e-imza e-imza e-imza...
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, takibe konu senetteki imza incelemesine konu imza örneklerinin davacı tarafından huzurda atılan imza örneklerinden ibaret olduğunu, raporda bu hususun belirtildiğini, senedin düzenleme tarihinden önceki dönemi kapsayan ve kurumlara verilen samimi imza örnekleri ile mukayese edilmesi gerektiğini, huzurdaki imzada rahatlıkla değişiklik yapabileceğini, imzanın tarihsel süreçte dahi değişkenlik gösterebileceğini, mahkemece kurumlardaki imza örneklerinin mukayeseye konu edilmediğini, bilirkişi raporuna itiraz ettikleri halde bu eksikliğin giderilmediğini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, aksi halde eksik incelemenin giderilmesi için yeniden mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi ise; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlular tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediği, borçluların icra mahkemesinde imza inkarında bulundukları görülmektedir....
yönünden imza incelemesi yapılmış, diğer borçlu ... yönünden ise imza incelemesi yapılmamıştır. O halde; takip konusu bonoda itiraz eden avalist ... 'ın imzası bulunduğuna göre ve bu imza, avalist ... tarafından inkar edildiğine göre söz konusu imza yönünden de inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının değerlendirilmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Muhatap veya keşidecinin imzaları dışında bononun (poliçenin) ön yüzüne konan her imza aval beyanı sayılır. Bu nedenledir ki yalnız imzadan ibaret olan aval sadece bononun ön yüzünde mümkündür. Atılma maksadı ne olursa olsun bononun ön yüzündeki imza muhataba (poliçede) veya keşideciye ait değilse bu imza sahibini avalist durumuna getirir. İmza sahibi herhangi bir taahhüt altına girmeyi düşünmediğini ileri süremez. Zira 613. maddenin 3. fıkrası; "aksinin isbatı caiz olmayan bir karinedir." (Prf.Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku sh.805) Yukarıda da açıklandığı üzere bonoda sorumluluğun doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzüne atılacak imzalar zorunlu olmadığından aval olarak değerlendirilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Osmaniye Ticaret Sicili Müdürlüğünden verilen yazı cevabına göre takibe konu bononun keşide tarihi itibariyle davacı borçlu şirketin Asuman Saraçlı ve Orhan Meşe tarafından müşterek imza ile temsil edildiği, bononun ön yüzünde bulunan borçlu şirket kaşesi üzerinde tek imza bulunduğu, bu durumda bu bonodan dolayı davacı şirketin sorumlu tutulamayacağı, tek imza ile düzenlenen kambiyo senedi nedeniyle imza incelemesi yapılmasının fuzuli olacağı ve bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı, davacı şirketin çift imza ile temsil ve ilzam edildiği, bonoda müşterek yetkililerin her ikisinin de imzasının bulunmamasının İİK'nın 169/a maddesinde düzenlenen borca itiraz mahiyetinde olduğu, takibin lehtar tarafından keşideci borçlu şirket hakkında yapıldığı, bu durumda, lehtarın, bonodaki imzanın, borçlu şirket temsilcisine ait olup olmadığını veya şirketin çift imza ile temsil edilip edilmediğini bilebilecek durumda olduğundan takipte...
İlk derece mahkemesi kararında; Osmaniye Ticaret Sicili Müdürlüğünden verilen yazı cevabına göre takibe konu bononun keşide tarihi itibariyle davacı borçlu şirketin Asuman Saraçlı ve Orhan Meşe tarafından müşterek imza ile temsil edildiği, bononun ön yüzünde bulunan borçlu şirket kaşesi üzerinde tek imza bulunduğu, bu durumda bu bonodan dolayı davacı şirketin sorumlu tutulamayacağı, tek imza ile düzenlenen kambiyo senedi nedeniyle imza incelemesi yapılmasının fuzuli olacağı ve bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı, davacı şirketin çift imza ile temsil ve ilzam edildiği, bonoda müşterek yetkililerin her ikisinin de imzasının bulunmamasının İİK'nın 169/a maddesinde düzenlenen borca itiraz mahiyetinde olduğu, takibin lehtar tarafından keşideci borçlu şirket hakkında yapıldığı, bu durumda, lehtarın, bonodaki imzanın, borçlu şirket temsilcisine ait olup olmadığını veya şirketin çift imza ile temsil edilip edilmediğini bilebilecek durumda olduğundan takipte ağır kusurlu...
ile birlikte diğer davalı T4 aleyhine açıldığını beyanla açılan borca itiraz davasının kanuni şartları taşımadığından esastan reddine, açılan imzaya itiraz davasının imzanın biri ikrar edilmiş olduğundan ve ispatlanacak husus kalmadığından esastan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise imza incelemesi yapılmasına müteakip imzanın davacıya ait olması halinde imzaya itiraz davasının esastan reddine, davacının %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve %10 para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve karşı vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....