Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun, imzaya itiraz ettiğini, ancak bir yandan da, Ankara 5. İcra Müdürlüğü'ne verdiği 19/04/2019 tarihli taahhüt tutanağı ile açık şekilde borca, imzaya ve yetkiye itirazı olmadığını beyan ettiğini, bu hususu 22/07/2019 tarihli beyan dilekçeleri ile mahkemeye bildirdiklerini, imza borçlu tarafından kabul edilmesine rağmen, dosyanın 18/04/2019 tarihli celse 3 numaralı ara kararı doğrultusunda bilirkişiye tevdiine karar verildiğini, bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, alacaklı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmesi halinde itirazın değerlendirilmesi ve dosyanın yeni bir bilirkişiye gitmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, yeni bilirkişi talepleri yönünden bir inceleme yapılmadan karar verilmesinin de yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir....

, imzaya, borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulüne ve alacaklı tarafın %20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2023 NUMARASI : 2021/645 ESAS- 2023/65 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2021/9473 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından çeke dayalı olarak takip başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını beyanla, imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin davacılara 09/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, itirazın ise 15/04/2021 tarihinde yasal süre geçtikten sonra yapıldığını, ayrıca aynı icra takibi için iki ayrı dava açıldığını, davacının imzaya itiraz etiği çekin İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2021/9459 E. sayılı dosyası ile takibe konulmuş olan çek olduğunu, davacının dava dilekçesinde İstanbul 3....

İlk derece mahkemesi kararında özetle; Aldırılan bilirkişi raporu ile çeklerdeki imzanın borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlanamadığı, itiraza konu imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden borçlunun imzaya itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının davaya konu icra takibinin durması için borca ve imzaya yaptığı itiraz haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu. Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde müvekkilinin Nizip İcra Müdürlüğü'nün 2021/839 Esas sayılı dosyasında takibe konu çekteki imzayı tanımadığını belirttiğini....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/1154 ESAS- 2021/195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkil şirket yetkilisine ya da müvekkil şirket adına senet tanzim etmek üzere yetkilendirilmiş herhangi bilirkişiye ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekilinin duruşmalardaki beyanında özetle; Davanın reddinine karar verilmesini istemiştir....

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Alacaklının takibi sürdürme iradesi mevcut olduğundan borçlunun borca ve imzaya itirazları değerlendirilmiştir. Mahkememizce davacıya ait huzurda, ayakta ve oturarak imza ve yazı örnekleri alınmış, ayrıca imza asıllarını içerir belgeler getirtilerek imza karşılaştırılması için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Grafoloji uzmanı Uz. Dr. Sadullah Güzel tarafından düzenlenen ve Mahkememizce de yeterli görülen 18/03/2019 tarihli raporda "İnceleme konusu çekin arka yüzünde T1 atfen atılmış ciro imzası ile davacı T1 ait karşılaştırma imzaları arasında farklılıklar saptandığından, söz konusu ciro imzasının mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı T1 eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı" davacının imzaya itirazına ilişkin davasının kabulü ile İİK.'...

zarara uğratılmak istendiğini belirterek imzaya itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, dava dilekçesinde davacının imzaya itirazları yanında borca itirazlarının bulunduğu, mahkemenin yalnızca imzaya itiraz hususunda değerlendirme yaptığı ve imzaya itirazı da reddettiği, borca itiraz hususunda değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, davacıların tüm iddialarının değerlendirilmemesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacıların tüm iddiaları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince İzmir 1....

Dava, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde keşideci ile lehdar şirketin imzaya itirazına ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davacı şirket yönünden imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, keşideci bakımından ise imzaya itirazın reddine karar verilmiş olup, taraflar yalnızca keşideci T2 bakımından istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bu nedenle istinaf incelemesi HMK'nın 357. maddesi kapsamında sınırlı olarak yapılmıştır....

UYAP Entegrasyonu