Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi' ne yapılan 01/06/2021 tarihli ödeme emrini içerdiği tebligatı yasal beş günlük sürenin başlaması açısından dikkate alarak hukuka ve usule aykırı bir karar verdiğini, imzaya itiraz edilmesi için yasal beş günlük sürenin tasfiye memuruna yapılan tebligat tarihinden itibaren başlaması gerektiğini, tasfiye memuruna yapılan tebligatın 12/10/2022 tarihli olduğu ve yasal itiraz süresinin de bu tarihte başlaması gerektiğini, mahkemeye yapılan itirazın 17/10/2022 tarihinde yapılıp yasal süresi içinde olduğunu, davanın reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, gerekçeli kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur....

Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....

    Açıklanan yasa maddelerine göre kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, bu sefer adres kayıt sistemindeki adresine, tebliği çıkaran mercice, adresin muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülerek Tebligat Kanunu'nun 21/2. Maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. (Yargıtay 12. HD., 2020/8514 E., 2021/3762 K.). Somut olayda; borçlunun mernis adresi olan “Gökırmak Mah., Yeşilbağ Sk., No.22 Durağan/Sinop” adresine gönderilen tebligatın Cemile Sarı’nın beyanına göre muhatabın taşındığından bahisle 27/04/2021 tarihinde bila tebliğ iade edilmiş, aynı adrese gönderilen tebligatın TK'nın 21/2 maddesine göre 25/05/2021 tarihinde usule uygun tebliğ edilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; HMK.'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun adına çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza ve borca itiraz ettiği, mahkemece ödeme emrinden haciz tarihi olan 23.01.2019 tarihi itibari ile haberdar olunması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacı borçlu şirketin kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği ancak 23.01.2019 tarihli haciz esnasında şirket çalışanı olduğunu beyan eden Yasemin Işık'ın hazır bulunduğu, yetkili temsilcinin hazır bulunmadığı anlaşılmakta olup haciz tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü mümkün değildir....

    Davacı borçlu her şeye itiraz ettiği gibi imzaya da itiraz etmiştir. İmzalar kendisinin olmasına rağmen bu şekilde itiraz etmesi amacının ne olduğunu ortaya çıkarmaktadır.Tüm yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; öncelikle davacının dava dilekçesindeki aleyhe olan hususları kabul etmediğimizi belirterek , davacı borçlunun gecikmiş itiraz süresi olan 3 günlük hak düşürücü süreyi geçirmiş olduğu Sayın Mahkemece göz önünde bulundurularak takibe yapılan gecikmiş itirazın usülden reddine , eğer Sayın Mahkeme gecikmiş itirazın süresinde yapıldığı kanaatinde ise diğer itiraz talepleri bakımından esastan reddine karar verilmesini talep ediyoruz. " şeklinde beyanda bulunmuştur. İlk derece mahkemesi kararında özetle; UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, davacının mernis adresinin, 20/03/2017 tarihden 14/05/2018 tarihine kadar "Yeşilköy Mh. Yeşilköy Halkalı Cd....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/10636 esas sayılı dosya ile başlatılan kambiyo senetlerine gözgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu takip dosyasından müvekkili şirkete ödeme emri tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkili şirkete usulüne uygun olarak tebligat yapılmadığı halde açılan takibin kesinleştiğini ve müvekkili şirkete hacze gelindiğini, müvekkili şirket yetkilileri açılan takipten yaklaşık 6- 7 ay önce İş Bankası yetkilisi tarafından arandığını ve müvekkili şirkete ait imzasız bir çekin bozdurulmak istendiğinin haber verildiğini, çekin imzasız olması nedeniyle o tarihte işlem yapılamadığını, daha sonra aynı çekin imzalı olarak tekrar bankaya sordurulduğunu, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya inkar ettiklerini, müvekkili şirketin çekte yer alan lehtar ve alacaklı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, borca ve faize de itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle takip doyasına konu çek üzerindeki imzaya itirazlarının, çekin düzenleyicisi...

    kalktığını, değişiklikler nedeniyle imza üzerinde de kuşkular oluştuğunu bu nedenle imzaya da itiraz ettiğini beyan etmiş, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraza ilişkindir. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun'un 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır''. Yine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde de; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'' hükmü yer almaktadır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2019/454 ESAS, 2020/565 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine İzmir 13....

    UYAP Entegrasyonu