Dava dilekçesinde davacı imzaya da itiraz ettiğini belirtmesine rağmen, 15/11/2018 tarihli duruşmada, imzanın kendisine ait olduğunu, imzaya itiraz ile açıklamak istediği hususun takip dayanağı bononun imza beyannamesinin sahte şekilde bonoya çevrilmesi hususu olduğunu beyan ettiği, bu hali ile davacının itirazının İİK'nın 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nın 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 6. fıkrasında borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamların icrasına yönelik takibin iptaline ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2019/605 ESAS - 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu bonoda düzenleme yeri olmadığından kambiyo vasfında olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, takibe konu bonoda ise tek imza bulunduğunu, imzaya, borca ve takibin ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2020/810 ESAS, 2021/718 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiller aleyhine İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün 2020/25835 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe konu senedin teminat senedi niteliğinde olduğunu, finansal kiralama sözleşmesi ve yapılandırma protokolü gereği teminat olarak verildiğini, bu nedenle kambiyo senedine özgü takip başlatılamayacağını söyleyerek İİK 170/a maddesi gereğince takibin iptali ile davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya yapılan ödeme emri tebligatı usulsüz ise borçlu, usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren beş gün içinde borca veya imzaya itiraz ederken ayrıca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep etmelidir (Tebligat Kanunu m. 32). Bunun üzerine, icra mahkemesi, ilk önce usulsüz tebliğ şikâyetini inceler, tebligatın usulsüz olduğu kanısına varırsa, ödeme emrinin tebliğ tarihini öğrenme tarihine göre düzeltir, bu tarihe göre borca veya imzaya itiraz beş günlük sürede ise borca veya imzaya itirazı incelemeye başlar. Borçlunun tebligatın usulsüzlüğü hakkında şikâyeti bulunmadıkça icra mahkemesi, tebligatın usulsüz olduğunu re'sen dikkate alamaz. 17....
GEREKÇE: Uyuşmazlık icra takibinde borçlunun tüzel kişiliği bulunmadığından hakkında takip yapılamayacağına ilişkin takibin iptali ve imzaya itiraz davasıdır. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 01/10/2019 tarih 2018/2483 esas 2019/1507 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kabulü ile " şikayetin reddine" karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarih 2019/13367 esas 2020/4057 karar sayılı ilamı ile "Somut olayda davacı borçlu firma vekilinin 24.07.2017 havale tarihli şikayet dilekçesinde taraf ehliyeti olmadığından takibin iptali talebinin yanında borca ve imzayada itiraz ettiği görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın niteliği takibin taliki ve iptali davası olmakla birlikte söz konusu işlem şikayete konu olacak bir durum içerdiğini, şikayet yoluna da durumun öğrenilmesinden itibaren 7 gün içerisinde başvurulması gerektiğini, öncelikle İstanbul Anadolu 21....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3388 KARAR NO : 2022/1759 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2019/324 ESAS 2021/424 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ist. 1. İcra Mud nün2019/13964 nolu dosyasında müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibin yetkili yer olan Urla İcra Müd.'...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2018/291 ESAS 2022/14 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme'si kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı Kanun'un 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Gebze 4....
Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK'nun 170. maddesi kapsamında imzaya itiraz niteliğinde olup, mahkemece itiraz kabul edildiğine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ..... .......