GEREKÇE: Dava, İİK'nun 170 maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde imzaya itirazdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan ATK raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, kesin kanaat içermesine, bu itibarla imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi dosya kapsamına uygun olmakla birlikte İİK'nun 170. maddesi uyarınca imzaya itirazın kabulü halinde takibin iptaline değil, durdurulmasına karar verilmesi gerektiği, ayrıca davalı takip alacaklısının senet lehtarı olmayıp ciranta hamil olduğu, senetteki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı bilebilecek konumda olmadığı, yüz yüzelik ilkesi gereği davalı aleyhine para cezasına ve tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup davalı vekilinin istinaf başvurusu kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, imzaya itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, para cezası ve tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu adına geçici vasi vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 3. SHM'nin 2020/406 E....
Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK 169/a , 170, 170/b, 63 üncü madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.İİK'nın 170/b ve 63 üncü maddeleri gereği borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez, genişletemez. Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itirazı ile birlikte, imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayan borca itiraz sebeplerini de bildirebilir....
Davalı kiracı süresi içinde yapmış olduğu ek itirazında, diğer itirazları yanında tahliye emrinin eki olan tahliye taahhütnamesindeki imzaya itiraz ettiğini, herhangi bir tahliye taahhüdü vermediğini, imzalamadığını belirterek, tahliye taahhüdündeki imzaya açıkça itiraz etmiştir. Somut olayda, icra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir. Alacaklı, noterlikçe re'sen tanzim edilmiş veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, tahliye taahhüdündeki imza ve tahliye tarihine itiraz edilmesi halinde İcra Mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemez ( Yargıtay 8. HD'nin 01.11.2017 tarihli, 2017/4070 E, 2017/14346 K. sayılı içtihadı)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Dava, çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte lehdar borçlunun imzaya itirazına ilişkindir. İmzaya itirazın niteliği itibariyle, imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti alacaklıya aittir. Zira, takibe başlayan ve icra dosyasına sunduğu senetteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklı olup; bu iddianın ispat yükü de alacaklıya düşer (Hukuk Genel Kurulu'nun 26/04/2006 tarih, 2006/12- 259 esas ve 2006/231 karar sayılı ilamı). İmzaya itiraz İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesi dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesine esas alınacak yeterli sayıda imza örnekleri toplanmış, bunlara göre de kanaat oluşturan rapor düzenlenmiş ve imzanın borçlunun eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kaldırma/Yeniden Hüküm İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya itirazı nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile; İİK'nun 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına, kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, şartları oluşmadığından para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi, sözleşmenin tek suret olması ve sözleşme aslının davalı tarafça muhafaza ediliyor olması nedeniyle davalının itirazi kayıt niteliğindeki bu çıkıntıya onay verdiği gerekçesiyle mahkememizin kararını bozmuştur. Yüce Daire, davacının el yazısıyla sözleşmenin altına yazdığı ibarenin itirazi kayıt niteliğinde olduğunu, davalının sözleşmeyi bu itirazi kayıtla kabul edip sakladığını belirtmiştir. Oysa, bir sözleşmenin kuruluşu aşamasında itirazi kayıttan söz edilemez. Somut olayda itirazi kayıt değil, sözleşmedeki gerçek taraf iradelerinin ne olduğu, sözleşmenin hangi koşullarda kurulduğu sorunu vardır. Sözleşme, tarafların karşılıklı icap ve kabulleriyle kurulur (TBK'nın 1. maddesi). Sözleşme, hazır olanlar arasında yapılan ve ıslak imzayla imzalanmış bir sözleşmedir. TBK'nın 1. maddesi uyarınca, sözleşmenin kurulmasına esas irade açıklaması açık veya örtülü olabilir....
"İçtihat Metni"Daire : BİRİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1986 Karar No : 357 Esas Yılı : 1986 Esas No : 328 Karar Tarihi : 01/10/986 BELEDİYE SINIRI İÇİNDE MAHALLE KURULMASINA İLİŞKİN BELEDİYE MECLİSİ KARARLARI, YEREL YÖNETİM KURULUNUN KARARI VE VALİNİN ONAYIYLA YERİNE GETİRİLMEKTE OLUP BU KARARLARA BELEDİYE MECLİSİNİN KESİN KARARLARINA KARŞI İTİRAZI DÜZENLEYEN 1580 SAYILI YASANIN 73.MADDESİNE GÖRE İTİRAZ EDİLEMEYECEĞİ HK. … Belediye Meclisinin, …Mahallesinin bir bölümünde … Mahallesi adında yeni bir Mahalle kurulmasına ve sınırlarının saptanmasına ilişkin kararına karşı yapılan itiraz dilekçesi ile bu konudaki Valilik görüşünü bildiren yazı, İçişleri Bakanlığınca 1580 sayılı Yasa nın 73.maddesi uyarınca Danıştay Başkanlığına gönderilip Dairemize havale edilmiş olmakla incelendi....