Mahkemece itiraz üzerine aldırılan Adli Tıp Raporunda her ne kadar imzanın borçluya ait olup olmadığı hakkında bir tespite gidilememiş ise de, ilk rapora üstünlük tanınması halinde borçlunun imzaya itirazının reddine, ikinci rapora üstünlük tanınması halinde ise imzanın aidiyeti konusunda oluşan belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması sureti ile imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden ve her iki rapor arasında çelişki oluşmuştur. Ne var ki, her iki rapor da mahkemece istem üzerine alındığından raporlardan birinin diğerine üstünlüğü kabul edilemez (Hukuk Genel Kurulunun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-382 esas, 2009/415 karar sayılı kararı). Bu durumda raporlar arasındaki çelişki giderilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “imzaya itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ereğli (Konya) İcra Hukuk Mahkemesince talebin reddine dair verilen 29.04.2014 gün ve E:2013/91, K:2014/83 sayılı kararın incelenmesi davacı-borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 16.09.2014 gün ve E:2014/18889, K:2014/21487 sayılı ilamı ile; (…Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte keşideci-borçlu ... imzaya itiraz etmiş, mahkemece, borçlunun imza konusunda eşi ...'e yetki verdiği ve imzanın Ogün'e ait olduğu gerekçesiyle ret kararı verilmiştir. Mahkemece karara esas alınan 29.06.2012 tarihli vekaletname ile ...'e araç satış yetkisi ile poliçe imzalama yetkisi tanınmış olup, her ne kadar 05.07.2012 tarihli araç satış sözleşmesi yapılıp araç bedelinin bir kısmının iki adet bono ile ödeneceği belirtilmiş ise de bu hususlardan, ...'...
İcra Hukuk Mahkemesi 28/02/2020 tarih 2019/322 Esas 2020/429 Karar sayılı kararı KALDIRILMASINA; Yeniden esas hakkında; İmzaya itirazın kabulü ile B.Çekmece 3....
Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra dosyası, dosyaya temin edilen yazı ve imza örnekleri, 03/12/2020 tarihli denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu tarafından ileri sürülen imzaya ve borca itiraza ilişkin olduğu, itirazın yasal süresi içinde yapıldığı, mahkememizce yeterli sayıda evrak asılları temin edilerek dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, alınan denetime elverişli bilirkişi raporunda takibe konu senet asıllarındaki imzaların davacı/borçlu ve şirket yetkilisine ait olmadığı yönünde kesin kanaat bildirildiği anlaşılmakla; davacıların imzaya itirazının kabulü ile icra takibinin İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca durdurulmasına, imzaya itiraz kabul edildiğinden diğer itirazların incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaybolan çek karnesinde bulunan 7 adet çekin piyasaya sürüldüğünü, dava konusu çek ile ilgili imzaya itiraz ettiklerini, çekin üzerindeki imzanın da yazıların da müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ile ilgili tek başına bir bilirkişi incelemesi yapılmasına itiraz ettiklerini, bilirkişinin teknik donanım ve techizat eksikliği ile verdiği karara itiraz ettiklerini, dava konusu çek ile ilgili Adli Tıp Kurumunca inceleme yapılması gerektiğini, yetersiz incelemeye dayanılarak karar verildiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 170 maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itirazdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan ATK raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, kesin kanaat içermesine, bu itibarla imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi dosya kapsamına uygun olmakla birlikte İİK'nun 170. maddesi uyarınca imzaya itirazın kabulü halinde takibin iptaline değil, durdurulmasına karar verilmesi gerektiği, ayrıca davalı takip alacaklısının senet lehtarı olmayıp ciranta hamil olduğu, senetteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı bilebilecek konumda olmadığı, yüz yüzelik ilkesi gereği davalı aleyhine para cezasına ve tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup davalı vekilinin istinaf başvurusu kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, para cezası ve tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu adına geçici vasi vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3. SHM'nin 2020/406 E....
Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK 169/a , 170, 170/b, 63 üncü madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.İİK'nın 170/b ve 63 üncü maddeleri gereği borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez, genişletemez. Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itirazı ile birlikte, imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayan borca itiraz sebeplerini de bildirebilir....