Davalı kayyum vekili, ipoteğin güncel bedelinin tespitine ve belirlenecek bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 141 ada 2 parselde kayıtlı 7 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki davalı ... (... oğlu) adına kayıtlı 24/03/2004 tarih ve 2775 yevmiye numaralı 217.150.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde depo edilen 217,50 TL ipotek bedelinin davalı hak sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı maliki olduğu 1022 ada 4 parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması sonucunda; davalı lehine imar düzenlemesiyle kanuni ipotek tesis edildiği ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle; ipoteğin fekkini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Çünkü; imar ipoteği olması halinde, bu ipotek türü yasadan kaynaklandığı için ipoteğin kaldırılması isteğini içeren karşı davada yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılacak, asıl dava için de davalı taraf lehine ipotek güncel bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilecektir. Yerleşik yargı kararları bu yöndedir. (Örneğin; Yargıtay 14. HD.'nin 2019/5065 E. 2020/4915 K. Sayılı ilamı bu yöndedir.) Asıl davadaki davacı anlatımlarında ipoteğin imar ipoteği olduğu yönünde açıklamalar mevcut ise de, bu husus tapu kaydından ve dosyadaki diğer belgelerden anlaşılamamaktadır. Yine; imar ipoteği olmaması halinde de, nispi harç ikmali ve nispi vekalet ücreti verilmesi bakımından ipoteğin güncel bedelinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle davalılar-karşı davacılar vekilinin istinaf sebebi yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar Aleyhine 21.10.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki olduğu 300 ada 45 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine imar uygulaması sırasında davalılar lehine 08.12.1993 tarihinde tesis edilen ipoteğin yasal faizi üzerinden depo edilmesi suretiyle ipoteğin terkinine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin 3227 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek bulunduğunu, ipoteğin kaldırılması için davalıyla görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
İpotek alacaklısı temyiz dilekçesinde söz konusu ipoteğin İmar Kanunu uyarınca konulduğunu belirttiği görülmüş Tapu Sicil Müdürlüğü'nün yazısı ile de söz konusu ipoteğin imar kanunu uyarınca, imar uygulaması sonucunda oluşturulduğu, dolayısıyla tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmadığı anlaşılmakla, İİK.nun 148. ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceğinden bu durumda İİK.nun 153/2. madde hükmünün olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. O halde, mahkemece ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlele İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....
Davalı T3 vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu beyan dilekçesinde özetle; Dava konusu ipoteğe istinaden müvekkili tarafından imar ipoteğinin kaldırılması için başlatılan Mersin 4.İcra Müdürlüğünün 1999/3512 esas sayılı dosyasına ipotek bedeli yatırıldığını, borcun ödendiğine ilişkin resmi evrakların aslını mahkememize ibraz ettiğini, davalı tarafından borcu daha önceden ödemiş olduğunu davanın sadece ipoteğin kaldırılması yönünden kabul edilmesini açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.11.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 1.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 3262 ada 5 parsel sayılı davacıya ait taşınmazda, 2981 sayılı yasa kapsamında yürütülen imar çalışmaları sırasında davalılar murisi Halil Yaman lehine 56.000.000 TL miktarında konulan kanuni ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılardan ..., davacının anlaşmak üzere kendilerine bir talepte bulunmadığını belirterek açılan davayı kabul etmemiş, diğer davalılar yargılamaya katılmamışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.12.2013 gününde verilen dilekçeyle imar kanunundan kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebinde bulunulması üzerine yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne yönelik 12.05.2017 tarihli karara karşı, kayyım vekili ve davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 05.02.2018 tarihli 2017/1361 Esas, 2018/97 Karar sayılı ilamı ile istinaf istemini değerden reddedilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.01.2019 gün ve 2019/4417 sayılı tebliğnamesiyle, kesinleşen yerel mahkeme hükmünün HMK'nin 363/1. maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasındaki 11.12.2013 tarihli imar kanunundan kaynaklanan ipoteğin kaldırılması talebinde ilişkindir....
Mahkemece ipotek bedelinin 23,04 TL olarak güncelleştirilmesi suretiyle bu bedel depo ettirilerek ipoteğin terkinine ilişkin verilen 04.04.2012 tarihli hüküm Dairemizce 19.12.2012 tarih, 2012/13454 - 14535 esas ve karar sayılı karar ile "dava konusu yerin miktarı ve dava tarihindeki değeri belirlenerek davacı adına depo ettirilmelidir" gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 5770,95 TL bedel karşılığında ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ıslah imar planı uygulaması nedeniyle taşınmaz kaydına konulan kanuni ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....