edilse dahi şifresini banka görevlisine vermesiyle, banka görevlisinin yaptığı işlemden dolayı bankanın kurumsal bir sorumluluğu bulunmayacağı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı bankanın dava dışı ...'e . noterliğinden 05.12.2005 günü ... yevmiye no ile keşide ettiği ihtarnamesinde aynen; "Şubemiz müşterisi ...'...

        Davacı vekili, davalının internet üzerinden yayın yapan ... TV isimli internet haber sitesinde 16/12/2013 tarihli "Medya Çalkalanıyor: ... Tecavüz Sanığı Çıktı" başlıklı haberde Taraf Gazetesi'nin aynı tarihli nüshasında yayınlanan "Medya Sektörünü Karıştıran Kredi" haberine dayanıldığını, ek olarak davacının adı ve fotoğrafının da manşetten yayınlandığını, haberin gerçek dışı, uydurma bir haber olduğunu, davacıyı küçük düşürücü, onur kırıcı, rencide edici, nitelikte olduğunu ve davacıyı hedef gösterdiğini iddia ederek, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur....

          telefon görüşmesinin yapıldığı tarihten (4) gün, şikayet dilekçesinin ibrazından ise (3) gün sonra 09.02.2009 tarihinde, www......com isimli internet sitesinde yayınlandığı, yayınlanan konuşmaların içeriğine göre, milletvekili olan katılanın sanığı aradığı, kendisine bir rüşvet olayı ile ilgili olarak, terör örgütü mensupları ile yakınlık kurduğu ve gençlik kolları başkanını görevinden aldığından bahisle bir çok kez ağır sinkaf ifadeleri içeren küfür ve hakarette bulunduğu, değişik ifadelerle bir çok kez ölümle, vurdurtmakla, ortadan kaldırmakla tehdit ettiği, sanığı istifa etmeye zorladığı, konuşma içeriğinin internet sitelerinde yayınlanması üzerine katılanın vekili aracılığıyla 11.02.2009 tarihinde sanık hakkında şikayetçi olduğu ve yürütülen adli soruşturma sonucunda, sanık hakkında TCK'nın 132. maddesinden dava açıldığı, sanığın savunmasında, basına konuşmayı kendisinin vermediğini, kendisine yönelik tehdit ve hakaretleri ispat etmek için telefon görüşmesini kaydettiğini, telefon...

            Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı yana ait haberin 13/04/2014 tarihinde yayınlandığı, davalının haberi 14/04/2014 tarihinde yayınladığı, davacının internet sitesinde yayınlanan finans konusundaki söyleşi içeriğinin sahibinin hususiyetini taşıdığı ve ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu, davalının internet sitesinde bu haberi içeriğini birebir alıp sadece başlık kısmını değiştirmek suretiyle kendine ait internet sitesinde net olarak kaynak göstermeden sadece haberi yapan davacı çalışanının adı ile röportaj yapılanının adı belirtilerek yayınlandığı, haberin başlığını izinsiz değiştirdiği, içeriğini de izin almadan kullanarak davacının çalışanınca yapılmış ve mali hak sahibi olduğu eserden kaynaklanan mali haklarına tecavüzde bulunduğu, sözleşme düzenlenmiş olması halinde sözleşme miktarının 1.000,00 TL olacağı, .... 68. maddesi gereğince de bu miktarın üç katı olan 3.000,00 TL üzerinden maddi tazminat talebinin uygun olduğu gerekçesiyle...

              "http://www...com" www...com internet sitesi ve ......

                Davalı ise internet yoluyla haber yayıncılığı yapmaktadır. Davacının siyasi kimliği nedeniyle hakkındaki haberlere ve eleştirilere karşı daha hoşgörülü olması gerekmekte ise de ifade özgürlüğü yargı içtihatları ve AİHM kararlarında değinildiği üzere başkalarının şöhret ve haklarının korunması için sınırlandırılabilir. Somut olaya gelince, davalının internet sitesinde yayınladığı ve link vererek içeriğini benimsediği kabul edilen haber içeriğinin davacının şöhret ve kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gereklidir. Haberde davacının adı ve soyadı açıkça yazılmak suretiyle .... Belediyesi tarafından yaptırılan hasta yakınları tesisi ihalesine aracılık etmesine karşılık altı milyonluk ikramı kabul ettiği yönünde iddiadan bahsedildiği ne var ki söz konusu iddia ile ilgili somut herhangi bir delil gösterilmediği anlaşılmaktadır....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıya dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davası olup davacı vekili davacı ile ilgili yapılan İnternet yayınına erişimin tedbiren durdurulmasını talep etmektedir. Mahkemece davacı vekilinin tedbiren yayından kaldırma talebinin reddine karar verilmiş olup davacı vekili bu ara kararı istinaf etmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....

                  Ceza Dairesinin kanun yararına bozma sonrası mahkemesince inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, Gereği görüşülüp düşünüldü: Yeni Asır gazetesinin 24.07.2017 tarihli nüshasının 1. ve 4. sayfalarında yer alan "Doktorun suç dosyası kabarık çıktı" ve "doktor suç makinesi çıktı" başlıklı haberler ve www.yeniasir.com.tr internet sitesinde yer alan aynı başlık ve içeriğe sahip haber nedeniyle düzeltme ve cevap metninin yayımlanması ve erişimin engellenmesi ile içeriğin yayından çıkarılması başvurusunda bulunan ... hakkında, internet sitesindeki haber içeriğine "erişimin engellenmesine ve 5187 sayılı Kanun'a göre 3 günlük gazete nüshalarının sunulmadığı gerekçesiyle düzeltme ve cevap metni yayımlanması talebinin reddine" dair verilen kararın kesinleştiği, başvuran hakkında...

                    UYAP Entegrasyonu