İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir”; 170/4. maddesinde ise “İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder” düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda borçlu imzaya itiraz etmiş ise de, davalı takip konusu bonoya ilişkin olarak borçlunun imzaya itirazını kabul etmiştir. Alacaklı takip konusu bonodaki imzanın borçluya ait olmadığını kabul ettiğinden, imzanın borçluya ait olup olmadığı uyuşmazlık konusu olmaktan çıkmıştır....
GEREKÇE : I- Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, çekteki imzasına ve (kısmen) borca itiraz ettiği, mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, imzaya itirazın kabulüne, davalı aleyhine asıl alacak miktarının %20'si olan 24.280,00 TL tazminata karar verildiği görülmüştür. II- Takibe konu çekteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, çek elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. İmzaya itiraz halinde sadece takibe konu çek ile ilgili tatbike medar imza örnekleri toplanarak bilirkişi incelemesi yapılabileceği davacı borçlunun imzası bulunan (ve ödeme yaptığı) diğer çekler yönünden bir karşılaştırma yapılması mümkün değildir. İtiraza konu dosyada İcra Mahkemesince alınan, bilirkişi raporunda, takibe konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı belirtilmiştir....
Davacı 28/10/2020 tarihinde tebligat usulsüzlüğü ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı her iki tarafça istinafa başvurulmuştur. Davacı borçluya ödeme emri 27/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı borçlu ise 28/10/2020 tarihinde iş bu davayı açmış olup, borca itiraz davası şekli olarak süresinde değildir. Ancak davacı aynı dilekçede tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunduğundan mahkemece öncelikle borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinin değerlendirilmesi, tebligatın usulsüzlüğüne kanaat getirilmesi halinde, davacının borca itirazının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davacının borca itirazının değerlendirilmesi isabetsizdir....
edilmesine, itirazı süresinde yaptıklarına, bonodaki imzanın tarafına ait olmaması nedeniyle imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
zarar görene ve mağdura tebliği ile karara itiraz edilmesi halinde sonucuna göre Nevşehir C....
, yeni delil elde edilmeden açılan kamu davasında mahkumiyet kararı verilemeyeceği gözetilerek, kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararın suçtan zarar görene ve mağdur Hazineye tebliğ edildiğine dair tebligat parçalarının dosyada bulunmadığı nazara alınıp, tebligat yapılıp yapılmadığı ile bu kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, tebligat yapılmamış ise kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararın suçtan zarar görene ve mağdura tebliği ile karara itiraz edilmesi halinde sonucuna göre İzmir C.Başsavcılığının 2009/42932 sayılı soruşturma dosyasının akıbeti araştırılıp tasdikli suretinin temininden sonra değerlendirme yapılması gerekirken yargılamaya devamla eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Noterliği 28.02.2011 tarih 6292 yevmiye numaralı evrakla protesto edildiğini, davacının bu aşamada borca ve imzaya da itiraz etmediğini, ardından diğer senetler de icra takibine konu edilince davacının dava konusu senedin konulduğu icra takibi de olmak üzere tüm takiplere kötüniyetli olarak usulsüz tebligat ve imza itirazı yoluna gittiğini, davacının davaya konu senede ilişkin imzaya itirazının görüldüğü İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi 2011/811 E. 2012/71 K. Sayılı dosyasında imzaya itirazın kabulüne karar verilmiş olup takibin durdurulduğunu, davacının imzaya itirazı hakkında lehine karar verilmiş olmasına rağmen Mahkeme dosyası ile Menfi tespit davasını ikame ettiğini, davacının diğer senetler için de Mahkemede görülen 2011/1144 E. Ve 2011/1145 E. Sayılı ve İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/501 E....
a ait olmadığını bonodaki imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini, takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını alacaklı ve ilişkili olduğu kişi veya kişilerce murisin hesabında bulunan yüklü miktardaki meblağın banka hesabından alınabilmesi için düzenlenen sahte bir bono olduğunu, öncelikle takibin iptali ile dosyadan alacaklı vekiline ödenen 203.820,01 TL nin İcra Müdürlüğü hesabına iadesinin ve borca, ferilerine ve imzaya olan itirazlarının dikkate alınarak senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ve alacağın %10'u kadar para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Borçlular birleşen dava dosyasında icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri ... hakkında ......
Aynı maddenin aynı fıkrasının 4. cümlesi uyarınca ise, inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip durdurulmuşsa, borçlu, senede dayanan alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Somut olayda, mahkemece 06/11/2015 tarihli celsede, borçlu vekiline imza incelemesi için 500 TL gider avansının yatırılması hususunda iki haftalık kesin süre verildiğinin, aksi halde, bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtaren bildirilmesine rağmen, avansın kesin süreden sonra 12/01/2016 tarihinde yatırıldığından bahisle mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/2730 Soruşturma dosyasından alınan bilirkişi raporuna dayanılarak imzaya itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikteki bilirkişi raporları hükme esas alınarak , takibe dayanak senette yer alan 1. ciranta imzasının davacı elinin ürünü olmadığı kanaatiyle davacının imzaya itiraz talebinin kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulmasına, imzaya itiraz kabulüne karar verilmekle borca itiraz talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça tazminat talep edilmiş ise de davalı takip alacaklısının takibe konu senette hamil davacının ise 1. ciranta olduğu ve arada farklı cirantaların olduğu görülmekle davalının senette yer alan imzanın davacının elinin ürünü olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı, takip yapmada kötü niyetli ve ağır kusurlu olmadığı kanaatiyle yasal şartları oluşmayan tazminat talebin reddine ve yine davalı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....