Kat malikleri-hissedarların tamamı ile sözleşme imzalanmadığının anlaşılması halinde sözleşmenin iptali değil sözleşmenin geçersizliği söz konusu olacaktır. Geçerli bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı anlaşılırsa sözleşmenin feshine değil geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesiyle yetinilmesi gerekir. Somut olayda davacıların taleplerinin 9532 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil talebi olmasına rağmen mahkemece imar uygulaması sonucu oluşan ve imar uygulaması kesinleşmeyen 9530 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil hükmü kurulduğu görülmektedir. Mahkemece hüküm kısmında tapu iptal ve tescil kararı verilen 9530 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin imar uygulamasının iptali talepli dava açıldığı halde mahkemece bu davanın neticesi beklenmeden karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin iadesi ve davalı bankadan alınan kredinin teminatı olarak konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ipoteğin kaldırılmasına yönelik olarak davalı banka tarafından temyiz edilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.1.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu taşınmaza ilişkin dağıtım cetvelinin incelenmesinde; davacı lehine tesis edilen ipoteğin 33 m2'nin karşılığı olduğu, ipotek tesisi sırasında davalının ½ payı bulunduğu ve ipotek işleminin ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması nedeniyle davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, imar uygulaması nedeniyle davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, imar uygulaması iptal edildiğinden bahisle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacılar vekilinin temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu, davalı idarenin 22/12/2015 tarih 8606/27871 sayılı yazısından ... 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10.12.2007 gün ve 2007/14908-15703 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı adına kayıtlı 1092 ada 9 parselde davalı Hazine lehine konulan 5.590.240.000 TL (5.590,00 YTL) miktarındaki ipoteğin kaldırılması isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 10.12.2007 tarih 2007/14908 Esas 15703 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olup, davacı tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21/08/2013 tarihli kararı ile kısıtlanarak vesayet altına alındığını, babasının borçlu bir şirketin ...' a olan borcuna karşılık olarak kendisini sevk ve idareden aciz bir durumda iken kefil olarak gösterdiğini, bu kefillik sebebiyle gayrimenkulüne ipotek tesis edildiğini, ancak bu ipoteğin geçersiz olduğunu, şöyle ki davacının babasının farklı tarihlerde farklı hastanelerden konulan teşhislere göre kendini idare edemeyeceğini, davalı banka tarafından konulan ipotek sözleşmesinin ehliyetsiz olan kişiyle yapılmış olması nedeniyle butlanla sakat olduğunu, alınan raporlarda da anlaşılacağı üzere babasının kısıtlı olup taşınmazın aynına ilişkin herhangi bir işlemi tek başına yapmaya ehil olmadığını iddia ederek, ... . İcra Müdürlüğünün 2014/285 esas sayılı dosyası ile konulan ipoteğin iptali ve tapu kaydı üzerinde konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (fekki) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı banka tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 17.11.2015 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur....
Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, “davacının rızası alınmadan davalı banka lehine ipotek tesis edildiği” gerekçesiyle, davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 22.9.2014 gün 2014/11677 esas, 2014/18089 karar sayılı ilamı ile “Davanın reddine karar verilmesi gerektiği” belirtilmek suretiyle bozulmuştur. Dairemizin bozma ilamından sonra, Hukuk Genel Kurulu “emsal davalarda” gerekçesi aşağıya alınan 15.04.2015 tarih ve 2013/2-2056 esas, 2015/1201 karar sayılı ilamı ile “yeni bir uygulamaya” geçmiştir....
Somut olayda davacı tüketici ile kredi sağlayan davalı banka arasındaki uyuşmazlığın konut kredisi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteminden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, davacı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması Taraflar arasındaki uyuşmazlık aile konutu niteliğindeki taşınmaza eşin bilgi ve imzası dışında konulan ipoteğin kaldırılması ve TMK'nun 194. maddesi uyarınca tapu kaydına aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 26.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....