Maddesi uyarınca davacıların murisi yararına tesis edilen ipoteğin bedelinin tespiti ile bedelinin güncellenerek bedelinin arttırılması ve bedelin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılması davası olduğu, mahallinde yapılan keşif, keşif sonrasında dosyaya sunulan bilirkişi raporları, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde kaldırılması talep edilen ipotek şerhinin davacılar murisi Ali Cevat Anılan lehine tesis edilmiş olduğu, tapu kaydında taşınmazın tam hisse olarak davalı T7 adına kayıtlı olduğu anlaşıldığı, ipoteğin 3194 sayılı Kanunun 18. Maddesi uyarınca tesis edildiği, davacıların dava açmakta hukuki yararının olduğu, bilirkişi raporunun hesaplama ve ipotek bedelini belirlemesinin Türk Medeni Kanunu 875. maddesindeki hükümlerin kapsamına uygun olduğu, bilirkişi raporu ile ipotek bedelinin 18.102,00....
Bu tür ipotek şerhinin kaldırılması istemiyle açılan davalarda 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı yoktur. 17.2.1987 tarihli veimar uygulaması sırasında konulan 1000 TL bedelli faizsiz kanuni ipoteğin kaldırılması talep edildiğine göre, ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değeri hesaplanarak bu bedelin depo ettirilmesi suretiyle kaldırılması gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir. SONUÇ : Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 16.12.2008 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davası ile birleştirilen imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı (birleştirilen dava davacısı) ... ve (asıl davanın davalısı) ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, ipoteğin kaldırılması, birleştirilen dava imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir....
Kaldı ki, 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile, 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir....
Bu durumda mahkemece, dava konusu ipoteğin dayanağı olan belgeler (ipotek akit tablosu, imar uygulamasına ilişkin Belediye Encümen kararı, şuyulandırma cetvelleri v.b.) getirtilmek suretiyle, tüm ipotek lehtarlarının davada yer almalarının sağlanması, dava konusu taşınmazda imar uygulaması ile tesis edilen imar ipoteğinin lehdarlarının imar uygulaması öncesine ait kadastral parsellerinin tedavüllü tapu kayıtları (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfaları) da temin edilerek, dava konusu taşınmazın her hissedar bakımından, ipotek lehdarlarının ipoteğe çevrilen taşınmaz miktarlarının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması, ve buna göre ipoteğe çevrilen taşınmaz miktarının dava tarihindeki rayiç bedelinin belirlenmesi ve saptanan bu ipotek bedelinin davacı tarafından depo edilmesinden sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Her ne kadar tapuya güven ilkesi gereği, ipotek bedelinin tapuda belirtilen miktarla sınırlı kalınacağı kabul edilsede davaya konu ipotek tarafların serbest iradeleriyle değil aksine devlet eliyle kanundan kaynaklanan zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilmiş olduğu için Yargıtay kanuni ipotek bedelinin, taşınmazın dava tarihindeki değerine göre hesaplanarak ipoteğin kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.(EK-4) NETİCE VE TALEP :Yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere; yerel mahkemenin kararının onanması halinde, müvekkil davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin dava sonunda davacı tarafa yükletilmesine, İstinaf incelemesinin DURUŞMALI olarak yapılmasına, Dava konusu edilen kanuni ipoteğin değerinin bilirkişi ve keşif incelemesi sonucu yeniden hesaplanmak üzere bozularak, ipotek bedelinin güncellenmesi davası açmak için tarafımıza süre verilmesine, İzmir 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Rehnin kaldırılması talebi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İpotek borçlusu tarafından kendi taşınmazı üzerine konulan ipotek bedelinin icra dosyasına yatırdığını, konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ipotek bedelinin yatırıldığında alacaklı namına hıfsına, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Davalı kayyum vekili, ipoteğin güncel bedelinin tespitine ve belirlenecek bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 141 ada 2 parselde kayıtlı 7 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki davalı ... (... oğlu) adına kayıtlı 24/03/2004 tarih ve 2775 yevmiye numaralı 217.150.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde depo edilen 217,50 TL ipotek bedelinin davalı hak sahibine ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı 32518 ada 68 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerine imar uygulaması sırasında davalıların murisi “Firdevs Saydam” lehine 20.02.1987 tarihinde tesis edilen ipoteğin bedelinin depo edilmesi suretiyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, duruşmalara katılmamış ve beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Kanundan doğan ipoteğin müvekkilimi böyle mağdur edilerek kaldırılması müvekkilimin mülkiyet hakkını ihlal etmiş ve müvekkilimin mağduriyetine sebebiyet vermiştir. Her ne kadar tapuya güven ilkesi gereği, ipotek bedelinin tapuda belirtilen miktarla sınırlı kalınacağı kabul edilsede davaya konu ipotek tarafların serbest iradeleriyle değil aksine devlet eliyle kanundan kaynaklanan zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilmiş olduğu için Yargıtay kanuni ipotek bedelinin, taşınmazın dava tarihindeki değerine göre hesaplanarak ipoteğin kaldırılması gerektiğini belirtmiştir....