Somut olayda, ödeme emrinin borçlulara 12/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itiraz başvurusunun ise, yukarıdaki maddede belirtilen yasal beş günlük sürede, 17/02/2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Öte yandan muteriz borçlu şirket vekili tarafından dosyaya sunulan ticaret sicil gazetesinin ilgili nüshalarından takip borçlusu ...'nin takibe dayanak çekin keşide tarihinden sonra unvan ve nevi değiştirerek ... unvanını aldığı görülmekle, bu haliyle takibe itiraz etmesinde usul ve Yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, borçluların imzaya itirazının esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
bu senedin altındaki imza ile halihazırdaki yargılama konusu senetteki imzaların açık ve net bir şekilde tutarlı olduğu ve davacıya ait olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin böyle bir borcu kabul etmediğini, böyle bir borcunun olmadığını beyan ettiğini, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve diğer tüm fer'ilere açıkça itiraz ettiğini, davacının, borçlu olmadığını belirtmekle birlikte bunu ispatlayacak herhangi bir belge, delil sunamadığını, icra takibinin dayanağı senedin, kambiyo senedi olup borçlunun işbu bonunun altındaki imzayı "ayrıca ve açıkça" reddetmediği için bu takip yönünden senetteki imzasını kabul etmiş sayılacağını, bu durumda davacının İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve kendisine takibin iptali olanağını sağlayan belgelerle borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini, aksi takdirde takip dayanağının altındaki imzaya "ayrıca ve açıkça'' itiraz edilmediği için aleyhlerine kesin delil olarak değerlendirilip davanın reddine karar verilmesi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Tekirdağ İcra Müdürlüğü'nün 2020/49871 Esas sayılı dosyasında kambiyo takibi yapıldığı, davacı borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak imzaya, borca itiraz ettiği, mahkemece imzaya itiraz yönünden davalı vekilinin bilirkişi ücretini verilen sürede yatırmadığı gerekçesi ile imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği, karara karşı davalı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu görülmüştür....
Olayımıza gelince; takibin 01/01/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden yapıldığı, toplam 56.778,50 TL kira alacağı ve faizinin talep edildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekilinin takip dosyasına sunduğu dilekçesinde aynen "Takip dayanağı olarak gösterilen kira aktinden dolayı alacaklı görünenler T2 ve T1 müvekkilim T4 herhangi bir borcu yoktur. Bu nedenle; takibe, takip dayanağı kira aktine, alacaklı görünen tarafların taraf sıfatına, aylık kira bedeline, borca, ödeme emrine, işlemiş/işleyecek faize, faiz oranına ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ediyoruz." şeklinde takibe itiraz ettiği görülmektedir. Davalı borçlu vekilinin itirazında, alacaklıların dayandığı 01/01/2016 başlangıç tarihli ve yazılı kira sözleşmesi altındaki imzaya itiraz etmediği açıktır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2022 NUMARASI : 2019/577 ESAS - 2022/76 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takip dayanağı çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptaline, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ve takipten 28.08.2014 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca imzaya itirazının yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gerekir....
E sy dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ... olduğu, borçlusunun ... olduğu, alacak konusunun 21.11.2016 başlangıç faizli 10/11/2016 düzenleme tarihli, 6.739,63 TL bedelli fatura olduğu, borçlunun fatura bedeline, borcun fer'ileri olan bölüme ve faize, ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davalı taraf icra müdürülüğüne yaptığı itirazında imzaya itiraz ettiğinden abonelik sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespiti için davacıdan abonelik sözleşmesinin aslını sunması istenilmiş, davacı taraf sunmamıştır. Davacı tarafın da delil olarak dayandığı bu abonelik sözleşmesinin aslını sunması için bu kez davacıya ihtaratlı kesin süre verilmiştir. Ancak buna rağmen sunulmamış olup öncelikle incelenmesi gereken imza inkarı ile ilgili inceleme yapılamadığından davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın REDDİNE dair, Karar ve ilam harcı olan 59,30.-TL harcın peşin alınan 132,88....
ben zaten borcumu kabul ediyorum ve ödeme yapıyorum" dediğini beyan ederek haksız yere imzaya, borca ve faize itiraz eden borçluların takibin iptali davasının reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, takibe konu senetteki imzalar incelenirken davacının babasının imza örneğininde alınmasını, söz konusu yapıdaki diğer daire sahiplerininde tanık olarak dinlenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Sayılı dosyasındaki 16.000 TL'lik senetteki ve bu davaya konu 38.000 TL'lik senetlerdeki imzaların kıyaslanarak takibin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasını talep ettiklerini, takip konusu senet üzerinde bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığından haksız ve hukuka aykırı başlatılan takipte açıkça imzaya, borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, icra takibinin tüm ferilerine itiraz ettiklerini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; öncelikle Bünyan İcra Dairesi 2021/40 E. Sayılı icra dosyasının tensiple tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına, imzaya itirazımızın kabulüyle, takibin müvekkil yönünden iptaline, hukuka aykırı takip başlatan alacaklı/davalı aleyhinde asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, asıl alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; Davacının tedbir talebinin reddine, açılan davanın reddine, takibin durdurulması ve davanın reddi durumunda asıl alacağın %20si oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkili olan davalıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Amasya İcra Müdürlüğünün 2020/5485 Esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 1- Borca itirazın REDDİNE, Takip durmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; niteliği itibariyle, borca, imzaya ve faize itiraz ve tahrifat iddiasına lişikindir....