Davaya konu olay, “mülkiyet hakkına” dayanmayıp, “şahsi hakka” dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır....
DELİLLER: Tapu kaydı, kredi sözleşmesi, keşif, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere malvarlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye "inanan" adı verilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, 32 parsel sayılı taşınmazdaki adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümü ölen oğlunun karısı olan davalının işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu bağımsız bölümü ölen eşinin satın aldığını, ancak o tarihte boşanma aşamasında bulunduğu ilk eşinden mal kaçırmak amacıyla davacı annesi üzerine tescil ettirdiğini belirterek davanın reddini savunmuş; birleşen davasında da, aynı nedene dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasçılar adlarına tescilini istemiştir. Mahkemece, mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak asıl davanın kabulüne; inançlı işleme dayalı birleştirilen davanın ise kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2018/459 ESAS, 2020/442 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Amasya 1....
Bir başka deyişle, inançlı işlemde zamanaşımı süresinin başlaması için de inanç ilişkisinin sona ermesi gerekir, inançlı işleme konu taşınmaz inanılanda kaldığı sürece zamanaşımı süresinin başlamasına olanak bulunmadığından, davacı ifa olanağından umudunu davanın açıldığı tarihte yitirmiş olacağından zamanaşımının geçirildiğinin kabulüne olanak yoktur. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi E. 2016/10116 K. 2018/9215 T. 19.12.2018) "…Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacının eşinin ekonomik sıkıntısı olduğundan davalının kredi kullanabileceğini, ancak teminat olarak dava konusu taşınmazların kendisine devredilmesi istemesi üzerine güvenerek taşınmazlarını bedelsiz olarak davalıya devrettiğini, ancak davalının kredi çekmediği gibi taşınmazı gayri resmi birliktelik yaşadığı diğer davalıya devrettiğini iddia ederek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....
Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, davada, gabin hukuksal nedenine değil, inanç sözleşmesi hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır... 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği; böyle bir belgenin yokluğu sebebiyle inançlı işlem iddiası kanıtlanamıyorsa, yazılı delil başlangıcı sayılacak nitelikteki bir olgunun varlığı halinde buna itibar edilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Mahkemece inançlı işlem iddiası bakımından bir araştırma yapılmamıştır.Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde, tarafların delillerinin eksiksiz toplanması toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek, eksik soruşturmayla yetinilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir."...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. İnançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delildir....
Bunun dışındaki bir kabul, hem İçtihadı Birleştirme kararının kapsamının genişletilmesi, hemde taşınmazların tapu dışı satışlarına olanak sağlamak anlamını taşıyacağından kendine özgü bu sözleşmelerle bağdaştırılamaz. 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat ve tazminat istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 05.02.1947 tarihli ve 1945/20 Esas, 1947/6 Karar sayılı kararı. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.03.2021 tarihli ve 2018/732 Esas, 2021/335 Karar sayılı kararıyla; 12.07.2017 tarihli protokol gereğince taşınmazın inançlı işleme dayalı olarak devredildiği, davalıların birbirlerini tanıdıkları, Cüneyt tarafından taşınmazın muvazaalı olarak diğer davalı ...’a devredildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....