Gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında ise bunun yerine, yaygın olarak "iyileşme ümidi" ve "iyileştirme ümidi"nden söz edilmektedir.(Atalay, 2007:103) “...erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması ve mali durumunu iyileştirme ümidinin bulunması gerekir". İflasın ertelenmesinde sunulan iyileştirme tedbirleri ilke olarak “proje" olmakla birlikte şirketin iştigal konusuna, geçmişteki çalışmalarına ve piyasa koşullarına göre uygulanabilir ve sonuçları kontrol edilebilir olmalıdır e-imza e-imza e-imza e-imza Mahkememizin .... esas sayılı dosyasında alınan kayyım raporuna göre; mevcut bilanço döneminde borca batıklığı sona eren .... Ticaret Limited Şirketi Ve .......
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı/borçlunun sadece kaşe üzerine imza atmakla kalmamış olup ayrıca isim soyismini de imza altına yazdığını ve aval sıfatını kabul ettiğini, eksik inceleme ve değerlendirme olduğunu, kaşe üzerindeki imzalar incelenecek olursa davacı borçlu tarafından ayrıca isim soyisim de yazıldığını, kaşe üzerine sadece çift imza atılmakla kalınmamış ayrıca isim soy isim de yazılmış olmasının aval sıfatını kabul anlamına geldiğini, beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde borca ve ferilerine itiraza ilişkindir....
CEVAP: Davalı vekili Adana ...Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın takip kesinleşmeden icra mahkemeleri nezdinde imza veya borca itiraz hakkı bulunmasına rağmen süresinde hiçbir itiraz da bulunmayarak takibinin kesinleştiğini, ayrıca borcu olmadığına dair hiçbir belge sunmadığını, imza ve borca itirazların Asliye Ticaret Mahkemelerine değil 5 gün içerisinde icra mahkemeleri nezdinde yapması gerektiğini, müvekkil şirketin adresinin Ankara olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE; Mahkememizce grafolog bilirkişiden alınan raporda özetle; "Tetkike konu, borçlusu ... KATI ATIK HİZMET ORG. LTD. ŞTİ. ve alacaklısı ... olan, Düzenieme Tar. 27.07.2017 ve 05.10.2017 Ödeme tarihi “30.000 TL Otuzbin TL” değerindeki senedin sağ alt köşesinde “Borçlu ... KATI ATIK HİZMET ORG. LTD....
bakımından şikayetin ise İİK.170/a maddesinde düzenlendiğini, İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince, icra mahkemesince alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığının re'sen araştırılması gerektiğini, borçlunun başvurusunun İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerektiğini, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfetinin borçluya ait olduğunu, her şahısın medeni haklardan istifade edeceğini, kanun dairesinde haklar ve borçlara ehil olmakla herkesin müsavi olduğunu, her Türk'ün Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanacak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğunu, borçlanma ehliyetine sahip sağır ve dilsizleri...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/10/2018 NUMARASI : 2018/45 ESAS - 2018/986 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz-Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinin dayanağı bonodaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını ve borca ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiş, takibin durdurulması ile %20den az olmamak üzere inkar tazminatına ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, tazminat ve para cezasına hükmedilmesi talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2020/647 Esas sayılı dosyasında borçlu T1 aleyhine 09/01/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını,ödeme emrinin 17/01/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini, 9.İcra Müdürlüğü dosyası kapsamında herhangi bir borca itiraz gelmediğinden takibin kesinleştiğini ve haciz işlemleri yapıldığını, okuma yazma bilmeyen birisinin borca itiraz dilekçesi yazması ve imzalamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, imzanın, iradenin dışa yansıması konusunda en önemli unsur olduğunu, imzanın bağlayıcılığı ve önemi pek çok açıdan hukuki sorunlar ve sonuçlar ortaya çıkardığını, bu konuda borca itiraz eden borçlunun itirazının kabul edilip edilmeyeceği de hususunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 206. maddesi gereği imza atabilme yetisi olmayan veya okuma yazma bilmeyen bir kimsenin, imza yerine parmak izi ya da mühür kullanabileceğinin belirtildiğini, bu durum göz önünde bulundurulduğunda borçlu...
Sezai Yancar tarafından hazırlanan raporda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'na bildirilen bu oranlar dikkate alınarak hesaplama yapılmış olup, alınan tablo ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın denetlenmesinde raporda dönemsel olarak tablodaki faiz oranlarının uygulandığı, raporun usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça asıl borca ve uygulanan faiz oran ve miktarına itiraz edildiği, borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğu, davacının faiz talebine ilişkin olarak bilirkişi incelemesi için takdir edilen 600,00 TL ücretin, davacı tarafın faiz yönünden haklılığının ortaya konulmuş olması sebebi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiği, asıl borca yönelik olarak yapılan itiraz yerinde olmamakla, davacı tarafça yapılan diğer yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına yasaya uygun olarak hükmedildiği de anlaşılmakla, verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'...
Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....
Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler temin edilip, davacının imza örnekleri huzurda alınarak, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, kapsamlı ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarında dayandıkları belgelere, istinaf olunan kararda yazılı gerekçeye göre; delillerin takdirinde ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı saptanmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2021 NUMARASI : 2016/1118 ESAS - 2021/162 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip müstenidi senedi şirket yetkilisi olarak imzaladığını, şahsı adına bir imzasının bulunmadığını, buna rağmen müvekkilinin icra takibinde borçlu olarak gösterilip takip yapıldığını belirterek, borca itirazının kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı/ alacaklı vekiline tebligat yapılmış, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Davanın kabulüne, İstanbul 33....