İcra Dairesi'nin 2022/720 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile takip başlatıldığını, söz konusu takibe, ödeme emrine, borca, yetkiye, imzaya, faiz oranına, faize, işlemiş faize, komisyona ve takibin tüm ferilerine itiraz edilerek Bodrum 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/105 Esas sayılı dosyasında şikayet yoluna gidildiğini, mahkemece dosya kapsamında imza incelemesi yapılarak bir hüküm tesis edilmesi gerekirken dosya üzerinden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 09/01/2018 keşide, 09/01/2019 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli senette bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....
Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, davalıların icra takibine itiraz ettiğinden icra takibinin durduğunu, bu nedenle davalıların haksız itirazlarının iptali ile %20 oranından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalılar vekili davaya cevap dilekçesi ile; davacı banka tarafından müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibinde imzaya, borca ve borcun ferilerine itiraz ettiklerini, takip dayanağı sözleşmeler üzerindeki imzaların hiçbirinin müvekkili şirketi temsil ve borçlandırıcı işlem altına sokmaya yetkili kişilerin ve müvekkili ...'...
İcra Müdürlüğünün 2020/2334 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibe dayanak senetlerde bulunan imzaların kendisine ait olmadığını, ayrıca bu senetlerden haberdar olmadığını buna ilişkin tebligat yada prostesto gelmediğini bu nedenlerle faize ferilerine ve takibe konu senetlerdeki imzaya itiraz ettiğini beyanla, takibin durdurulmasını ve iptalini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalının borca ve ferilerine itiraz ettiğini, ancak takibe itirazı sonrası ... tarihinde ana para alacağı olan 4.100,00 TL'yi müvekkili şirket banka hesabına ödediğini, ancak davalının icra takibine itirazı nedeniyle icra takibindeki faiz alacağı, vekalet ücreti, harç ve masraflar yönünden takip durdurulduğu için tahsilat yapılamadığını belirterek, davalının takip tarihine kadar işlemiş faiz ve diğer feri alacaklar yönünden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkememizce Antalya ......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1668 KARAR NO : 2021/1353 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇANKIRI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2019 NUMARASI : 2019/49 ESAS - 2019/114 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı icra müdürlüğünün 2019/1559 esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun bulunmadığını, imzaya borca, ödeme emrine, faiz miktarı ve oranına itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulması ile tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/412 Esas, 2020/464 Karar sayılı ilamı ile senette tanzim yerinin yazılı olmaması nedeniyle kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı gerekçesi ile İİK. 170/a. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği, bunun üzerine alacaklı tarafından senedin ilamsız takibe konu edildiği, borçlu vekilinin senetteki imzaya itiraz etmeyerek borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu görülmüştür. İİK.'nın 68/1. maddesinde; "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz....
Davalı borçlu itiraz dilekçesi ile, borca, faize ve imzaya itiraz ettiğini bildirmiş ancak davacı alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisine açıkça karşı çıkmamıştır. İİK'nin 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Borçlunun kira ilişkisine açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nin 269/2. maddesi gereğince sözlü kira ilişkisinin kesinleştiğinin kabulü gerekir. Eş söyleyişle davalı borçlu takibe itirazında açıkca ve ayrıca sözlü kira sözleşmesine ve alacağın miktarına karşı çıkmadığına göre, kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiştir. İtirazın kaldırılması davalarına özgü olarak, İ.İ.K.nun 63. maddesi hükmü uyarınca borçlu, borca itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla bağlı olup, yargılama ve doğal olarak istinaf aşamasında bu sebepleri değiştiremez ve genişletemez....
Davacı vekili dava dilekçesinde, imzaya itiraz, borca ve faize itiraz yanında, İİK'nın 294. maddesi uyarınca konkordato kesin mühleti içinde takip yapılamayacağı ve ödeme emrinin yasal unsurları taşımadığı iddiaları ile takibin iptalini istemiş olup, kararın gerekçesinde sadece imzaya, borca ve faize itiraza ilişkin taleplerin değerlendirildiği, davacının diğer iddialarına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı ve kararın bu yönüyle bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Olayımıza gelince; takibin 01/01/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden yapıldığı, toplam 56.778,50 TL kira alacağı ve faizinin talep edildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekilinin takip dosyasına sunduğu dilekçesinde aynen "Takip dayanağı olarak gösterilen kira aktinden dolayı alacaklı görünenler T2 ve T1 müvekkilim T4 herhangi bir borcu yoktur. Bu nedenle; takibe, takip dayanağı kira aktine, alacaklı görünen tarafların taraf sıfatına, aylık kira bedeline, borca, ödeme emrine, işlemiş/işleyecek faize, faiz oranına ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ediyoruz." şeklinde takibe itiraz ettiği görülmektedir. Davalı borçlu vekilinin itirazında, alacaklıların dayandığı 01/01/2016 başlangıç tarihli ve yazılı kira sözleşmesi altındaki imzaya itiraz etmediği açıktır....
DAVA KONUSU : İMZA ve FAİZE İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 4. İcra müdürlüğünün 2020/16852 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, takip dayanağı senetteki imzanın müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını, takipte istenen faiz oranının da fahiş olduğunu beyanla, imza itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, terditli olmak kaydı ile takipte talep edilen faiz oranının da iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; imzaya itirazın takibi sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, imzaya itiraz ile birlikte borca itirazın ileri sürülmediğini, faiz oranının iptal edilmesi gerektiği yönündeki iddianın imza inkarı ile aynı anda ileri sürülemeyeceğini beyanla, davanın reddine, davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....