Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki; ipoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince; imar uygulaması sonucu oluştuğu, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda İİK.nun 148 ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için olayda İİK.nun 153/2. maddesinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece, ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

    İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Mahkemece yapılması gereken iş, HUMK’nun 275. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalı taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yer alındığını tespit etmek, gerekirse keşif de yapılarak bu miktarın dava tarihindeki değerini bilirkişilere hesaplatmak, bu bedeli davacıya depo ettirmek, depo edilirse şimdiki gibi davayı kabul etmek olmalıdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, banka kredisi sebebiyle taşınmaza ait tapu kaydı üzerine konulan ipoteğin fekki isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (19.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin fekki Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine dayalı olarak açılan aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık, bankadan alınan tüketici kredisi karşılığı konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, Dairemiz karz (ödünç) ipoteklerinin kaldırılması ile ilgili hüküm ve kararların temyiz incelemesini yapmakla görevli olduğundan, uyuşmazlığın bu niteliğine göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilmesine, 16.02.2011 oybirliği ile karar verildi....

            vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1-Dava konusu ipoteğin oluşumuna ilişkin şuyulandırma belgeleri ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden getirtildikten, 2- Değerlendirme tarihi olan 2012 yılında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal kabul edilen 25642 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerinin, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenildikten, 3-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduklarının...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin tarafları arasında, sözleşme nedeni ile konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 6.6.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 9158 ada 13 parsel sayılı taşınmazda 14/100 arsa paylı, zemin kat, 1 numaralı bağımsız bölümün kaydı üzerine konan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı hazine vekili, ......

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.04.1938 tarih ve 1938/29 sayılı tedbir kararı ile 02.05.1938 tarih ve 336 yevmiye numarası ile tedbir şerhi konulduğu, ancak bu şerhin kadastro esnasında sehven haciz olarak işlendiği, 136 ada 50 parselin yapılan imar uygulamaları sonucunda bölüştürüldüğü parsellerden birinin de 7592 ada 13 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve ... oğlu ... hissesinin bedele dönüştürülerek bu taşınmazda ipotek alacaklısı olarak tescil edildiği, bu alacağa 02.05.1938 tarih ve 336 yevmiye ile haciz şerhi konduğu, 7592 ada 13 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasının iptali ile geriye döndüğü ve 136 ada 691 parsel ve 136 ada 108 parsele dönüştüğü belirtilerek ipoteğin terkini için dava açılması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. 136 ada 691 parsel ve 136 ada 108 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde; davacı lehine olan ipoteklerde haciz bulunduğu görülmüştür....

                    , davalı tarafa herhangi bir borçları olmadığından ipoteklerin dayanaksız kaldığını ve kaldırılması gerektiğini, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi halinde ipoteğin kaldırılması koşullarının oluştuğunun ortaya çıkacağını ileri sürerek Konya ili, Selçuklu ilçesi, Sille Mah. 22 pafta 18498 ada 3 ve 4 nolu parsel sayılı taşınmazlardaki davalı adına kayıtlı Selçuklu Tapu Müdürlüğünün 21.10.2009 tarih 24090 yevmiye nolu işlemi ile tesis edilmiş bulunan ipoteklerin fekkine, bu ipotekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu