Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiğini, sonraki imar uygulaması ile de anılan parselin tamamının kamuda kullanılmak üzere terkin edilerek çekişme konusu yapılan bölümün 5675 ada 5, 8, 9 nolu imar parselleri olarak tescil edildiğini, dayanak imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, 3617,65 m²'lik kısmın tapusunun iptali ile ... adına tescili istekli eldeki davayı açmıştır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicil dayanıksız kalacak ve yolsuz tescil durumuna düşecektir. Bu nedenle dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekir....

    sınırlarına göre davalı adına tapuya tescil edildiği, davacı Hazinenin islah-imar planı uygulamasının yanlışlığından ... bir hakka değil, kadastro öncesi orman olan ve daha sonrada 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı olarak iptal ve tescil istediği, Anayasanın 169 ve 170. maddeleri ile 6831 ve 2924 Sayılı Özel Yasalarda düzenlenen orman alanlarının ve 2/B madde alanlarının ıslah-imar ve imar uygulaması yapılamayacağı, yapılmış olsa bile işlemin yok hükmünde olduğu, 1960 yılında yapılan arazi kadastrosunun 1942 yılında yapılan orman kadastrosu karşısında ikinci kadastro olduğu ve mülkiyet hakkına dayalı olarak tapu sicilinde değişiklik yapılması görevinin adli yargıya ait olduğu gözönünde bulundurularak Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemelerinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Böylesi bir durumda da dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....

        adına tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Dosya arasında bulunan mirasçılık belgesine göre, tapu maliki ...03.05.2008 tarihinde ölmüş mirasçı olarak davalıları bırakmıştır. Dava konusu parsele kadastro çalışmaları sırasında uygulanan 13.06.2002 gün ve 2 sıra nolu tapu kaydının ilk tesis tarihli geldi kaydı 15.08.1985 tarih ve 6 sıra numaralı tapu kaydı olup; hükmen tescil yoluyla 1/2'şer hisse ile ... ve ...adlarına kayıtlıdır. Davacı vekili, 07.12.1999 satış senedine dayanmaktadır. Satış tarihi itibarı ile taşınmaz tapuda kayıtlıdır. Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın haricen satışı kanunun açıkça izin verdiği istisnai haller dışında (TMK.nun 713/2, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b) kural olarak TMK.nun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26, Noterlik Kanununun 60/3 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuki sonuç doğurmaz. Böyle bir satış haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmez....

          Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; 903 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi, anılan imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ve Hazine adına tescil ile tapu kaydının yüzölçümünün düzeltilmiş haliyle eski hale iadesinin sağlanması; olmadığı takdirde tazminat istemleriyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davalı ... aleyhine açtığı davada yasal zorunluluk nedeniyle taraf sıfatı kalmayan ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının diğer davalılar hakkındaki imar öncesi duruma dönülmesi ve terditli olarak açtığı tazminat davasının reddine, taşınmazın yüzölçümünün düzeltilmesi isteminin de dava reddedildiğinden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ... tashihi suretiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası ve mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Uyuşmazlık, kadastro yenileme çalışmalarından kaynaklanan tapu iptali ve tescil olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Kadastro teknisyeni bilirkişi 8.3.2005 tarihli raporunda taşınmazın imar mevzuatı açısından taksiminin mümkün olmadığını, hisse tesciline imkan olup olmadığının ise ilgili idareden sorulması gerektiğini, Belediye Fen İşleri Müdürlüğü ise 23.3.2005 tarihli cevabında 1829 numaralı parselin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı dışında olup, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca hazırlanmış olan 1/25000 ölçekli Edremit Körfezi kıyı kesimi Çevre Düzeni İmar Palanı sınırları içinde bulunmakta ve bu plana göre özel mahsul alanı olarak belirlendiğini bildirmişlerdir....

                Somut olayda, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile iptal edilen imar uygulaması ile 580 sayılı kadastro parselinin sınırları üzerinde imar yolu, 7568 ada 1 ve 3 sayılı imar parsellerinin tesis edildiği belirlenmiş olup husumet sadece ... ve ...'ye yöneltilmiştir. Bu durumda mahkemece, öncelikle ihyası istenen kadastral parselin çapı sınırları içerisinde kalan 7568 ada 1 ve 3 sayılı imar parsellerine ait tapu kayıtları getirtilip tapu kayıt malikleri davada taraf olarak yer almıyor ise davada usul hükümlerine uygun şekilde taraf olmaları sağlandıktan sonra 7568 ada 1 ve 3 sayılı imar parsellerinin 580 sayılı kadastral parselin çapı sınırları içerisinde kalan kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline ve kadastral parselin ihyasına karar vermek gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

                  sınırlarına göre davalı adına tapuya tescil edildiği, davacı Hazinenin islah-imar planı uygulamasının yanlışlığından ... bir hakka değil, kadastro öncesi orman olan ve daha sonrada 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazda mülkiyet hakkına dayalı olarak iptal ve tescil istediği, Anayasanın 169 ve 170. maddeleri ile 6831 ve 2924 Sayılı Özel Yasalarda düzenlenen orman alanlarının ve 2/B madde alanlarının ıslah-imar ve imar uygulaması yapılamayacağı, yapılmış olsa bile işlemin yok hükmünde olduğu, 1960 yılında yapılan arazi kadastrosunun 1942 yılında yapılan orman kadastrosu karşısında ikinci kadastro olduğu ve mülkiyet hakkına dayalı olarak tapu sicilinde değişiklik yapılması görevinin adli yargıya ait olduğu gözönünde bulundurularak Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

                    Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri uyarınca imar-ihya nedenine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1429 parsel olarak Hazine adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Mahkemece, tapu kaydı iptal edilmeden A harfiyle gösterilen yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Tapu kaydı iptal edilmeden aynı taşınmazın ikinci defa tapuya tesciline karar verilmesi çifte tapuya yol açacağından kanuna aykırıdır. Diğer yönden; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme de karar vermeye yeterli değildir. Dava konusu taşınmaz, 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonunda "dere yatağı" niteliğinde tespit dışı bırakılmış,24.04.2006 tarihinde idari yoldan Hazine adına tescil edilmiştir. Mahkemece imar- ihya olgusu üzerinde durulmamış, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi bakımından jeolog bilirkişi marifetiyle taşınmazın aktif dere yatağında ya da etki alanında bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu