Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Küpeli olarak belirlendiği, bu kararın 10.08.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlandığı, imzaya itiraza ilişkin dilekçede; borçlu şirketin senedi imzalayının ... Küpeli olduğunu beyan ettiği, ...'in şirket yetkilisi olduğuna ilişkin Ticaret Sicil Gazetesi' nde ilanının iyi niyetli 3. kişiler açısından bildirim mahiyetinde olduğu, bu yönüyle keşide tarihi itibarıyla ...'in şirket yetkilisi olduğu, imzanın da borçlu şirket tarafından ...'e ait olduğu kabul edilmekle, imzaya itirazın reddine karar vermek gerekirken, takibin iptaline yönelik kararı kaldırarak yeniden hüküm tesis eden Bölge Adliye Mahkemesi kararı hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından dört adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun İİK'nun 58. maddeye aykırılık şikayetinin yanı sıra, borca ve imzaya itirazda bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, bonodaki imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İcra ve İflas Kanunu'nun 170/3. maddesinde; "İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir....

        İİK.nun 170/4. maddesinde, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve alacağın %10'u oranında para cezası ile sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip alacaklısı ... takip dayanağı bonolarda lehtar sıfatını taşımakta olup, lehtar, bonodaki imzaların, keşideci ve avalist olan borçlulara ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzanın borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilen keşideci ve avalist durumundaki borçlulara karşı başlattığı takipte, en azından ağır kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Bu husus mahkemenin de kabulündedir. İmzaya itiraza ilişkin dava devam ederken ...’nin ...’ye devredilerek birleşmesi, alacaklı sıfatını kazanan ........

          İcra Hukuk Mahkemesi’nin 06.09.2016 tarih ve 2014/698E. - 2016/766 K. sayılı kararı ile imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği, alacaklının itirazın kabulü kararına karşı istinaf yoluna başvurduğu, ... Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 13.01.2017 tarih ve 2016/225 E- 2017/72 K. sayılı kararı ile HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 170/1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/4. maddesine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE), 2-Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, imzaya itiraz ederek takibin durdurulmasını istemiş, mahkemece borçlunun imzaya itirazının reddine ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına hükmedildiği görülmüştür....

              İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/306 Esas-2020/757 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında, 1- İmzaya itirazın KABULÜ ile, Ankara 30....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2021 NUMARASI : 2020/264 ESAS 2021/535 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....

              protokolü altındaki imzanın davacı borçluya ait olduğunun ikrar edildiği, bu sulh protokolü incelendiğinde; takibe dayanak çekin de yer aldığı dokuz adet çekten dolayı toplam 552.140,00 TL borcun kabul edildiği, ancak taraflar arasındaki anlaşma gereğince toplam 500.000,00 TL ile alacaklı vekili için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 575.000,00 TL'nin taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, ödeme yapılması halinde bu çeklerin iade edileceğinin ve birbirlerini ibra ettiklerinin kabul edildiği, bu şekilde davacı borçlu tarafından takibe dayanak çekten dolayı borçlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmakla, artık bu aşamada imzaya itiraz davası dinlenemeyeceğinden, ilk derece mahkemesince davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, rapor aldırtılarak imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

              Davacının imzaya itirazının incelenmesinde; davacı dava dilekçesinde takibe dayanak çekin yukarıda bahsedilen sözleşmeye istinaden teminat çeki olarak verildiğini iddia ettiğinden, imzaya itiraz ile teminat çeki olarak verildiği iddiası aralarında çelişki oluşturduğundan yapılmış olan imzaya itirazın açıkça yapılmadığı kabul edilerek davacının iddiası mahkememizce inceleme konusu yapılmamıştır. Aksinin düşünülmesi aralarında yapılmış olan sözleşmeye istinaden çeki veren kimsenin piyasaya salmış olduğu sahte imzalı çekten dolayı çıkar elde etmesi sonucunu doğuracaktır. Çek üzerindeki imza borçlanma iradesini temsil eder somut olayımızda çekin kendi iradesiyle verildiğini ikrar eden borçlu soyut bir şekilde yapmış olduğu imzaya itirazla sorumluluktan kurtulamaz bu sebeple yapılmış olan itiraz inceleme konusu yapılmaksızın davanın tümden reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir...'' şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın reddine, karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu