İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kötüniyetli olarak imzaya itiraz ettiğini, her ne kadar çekin keşide tarihi 28/01/2019 olsa da müvekkiline 12/11/2018 tarihinde verildiğini, davacı şirketin 07/01/2019 tarihinde imza yetkilerini değiştirdiğini, kötü niyetli olarak imzaya itiraz ettiğini, davacının müvekkili hakkında şikayette bulunduğunu, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, soruşturma kapsamında mali müşavir tarafından düzenlenen raporda çekin müvekkilin defterine 12/11/2018 tarihinde işlendiğini, bilirkişi tarafından tespit edildiğini, çekin müvekkiline verildiği tarih itibariyle yetkililerine ait imza sirküleri esas alınarak inceleme yapması gerektiğini , ayrıca müvekkili aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini kabul etmediklerini, müvekkilinin ağır kusuru bulunmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaybolan çek karnesinde bulunan 7 adet çekin piyasaya sürüldüğünü, dava konusu çek ile ilgili imzaya itiraz ettiklerini, çekin üzerindeki imzanın da yazıların da müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ile ilgili tek başına bir bilirkişi incelemesi yapılmasına itiraz ettiklerini, bilirkişinin teknik donanım ve techizat eksikliği ile verdiği karara itiraz ettiklerini, dava konusu çek ile ilgili Adli Tıp Kurumunca inceleme yapılması gerektiğini, yetersiz incelemeye dayanılarak karar verildiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
O halde mahkemece, 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesinde yer alan "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır" düzenlemesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi ve borçlunun öğrenme tarihine göre süresinde olan sair itiraz ve şikayetlerinin değerlendirilmesi gerekirken...'' gerekçesi ile İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılmış, Dairemizin 13/11/2019 tarih 2019/747 esas 2019/1099 karar sayılı kaldırma ilamı doğrultusunda mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının imza örnekleri alınarak incelemeye örnek teşkil edecek imza asılları çeşitli kurumlardan getirtilerek imza incelemesi için dosyanın takip konusu senet ile birlikte İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği'ne gönderildiği, yapılan imza incelemesi sonucunda tanzim edilen 30/12/2021 tarihli açık gerekçeli ve denetime uygun bilirkişi raporunda takibe konu senette bulunan imzanın davacı şirket temsilcisi Kenan Akyıldız eli ürünü...
Açıklanan nedenlerle; yasal düzenleme uyarınca işlem yapılması ve itiraz üzerine verilecek karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması halinde istinaf incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın HMK 352/1- ç maddesi gereğince ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK'nın 352/1- ç maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 394. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Başkan 30998 e-imza Üye 109453 e-imza Üye 120851 e-imza Katip 254749 e-imza...
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, kefil olması nedeniyle hakkında ihtiyati haciz kararı verilen müvekkilinin Genel Kredi Sözleşmesi’nde isim ve imzasının bulunmadığını, sadece kefalet şerhinde isminin yazılı olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece imzanın ve ismin el ile yazılmasından ibaret olduğu, aksinin ispatının mümkün olmasına rağmen bu yöndeki itirazın İİK.nun 265. maddesi kapsamında bulunmadığı belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili kararı temyiz etmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun 265’inci maddesindeki itiraz sebepleri şekli ve sınırlı olup, imzaya itirazın bu kapsamda değerlendirilmesine yasal olanak bulunmamakta ise de somut olayda muteriz, genel kredi sözleşmesinin her sayfasını ... San. Tic. A.Ş.’nin temsilcisi sıfatıyla imzalamış olup, bu nedenle imza kompozisyonunun nasıl olduğu basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olan Banka tarafından bilinebilecek niteliktedir....
İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu ... tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlunun icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bono niteliğinde olmayan takibe konu belgenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerip içermediği incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu ...'nın söz konusu belge altındaki imzayı inkar etmesi gerekçe gösterilerek eksik inceleme ile anılan borçlu hakkındaki itirazın kaldırılması talebinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından mahkemece, davacı borçlunun imza itirazının kabulüne karar verilmesi İİK'nun 170/3 maddesine uygun olmuştur....