Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasından Kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığı, takip dayanağının 16/09/2015 keşide tarihli 22/11/2016 vade tarihli 77.000- TL bedelli bono olduğu, davacının takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, sahtecilik (imza inkarı) def'inin senedin geçersizliğine ilişkin mutlak nitelikte def'i olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği, mahkememizce davacının imza incelemesine esas imza örneklerinin bildirdiği kurumlardan temin edildiği ve imza incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; tetkike konu, senet üzerinde T1'ye atfen atılan imzaların T1 eli ürünü olmadığının bildirildiği anlaşılmakla davanın kabulüne, davalının takibe konu bonoda lehtar olduğu, imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmesi gerektiğinden İİK md. 72/5. hükmü gereğince davacı lehine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine" karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur....

İSTİNAF SEBEPLERİ; Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; imza inkarı ve borcum yoktur itirazının aynı davada ileri sürülemeyeceğini, sadece imza incelemesi yapıldığını, yazı incelemesi yapılmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, davacının davalı müvekkiline toplam 11 adet bono verdiğini, bu bonolardan 2 tanesinin banka kanalıyla ödendiğini ve bono asıllarının ellerinde olduğunu, yine ödenmeyen 2 adet bononun Banaz İcra Müdürlüğü'nün 2019/315 Esas sayılı dosyasında takibe konulduğunu, takip dosyasının kesinleştiğini, ilk derece mahkemesince borçludan alınan bu 4 bononun da imza ve yazı incelemesinin birlikte yapılması gerektiğini, imza incelemesinde bu bonolar ile 2019/324 Esas sayılı icra takip dosyasında takibe konulan 7 adet bonoda bulunan imza ve yazıların aynı olup olmadığının da tespit edilmesi gerektiğini talep etmelerine rağmen ilk derece mahkemesince kesinleşen takip dosyasındaki bonoların celp edilmeksizin toplanan imzalar üzerinden bilirkişi incelemesi...

Hukuk Mahkemesi’nde avukatı tarafından açılan imzaya itiraz davasının takip edilmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini, takibe konu senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, icra takibinin iptaline ve % 40'dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında traktör alım satımından kaynaklanan mal alışverişi olduğunu, davacının borcunun bir kısmını ödediğini, kalan borcu ödemediğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, takibe konu yapılan senet altındaki imza ile ilgili olarak ......

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İcra Mahkemesince alınan Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvarı Amirliği’nin 20.04.2022 tarihli Uzmanlık Raporunda; takibe konu bonoda atılı bulunan imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının belirtildiği, somut olayda, alınan bilirkişi raporu, alacaklı aleyhinde olduğu (gerek imza incelemesine esas alınan belgelerin tarih ve sayısı gerekse de inceleme yöntem ve araçları bakımından) hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu, alacaklının, takibin dayanağı bonoda lehdar, borçlunun ise keşideci olduğu, bu durumda alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu, bonodaki imzanın itiraz eden borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, imza itirazının kabulü ve...

      Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra Ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır.Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz....

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Davacı yanın imzaya itirazları bakımından ise yaptırılacak incelemeye esas teşkil etmesi adına yazı ve imza örnekleri alınması için davacı Mustafa Akaydın'a ve davacı Mat İplik T1 Şti. Yetkilisi T6 ihtaratlı tebligat çıkarıldığı, imza örneklerini vermemeleri durumunda imza inkarından vazgeçmiş sayılacakları usulüne uygun şekilde ihtar olunmuştur. Buna rağmen davacı asil ve davacı şirket yetkilisi mahkememiz huzurunda imza ve yazı örneklerini vermek için hazır bulunmamış bu kapsamda da itirazın tetkiki bakımından imza incelemesi yaptırılamamış ve yapılan ihtarat doğrultusunda davacıların imza inkarından vazgeçmiş sayılmaları gerektiği anlaşılmıştır....

      Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş, davacının imza örnekleri huzurda alınmış ve bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olup, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı ile davalı arasında bire bir ilişki bulunmadığı için mahkemece davalı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemesinde de isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıya 07/07/2020 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı vekilinin süresi içerisinde imzaya, borca ve ferilere itirazlarını içerir dilekçe verdiği, takibe konu çek ile ilgili tahrifat iddiasında bulunduğu görülmüştür....

      Öte yandan borçlu şirket, yapılan takibe karşı imzaya itiraz edip müşterek çift imza ile temsil edildiğinin ve senetlerdeki imzaların şirket temsilcilerinden ...’ya ait olduğunun anlaşılması karşısında itirazının İİK 169/a-5 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği, kabulü göre de, itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mustafa BUYURGAN Başkan 30660 e-imza Halit ÇAVUŞ Üye 41413 e-imza Ahmet ALBAYRAK Üye 40938 e-imza Hatice DEMİRÖRS Katip 93534 e-imza...

        UYAP Entegrasyonu