Borçlunun başvurusu bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4- 5. maddelerine dayalı imzaya ve borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre imzaya ve borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 23/12/2019 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 02/01/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir....
İcra dairesinin yetkisizliğine karar verilerek icra dosyasının yetkili ve görevli Ünye icra dairelerine gönderilmesine, yetkiye, tebligata, imzaya, borca, faize ve ferilere ilişkin itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10' u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; senetlerin sıra senet olduğunu, senetlerin kambiyo vasfında olduğunu, sırf keşidecinin isminin yazılmamasının bononun geçerliliğini etkilemediğini, imzaya itirazları da kabul etmediklerini, yetkili mahkemenin alacaklının bulunduğu yer mahkemeleri olduğunu, bonolarda düzenleme yerinin Bursa olduğunu, Davacı borçlu tarafından yapılan itirazın reddi ile, karşı taraf aleyhine yargılama masraflarının ve ücreti vekalete hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tastik edilen "borç ikrarını" içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda takibe dayanak belgeler, alacaklının iş aktinin borçlu şirket ... tarafından feshedilmesi sebebiyle verilen belgelerdir. Belgelerde iş aktinin 04.06.2014 tarihi itibariyle feshedildiği ve toplam 38.589,73 TL işçi alacakları toplamının alacaklıya ödeneceği taahhüt edilmiştir. Belgeler üzerinde borçlu şirketin kaşesi mevcut olup, kaşe üzerindeki imzaya da itiraz edilmemiştir. Takibe dayanak belge İİK'nun 68. maddesi kapsamında imzası ikrar edilmiş ve belirli bir para borcu ikrarını içeren belge niteliğindedir....
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek istiyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir. Somut olayda; kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte borçlu mahkemeye başvurarak sair şikayeti ile birlikte imzaya itiraz iddiasında bulunmuş olup anılan itiraz ve şikayetlerin takip yoluna göre İİK.'nun 172. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/596 KARAR NO : 2021/600 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2019/371 ESAS 2021/93 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2019/5142 E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, keşideci imzası taklit edilerek çekin imzalandığından bahisle imzaya, yetkiye, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
edilen borca, faize ve tüm ferilerine, ödeme emrine açıkça itiraz ettiğini, ayrıca senedin kötü niyetle ve ağır kusurla düzenlenmiş olması nedeni ile davalı tarafın %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve para cezasına mahkum edilmesine, ödeme emrinin iptaline, takip konusu bonoların kendisine gönderilen suretinde düzenleme tarihinin tam olarak gözükmediği, senetlerin kambiyo vasfının bulunmadığı ve zamanaşımı itirazında bulunduğunu, alacaklı gözüken taraf ile hiçbir hukuki ve ticari ilişkisinin mevcut olmadığını, karşı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, imzası kendisine ait olmayan ve yasal unsurları mevcut olmayan senet icraya konulduğundan zararına sebebiyet vereceğinden icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, takibe konu senetlerdeki imzaların tarafına ait olmaması sebebiyle imza itirazının, yetki itirazının ve sair borca itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline, icra takibinin kötü niyetle ve ağır kusurla başlatıldığından davalının %20'den aşağı olmamak kaydı...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2021 NUMARASI : 2020/597 ESAS - 2021/939 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/13468 Esas sayılı dosyasındaki senetteki imzanın ve yazının müvekkiline ait olmadığını, imzaya - borca - faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini belirterek takibe- borca- yazıya- imzaya- faize- yetkiye itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itirazın reddedilmesini belirterek davanın reddine ve %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı lehtarın takibe konu çekteki imzaya itiraz ettiği, ayrıca borca ve ferilerine de itiraz ettiği, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre takibe konu çekteki keşideci ve birinci ciranta imzasının davacının eli ürünü olduğu, tahrifat iddiasının soyut iddia olarak kaldığı, faize itiraz yönünden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faiz alacağının düzeltildiği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Banktaki hesaplara bloke konulduğunu, kredi kartlarının kullanılamaz hale geldiğini ve banka kartı ile yalnızca ATM'den emekli maaşı çekilebildiğini, 31/12/2019 tarihinde Aliağa İcra Müdürlüğüne verilen yetkiye, imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine o sırada davalının vekili olan avukatın hazırladığı dilekçe ile itiraz edildiğini, dilekçenin davalı tarafından imzalandığını, her ne kadar dilekçede birçok hususa itiraz edilmiş ise de itirazın yalnızca borcun kendisine ve faizine olduğunu, bunun dışında yetkiye ve imzaya herhangi bir itirazın bulunmadığını, borca itirazın haksız olmadığını, davalının kötü niyetli davranmadığını, davalının dava dışı ... AŞ.'nin ortaklarından olduğunu, şirket yönetiminin zaman içerisinde basiretsiz yönetim tarzı ile şirketin çöküşe terkedildiğini, davacı ......
İTİRAZ Muteriz borçlu asıl ve birleşen dava dilekçesinde; takiplere konu senetlerdeki imzanın tarafına ait olmadığını, takip konusu borca, faize ve fer'ilere de itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; imzaya itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile imzanın şikayetçi borçluya ait olduğunun ortaya çıkacağını, senedin temel borç ilişkisinden bağımsız olduğunu bu nedenle borca itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine ve borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece alınan 29.06.2020 tarihli bilirkişi raporu gereğince takiplere konu senetlerdeki imzaların davacı borçluya ait olmadığından bahisle asıl ve birleşen dosyada davanın kabulüne ve Ankara 12....