Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İTİRAZ Borçlular keşideci şirket ve lehdar ciranta şirket, çekteki keşideci ve ciranta imzalarının şirket yetkililerine ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiklerini ileri sürerek takibin iptalini, alacaklı aleyhine %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; bilirkişi incelemesi sonucu imzaların şirket yetkililerine ya da vekalet verdikleri dava dışı ...'ya ait olduğunun ortaya çıkacağını, .....,’nın ...Hafriyat Taşımacılık İnş. Tur. Teks. Gıda Kuy. Petr. Ür. San. ve Tic. Ltd....

    tahrifat iddiaları bir yana borca itirazları da nazara alınarak tespit ve değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğunu, HMK'nun 266. maddesi gereğince senedin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümleri nazara alınmak suretiyle bilirkişi raporu alınmasının usul ve yasaya uygun olacağını, davacının borca itiraz talebinin kısmen reddine dair mahkeme kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayandığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve borca itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Buna göre, itiraz dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir. Somut olayda, borçlu diğer itirazlarının yanı sıra, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunduğu, mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bu hususta mahkemece bir değerlendirme yapılmamış olması HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olmakla birlikte, bu konuda temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. 2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4. maddesinde kambiyo senedindeki imzaya itirazın süresi ve nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, söz konusu maddeye göre takibe konu kambiyo senedindeki imzaya itiraz edecek borçlunun bunu açıkça dile getirmesi gerekmektedir....

      sadece 5.450 TL borcu olduğunu, bu borcu kabul ettiğini ancak davalıya kesinlikle senet imzalamadığını, söz konusu borç ile ilgili olarak davalı ile aralarında bono, senet vs.evrak düzenlemediklerini, davalının imzasını taklit ettiğini, borca ve takibe, ayrıca ve açıkça imzaya borcun fer'ilerine yaptığı itirazın kabulü ile icra takibinin iptalini, alacağın %20'sinden aşağı olamamak kaydı ile kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep etmiştir....

      DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Malatya İcra Müdürlüğünün 2019/27398 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde takibe konu çek incelendiğinde çekin TEB bankasına ait olduğunu, anılan bankanın Tokat Şubesi tarafından verildiğini, çekin keşide yerinin Tokat ili olduğunu, müvekkilinin ikametgah adresinin Tokat olduğunu, ayrıca çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenlerden dolayı davanın kabulü yetkiye, imzaya borca itirazlarının kabulü ile imzaya itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde, borca itiraz sebeplerinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmediğini, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verildiğini belirtmiştir. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak, takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle, itiraz ve şikayetin incelenmesi sırasında genel mahkemelerde açılan menfi tespit davasının ve savcılık soruşturmasının ve ceza mahkemesinde dava dosyasının bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı gibi, dar yetkili icra mahkemesinde ticari defter ve belgelerin incelenmesi, taraflar arasında mal alışverişi olup olmadığının değerlendirilmesi de mümkün değildir. Anılan durum karşısında, mahkemece İİK'nın 168/5. maddesindeki belge sunulmadığından davacının borca itirazının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

      verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının usule aykırı bir karar teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne ve davanın esasına girilmesine, yapılan tebliğin, müvekkil şirket adına icra dosyasına vekalet sunmuş oldukları 04/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesine, yapılan usulsüz tebligat nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet taraflarınca verilmediğinden aleyhe verilen vekalet ücretinin reddine, müvekkil şirket aleyhine yapılan icra takibindeki imzaya, borca, faize, vekalet ücretine ve borcun ferilerinin tamamına itiraz ettiklerinden itirazları gereğince icra takibinin durdurulmasına, haksız olarak talep edilen borç ve faize ilişkin takibin iptaline, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2020/925 ESAS - 2021/552 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Bakırköy 14.İcra Müdürlüğünün 2020/11877 esas sayılı dosyası ile aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiğini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imzanın müvekkilinin huzurunda atıldığını, davacının borcunu ödemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1632 KARAR NO : 2022/1628 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2021/9 ESAS 2022/3 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline 19/09/2019 tarihinde tebellüğ edilen Şefaatli İcra Müdürlüğü'nün 2019/131 Esas icra takibi ödeme emrine dayanak bonodaki imzaya ve borca yasal süresi içinde itirazlarını sunduklarını, açılan takibin durdurulmasını, kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu bonodaki imzaya itirazının ve borca itirazının kabulünü, bono üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığını bilerek iş bu takibi başlatan kötü niyetli...

      yazılan müzekkere cevabı gereğince takip konusu senetlerde imzası bulunan Hüseyin Buğan'ın senetlerin tanzim tarihi itibariyle şirketlerin yönetim kurulu başkanı olduğu ve münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşıldığından davacıların borca itirazlarının reddine, yargılama aşamasında takip durdurulduğundan asıl alacağın %20'si olan 280.000,00 TL icra inkar tazminatının davacılardan alınarak davalıya verilmesinin yerinde olduğu, ancak dava dilekçesinde takibe konu senetlerdeki imzanın Hüseyin Buğan'a ait olduğu belirtilerek bu şahsın borçlu şirketler adına kambiyo evrakı düzenleme hak ve yetkisi bulunmadığının ileri sürülmesinin imzaya itiraz değil borca itiraz kapsamında olduğu anlaşılmış olup, mahkemece bu hususun imzaya itiraz olarak incelenmesi ve bilirkişi Dr....

      UYAP Entegrasyonu