Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 68/a-4. maddesi göndermesiyle ve HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 211/b maddesinde; imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre, hakim, bilirkişi incelemesine karar verir ise; ''....önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir.'' hükmü gereğince işlem yapar. Somut olayda, imzaya itiraz davası sırasında davacı vekili imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulunduğu resmi ve özel mercileri beyan etmiş, bunun üzerine, mahkemece, ilgili yerlerden karşılaştırma yapmaya elverişli imzaların getirtilmesine yönelik işlem tesis edilmiştir....

Borçlu itiraz eden söz konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2016/8596 Esas 2016/7765 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, İİK'nın 265. m. ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmıştır, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak itiraz edilmesi mümkün değildir. İmza itirazı, açılacak bir menfi tespit davasında yapılacak yargılama sonucunda değerlendirileceğinden, bu itiraz ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden değildir. " gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

    Mahkemece; ispat yükünün alacaklıda olduğu göz önünde bulundurularak, alacaklıya, borçlu şirket yetkililerinin imza örneklerinin nerelerde bulunduğunu beyan etmesi (dosyada borçlunun 23/02/2015 tarihli itiraz dilekçesinde imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulundukları resmi mercileri bildirdiği ve dosyada toplanmış olan borçlu şirket yetkililerine ait mukayeseye esas bir kısım belgeler de dikkate alınarak) için kesin süre verilmesi, imza örnekleri, ilgili yerlerden getirtilerek, usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilirkişi tarafından borçlunun bildirmiş olduğu imza örneklerinin rapor tanzimine yeterli görülmediğinin belirtilmesi durumunda ise, borçlu şirket yetkililerine İİK’nun 68a/5. maddesi uyarınca meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, geldiklerinde, imza ve yazı örnekleri alınıp usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinden mahkemece davalıya tensip 6 nolu ara kararı gereğince yasanın öngördüğü bu usule uyulmadan ispat yükü ters çevrilerek...

    O halde mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda açıklanan yöntem ve ilkelere uygun olarak borçluların imza örneklerinin getirtilmesi ile bilirkişiden yeni bir rapor alarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, İİK'nun 170/3. maddesi gereğince icra mahkemesi İİK'nun 68/a-4. maddesine göre yapacağı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olduğunu tespit eder ise ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

      Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş, davacının imza örnekleri huzurda alınmış ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı .kesin kanaat içerir ve hükme esas alınmaya elverişli olup, Adli Tıp Kurumu imza incelemesinde son merci olmadığından imzaya itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      e-imza e-imza e-imza e-imza...

        nin olduğu takip konusu çekteki aval imzalarının aradaki uzun süreli ticari ilişkiye güvenilerek, davalı şirket huzurunda alınmadığını, çekin taraflarına aval imzalı olarak teslim edildiğini, takipteki diğer borçluların davacının babası ve kardeşi olup, bunların da imzaya itiraz etmediğini, davacının itiraz ettiği imzanın yanında bulunan TC kimlik numarasının da davacıya ait olduğunu, bu nedenle davacının takip konusu çekte itiraza konu ettiği imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmelerinin mümkün olmadığını, imza incelemesine diğer borçluların da dahil edilerek bu imzayı kimin attığının tespit edilmesi gerektiğini, diğer borçlulardan birinin davacının imzasını taklit ederek sahtecilik yaptıklarının anlaşılması haline suç duyurusunda bulunma olanağının olacağını, yapılacak imza incelemesi sonucunda, imzanın davacıya ait çıkmaması durumunda, daha önce aynı şekilde alınıp tahsil edilen çeklere itiraz edilmemesi, takipteki diğer borçluların imzaya itiraz etmemeleri ve davacının itiraz ettiği...

        UYAP Entegrasyonu