Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...
Davacı borçlunun istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemin iptal edilmesine yönelik kararı hukuka uygun olup bu karara karşı herhangi bir itirazlarının olmadığını, ancak mahkemenin davanın esasına ilişkin olan imzaya ve borca itirazımıza ve tazminat hükmedilmesi istekleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının "Usul Ekonomisi İlkesi" açısından hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, şöyle ki, ödeme emrinin tebliği işlemi iptal edildikten sonra, icra dairesince taraflarına usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra yeniden aynı gerekçelerle dava açmasının söz konusu olacağından usul ekonomisi ilkesi ihlal edilmiş olacağını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayet ve imzaya, borca itiraz taleplerine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/876 KARAR NO : 2022/991 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇANKIRI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/98 ESAS - 2022/14 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı İcra Müdürlüğünün 2019/1559 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun bulunmadığını, imzaya, borca, ödeme emrine, faiz miktarı ve oranına itiraz ettiklerini belirterek, takibin durdurulması ile tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, imzaya itirazın kabulü ile takibin muteriz borçlu yönünden durdurulmasına, davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminat, %10'u oranında para cezasınına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Dava, İİK 170 uyarınca imzaya itiraz, İİK 169/a uyarınca zamanaşımı itirazı, senet bedelinde tahrifat iddiasına dayalı borca itiraz ve icra haciz tehdidi altında ödenen paranın iadesi davasıdır. İmzaya itiraz davası yönünden, Söke Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 04/01/2022 tarihli raporunda, davaya konu senet altındaki davacılar adına atfen atılı bulunan imzaların davacıların eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi genel mahkemede dava açıldığı gerekçesine dayalı olarak takibin durdurulmasına da karar veremez....
Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-f maddesinde; bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri gösterilmediği gibi, tanzim edenin adı ve soyadı yanındaki adreste de idari birim yazılı değildir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; mahkemece davanın kabulüne, davaya konu icra takibinin İİK' nın 170/3. maddesi uyarınca durmasına karar verilmiş ise de, borca itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, borca itiraz ile birlikte imzaya da itiraz edilmesi ve ispat yükünün davalıda olması karşısında borca itirazlarının da kabulüne, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, borca itirazları hakkında karar verilmemesi ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, icra takibi sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılmasına, davalı şirketin davacı müvekkiline %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, davalı şirketin %10 para cezası ile cezalandırılmasına, takibin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2021/816 ESAS 2022/185 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, dayanak çekteki keşide yerinin Tekirdağ olduğunu, müvekkilinin Finike'de ikamet ettiğini, Finike adliyesinin yetkili olduğunu, ancak Kumluca icra müdürlüğünde takip başlatıldığını, yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacılar aleyhine 4 adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibe konu bonolar üzerindeki imzaya itiraz ettikleri, senedin kambiyo vasfında olmadığını ve borca itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptalini istedikleri, imzaya itiraz yönünden alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre senedin ön yüzünde keşideci T1'a atfen atılan imzaların T1'ın eli ürünü olmadığı , bu nedenle davacı T1 yönünden İİK 170 madde kapsamında takibin durdurulmasına ve takip alacaklısı ile aralarında birebir ilişki olduğundan takip alacaklısının lehtar olması nedeniyle davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi yasaya uygun olup kapsam ve sonucuna itibar edilen bilirkişi raporuna göre takibe konu bonoların ön yüzünde T2'a atfen atılan imzaların davacı T2'ın eli ürünü olduğu, keşideci dışında senedin ön yüzünde bulunan imza aval hükmünde olduğundan imzaların istiklali...
Sayılı dosya ile müvekkili hakkında takip başlatıldığını, müvekkili hakkında başlatılan takibe karşı süresi içerisinde borca açıkça imzaya, ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, 11.02.2015 tanzim tarihli, 2.500.000,00 TL bedelli, 25.06.2019 vade tarihli senet hakkında başlatılan takipte bono üzerinde de açıkça görüleceği üzere T1 T2 VE TİC. LTD. ŞTİ....