Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkinin Temmuz 2017 tarihinde başladığını, müvekkili şirketin davacı borçluya mal sattığını, faturalara karşılık olarak müvekkili şirkete ortalama 220 gün vadeli sıralı senetler verildiğini, dava dışı Turgay Uçal'ın söz konusu senetlere aval olarak imza attığını, Turgay Uçal'ın T1 abisi olduğunu, ödenmeyen senetlere ilişkin takip başlattıklarını, borçlunun senetteki imzaya ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla borçlu tarafından yapılan borca ve imzaya itirazın reddini istemiştir....

a ait olmadığını bonodaki imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini, takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını alacaklı ve ilişkili olduğu kişi veya kişilerce murisin hesabında bulunan yüklü miktardaki meblağın banka hesabından alınabilmesi için düzenlenen sahte bir bono olduğunu, öncelikle takibin iptali ile dosyadan alacaklı vekiline ödenen 203.820,01 TL nin İcra Müdürlüğü hesabına iadesinin ve borca, ferilerine ve imzaya olan itirazlarının dikkate alınarak senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ve alacağın %10'u kadar para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Borçlular birleşen dava dosyasında icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri ... hakkında ......

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2020/75 ESAS - 2022/221 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İlgili icra dosyası üzerinden müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip konusu bonodaki keşideci ve kefil imzalarının müvekkillerine ait olmadığını, imzaya itirazları olduğunu, son alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, önceki rapor ile arasında farklar olduğunu belirterek imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, borca ve imzaya itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

    Dava dilekçesinde imzaya itiraz ibarelerine yer verilmiş ise de, yargılama sırasında davacının takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz etmediğinin anlaşıldığı, takibe konu senet üzerinde davalı tarafından beyaza imzanın kötüye kullanılması ve evrakta sahtecilik yapılarak yazı eklendiği iddiasında bulunulmuş ise de, bu hususta yazılı bir belge sunulmadığı, senedin Türk Ticaret Kanununda belirtilen tüm yasal unsurları içerdiği, kambiyo vasfında olduğu, ilk derece mahkeme kararında da belirtildiği üzere, açığa bono düzenlemesi mümkün olup, senedin boş bırakılan kısımlarının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının tahrifat kapmasında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafından senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğuna ilişkin herhangi bir yazılı belge sunulmadığı, borca itirazda bulunulmuş ise de, borcun ödendiğine dair İİK.169/a maddesi kapsamında bir belge sunulmadığı anlaşılmakla, borca itiraz nedenleri yerinde görülmemiştir....

    daha ayrıntılı yazılı yargılamayı gerektirecek nitelikte inceleme yapamayacağı, iddiaların ispatı açısından tanık veya bilirkişi incelemesine başvuramayacağı gerekçesiyle mahkemenin özel yetkili mahkeme olması ve basit yargılama yaptığı hususu birlikte değerlendirilerek İİK 169/a-1, 169/a-2 ve 170/b maddesinin atfıyla İİK 68/1- 3 gereğince borçlunun borca itirazının reddine; gerek borca itiraz gerek imzaya itiraz yönünden takip durdurulduğundan borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu asıl alacak miktarının %20'si olan 12.311,76 TL inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takip konusu asıl alacağın %10'u olan 6.155,88 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına karar verilmiştir....

    Bu bakımdan imzaya itiraz haksızdır. Öte yandan borçlu borca itiraz ettiğini bildirmekle birlikte itirazını hangi somut gerekçeye dayandırdığını açıklamadığı gibi İİY'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden birini de sunmamıştır. Bu nedenle borca itiraz isteminde haksız bulunmuştur...." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, İmzaya ve borca itirazın reddine, İtiraz ile birlikte İİY’nin 170/2. maddesine göre takibin durdurulması kararı verilmediğinden, İİY’nin 170/3. maddesi gereğince borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; yerel mahkemece İİK'da belirtildiği üzere borçlunun borca karşı haksız itirazda bulunması karşısında reddedilen miktardan %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerekirken kötü niyet tazminatına karar verilmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

    Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve rapor doğrultusunda imzaya itirazın reddine karar verilmesi de yerindedir. Davacının sair itirazları ise borca itiraz niteliğinde olup İİK'nın 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı ve itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacının İİK'nın 169/a maddesi gereğince iddialarını ispatlayamadığı, takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmış olup, mahkemece davacının borca itirazının reddine ilişkin duruşmalı olarak verilen karar yerindedir....

    DAVA Davacı borçlu vekili itiraz dilekçesinde, takip konusu senetler üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve borcu bulunmadığını beyanla imzaya borca ve tüm ferilere itirazla takibin iptali ile icra tazminatına ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen 06.01.2022 havale tarihli raporda takibe konu senetteki imzaların borçlunun eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı, raporun denetime uygun olduğu, imzaya itirazın reddi gerektiği öte yandan, davacının borçlu olmadığına dair resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge sunamadığından borca itirazının da yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/554 ESAS - 2020/322 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Konya 7. İcra Müdürlüğü 2019/8376 Esas sayılı dosyasına konu edilen senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıya borcu bulunmadığını ve aralarında herhangi bir hukuki ilişkinin olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiğini, icra takibinin durdurulması ve iptali yönünde karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı T1 ve diğer bono borçlusu Ferdi Bulut'tan olan alacağının ödenmemesi üzerine Konya 7....

      UYAP Entegrasyonu