HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/569 KARAR NO : 2023/741 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/1146 ESAS 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), İmzaya İtiraz, Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/29582 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine girişilen icra takibinde, kambiyo takibine, borca, faize, imzaya, ferilerine ve yetkiye itirazının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptali ile haksız takip nedeniyle alacaklı davalı aleyhine % 20'den az olmamak kaydıyla tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete çıkartılan tebligatın bila döndüğünü, henüz davacı şirkete gönderilmiş bir tebligat bulunmadığını, diğer davacının mernis adresine TK 21/2.maddeye göre usulüne uygun tebligat yapıldığını, davacı Halil İbrahim Deniz yönünden takibin kesinleştiğini, imzaya itiraz hakkının bulunmadığını, ayrıca imzaya yönelik itirazın haksız olduğunu söyleyerek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince;"Davacı borçlu Halil İbrahim Deniz in usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, Davacı Halil İbrahim Denizin borca ve imzaya itirazının süresinde olmadığından REDDİNE, Davacı T1 T1 Tic. Ltd. Şti.'nin borca itirazının subut bulmadığından REDDİNE , Davalının tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE , karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS - 2021/529 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine bono alacağından dolayı takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ayrıca borca itiraz ettiklerini, borcun varlığı kabul edilse dahi zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, söyleyerek takibin iptaline ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi'nin 26.11.2020 tarih ve 2020/204 Esas, 2020/2632 Karar sayılı kararıyla davacının taraf ehliyetinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının kaldırıldığı, dosyanın 2021/52 esasına kaydedilmesi sonrasında yapılan yargılaması sonunda; şikayetin kabulü ile davacı hakkında yapılan takibin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği, borçlunun, takip dosyasından kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte aynı davada itiraz ve şikayetlerini ileri sürebileceği gibi tebliğ usulsüzlüğünü ayrı bir davada, borca ve imzaya yönelik itirazlarını, ayrıca takibe yönelik şikayetlerini ayrı bir davada ileri sürmesinin mümkün olduğu, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile borca ve takibe yönelik itiraz ve şikayetlerini ayrı ayrı dava açarak talep etmesi halinde borca, imzaya itiraz ve şikayetin yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı usulsüz tebliğ şikayetinin...
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı, borçlu hakkında çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmış, borçlu vekili, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, takibe konu çeklerdeki imzanın borçluya ait olup olmadığı tespit edilemediğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İİK'nun 168/4-5. maddesi uyarıca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte imzaya ve borca itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan ıslah yoluyla dahi ortadan kaldırılamaz. Dolayısıyla bu süre mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tekstil Limited Şirketi’nin kurulmasından sonra çeklerin sanık ... tarafından mağdur ...’ye alınan mal karşılığında verildiği, çekin bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, çekte keşideci şirket yetkilisi olan sanık ...’ın imzaya ve borca itiraz ettiği, böylece sanıkların farklı bir imza atarak ya da başkasına attırarak suça konu çekleri mağdura verip ödeme yapmayarak ve imzaya ve borca da itiraz etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, Sanık ... aşamalarda değişmeyen ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek şirketin resmi olarak kendi adına olduğunu; fakat şirketle ilgili tüm işlemlerin diğer sanık tarafından yürütüldüğünü, suça konu çekle ilgili olarak bir işlem yapmadığını ve çeki alıp mal veren mağduru tanımadığını belirttiği, mağdurun da sanık ...’ı tanımadığını, kendisinin sanık ... ile muhatap olduğunu ve bu sanıkla aralarındaki cari hesap ilişkisi gereğince biriken borca karşılık olarak çek verildiğini belirttiği...
Davacı vekili dava dilekçesinde imzaya itiraz ile birlikte borca itiraz ettiklerini de belirtmiş olduğu halde, ilk derece mahkemesi tarafından sadece imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, borca itiraz yönünden değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi HMK.'nun 297/2. maddesinin açık hükmüne aykırıdır. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; yukarında belirtilen sebeplerle yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığı anlaşıldığından, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Kayseri 4....
Buna göre, imzaya itiraz istemi reddedilmiş olmakla mahkemece davacı borçlunun, takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilerek para cezası konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırı olduğundan, ilk derece mahkemesi kararının re'sen kaldırılmasına, davacı tarafından açılan imzaya ve borca itirazının reddine, takip konusu olan 40.000,00- TL'nin %10'u olan 4.000,00- TL para cezasının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, karar vermek gerekmiştir....
Lehtar keşideciye karşı takip başlatmış, keşideci T1 imzaya ve borca itiraz etmiştir. İmzanın denetlenmesi noktasında örnek imzalar alınmış, dökümanlar toplanmış, dosya uzman bilirkişi İrfan Bayar'a tevdii olunmuştur. Bilirkişi İrfan Bayar 07.10.2019 günlü raporunda imzanın T1 elinden çıktığını mütalaa etmiştir. Rapor mahkememizce denetlenmiş hükme yeterli görülerek..." gerekçesi ile "imzaya itirazın reddine, koşulları gerçekleşmediğinden inkar tazminatı takdirine yer olmadığına" karar verilmiştir....