İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu senedin devir sözleşmesine istinaden teminat senedi olarak verildiğinden bahisle takibin iptalini talep etmiş ise de iddialara yönelik hiçbir belge sunulmadığı gibi takibe dayanak senet metninde bu hususun bulunmadığı, borca itirazına ilişkin ise İİK madde 169/a'da öngörülen ve takip hukuku açısından geçerli, yazılı bir belge de sunamadığı, tensip zaptı ile verilen süre içinde delillerini sunmaya yönelik beyanda bulunmadığı, kaldı ki imzaya itiraz dışında, bu iddialarının şekli inceleme yapan mahkememizde ileri sürülemeyeceği, davacının varlığını iddia ettiği devir sözleşmesindeki imzaya da açıkça itiraz etmediği anlaşıldığına göre davacının işbu sair iddialarına itibar edilmediği, faiz ve fer'ilerine ilişkin itirazları incelendiğinde, bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor ile 147,55 TL fazla takip yapıldığının belirlendiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/412 Esas, 2020/464 Karar sayılı ilamı ile senette tanzim yerinin yazılı olmaması nedeniyle kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı gerekçesi ile İİK. 170/a. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği, bunun üzerine alacaklı tarafından senedin ilamsız takibe konu edildiği, borçlu vekilinin senetteki imzaya itiraz etmeyerek borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu görülmüştür. İİK.'nın 68/1. maddesinde; "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun örnek 10 nolu ödeme emri tebliği üzerine icra mahkemesine başvurarak imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, ayrıca takip talebi ve ödeme emrinde ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgilerinin gösterilmediğini ileri sürerek ödeme emri ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; borçluya tebliğ edilen 10 örnek ödeme emrinde borçlu tarafından para yatırılacak hesap numarası ve banka şubesinin yer almadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir...
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur....
Banktaki hesaplara bloke konulduğunu, kredi kartlarının kullanılamaz hale geldiğini ve banka kartı ile yalnızca ATM'den emekli maaşı çekilebildiğini, 31/12/2019 tarihinde Aliağa İcra Müdürlüğüne verilen yetkiye, imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine o sırada davalının vekili olan avukatın hazırladığı dilekçe ile itiraz edildiğini, dilekçenin davalı tarafından imzalandığını, her ne kadar dilekçede birçok hususa itiraz edilmiş ise de itirazın yalnızca borcun kendisine ve faizine olduğunu, bunun dışında yetkiye ve imzaya herhangi bir itirazın bulunmadığını, borca itirazın haksız olmadığını, davalının kötü niyetli davranmadığını, davalının dava dışı ... AŞ.'nin ortaklarından olduğunu, şirket yönetiminin zaman içerisinde basiretsiz yönetim tarzı ile şirketin çöküşe terkedildiğini, davacı ......
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya, borca ve faize itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın kabulüne, takibin muteriz borçlu yönünden durdurulmasına, asıl alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatı ile %10'u oranında para cezasına hükmedilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
el ürünü olmadığının tespit edildiği, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu ve kesin kanaat içermesi nedeniyle hükme esas alındığı , davacının imzaya itirazında haklı olduğunun anlaşıldığı açıklanarak davacının imzaya itirazının kabulüne, Hatay İcra Müdürlüğünün 2019/36312 Esas sayılı dosyasındaki takibin 04/01/2019 düzenlenme tarihli 12/03/2019 vade tarihli 135.000 TL meblağlı senet yönünden durdurulmasına, davacı borca itiraz ederek senetlerin sonradan doldurulduğunu ve teminat senedi olduğunu iddia ettiği ancak bu iddialarını yazılı belge ile ispatlaması gerektiği fakat ispat edemediğinin anlaşıldığı belirtilerek davacının borca itirazlarının reddine, tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
itirazların reddine karar verildiğini, bu davanın sadece imzaya itirazların değil, aynı zamanda borca itirazları da içerdiğini, dava dilekçesi içeriğinden, böyle bir borcun bulunmadığını ifade ettiğiklerini yani borca da itiraz edildiğinin açık olduğunu, imzaya itiraz dışındaki tüm itirazlar borca itiraz olarak kabul edileceğinden, gerek dava dilekçesindeki borca itirazlar gerekse yargılama sırasında ortaya çıkan tahrifat hususu dikkate alındığında öncelikle haklı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken haklı borca itirazların reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, halbuki, mahkemeden, itirazların ve bilirkişi raporu ile tespit edilen tahrifat hususu doğrultusunda bilirkişilerce daha detaylı bir inceleme yapılmasının talep edildiğini, İzmir 19....
Esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, davalı tarafından yasal süresi içerisinde davacı bankadan herhangi bir kredi kartı ve veya kredi kullanılmadığı beyan edilerek borca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, Mahkememizce davalın borca itiraz sebepleri dikkate alınarak imzaya ilişkin itirazı bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere takip konusu sözleşme suretleri davalıya tebliğ edilmiş ise de davalı tarafça verilen kesin süre içerisinde imzaya itirazı olduğuna dair bir beyanda bulunulmadığı, Mahkememizce davacı banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme alınan bilirkişi raporunda davacı bankanın takip tarihi itibariyle 22.494,89 TL asıl alacak, 5.261,47 TL işlemiş faiz, 263,08 TL faizin %5 gider vergisi ve 211,70 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 28.231,14 TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği, taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edilmediği, Mahkememizce bilirkişi raporu denetime ve hükme esas almaya elverişli mahiyette görülmekle bilirkişi raporuna...
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, senedin üzerindeki imzanın vekil edenine ait olmadığını, senedin sahte olarak tanzim edildiğini, imzaya ilişkin olarak eksik inceleme yapıldığını, takibe dayanak senedin sonradan doldurulduğunu, bu konuda vekil edeni tarafından şikayette bulunulduğunu, savcılık dosyası ve Fethiye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/5 değişik iş sayılı dosyalarının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz ve İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış borca itiraz davasıdır. İlk Derece Mahkemesince Adli Tıp Kurumundan bilirkişi raporu aldırılmış, 23.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda senet üzerindeki davacı borçlu T1 adına atılı imzanın davacı T1 eli ürünü olduğu tespit edilmiştir....