İcra Müdürlüğü'nün 2019/12403 E. sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkil şirketin adresi olmayan "Cumhuriyet Mah., Sazyolu Cad., No:8, Yazıbaşı, Torbalı" adresine gönderildiğini, tebligat yapıldığından bahisle de icra müdürlüğünce icra takibinin kesinleştirildiğini, müvekkil şirketin adresinin 18/02/2019 tarihinden beri "Torbalı Mah., Aydın Cad., No:66/A, Torbalı/ İZMİR" adresi olduğunu, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu 12,13 vd. hükümlerine aykırı olduğunu, bu hususta İzmir 12. İcra Mahkemesi'nin 2019/151 E. 2019/48 K. sayılı dosyasında da usulsüz tebligat işleminin iptalinin talep edildiğini, dava tarihinden sonra icra müdürlüğüne yapılan itiraz kabul gördüğünden mahkemece davanının konusuz kalmasına karar verildiğini, yine İzmir 12. İcra Mahkemesi'nin 2019/183 E. 2019/91 K....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı hakkında başlatılan tahliye istemli genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde davacı borçlu tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borcu bulunmadığını beyan ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, borca itirazın reddine karar verildiği, davacı tarafça redde ilişkin karar sebebiyle istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı görülmekle, borçlu, icra takibinin şekline göre İİK’nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu nedenle mahkemece, istemin, genel haciz yolu ile ilamsız takipte her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerektiği gerekçesi ile reddine karar verilmesi isabetli olup, HMK.'nın 357. maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan tebligatın, TK. md. 21 hükmü yerine getirilmediği için usulsüz olduğunu, müvekkili şirketin icra emrinde belirtilen bağımsız bölüme çıkmadığını, tebligat adresinde kimse olmadığı şeklindeki güvenlik görevlisi beyanı ile tebligat haber kağıdını kapıya koymaksızın işlem yaparak usulsüz olarak icra emrini muhtara tebliğ edildiğini, tebligat memurunun söz konusu usulsüz davranışı nedeniyle şikayete konu dosyanın icra emri müvekkili şirkete tebliğ edilemediğini yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklı tarafça aynı alacak için birden fazla icra takibi yolu başlattığını, usulsüz tebligat ve devamındaki işlemlerden dolayı müvekkili şirketin 3 adet taşınmazı değerinin çok altında satışa çıkarıldığını, İstanbul 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçluların icra mahkemesine başvurularında; ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek şikayetin kabulünü talep ettikleri, mahkemece usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 22.03.2016 olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın alacaklı vekilince temyiz edildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunulduğu ,davacı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı şirketin ticaret adresine ilişkin değişiklik kararının 08.10.2020 tarihinde tescil edildiği ancak 09.10.2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde adres değişikliğine ilişkin ilanın yapıldığı anlaşılmıştır. TK 35. Maddesine göre tebligat çıkarılmasına karar verildiği ve tebligat çıkarıldığı tarih itibari ile tebligat yapılan adresin davacı borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması nedeni ile TK 35....
Borçlu, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligattan 03/02/2015 günü haberdar olduğunu ileri sürerek 04/02/2015 tarihli itirazları gereğince takibin durdurulmasını istemiş olup, borçlunun bu yöndeki istemi, tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; 22/01/2015 günü tebliğ edilen örnek 7 ödeme emrinden borçlu 03/02/2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek, bu tarihten itibaren yasal yedi günlük süreden sonra 25/02/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında örnek 7 ilamsız takip yapılmış, ödeme emri borçlu adresinde "tebliğ için adrese gelindi, adreste muhatap bulunamadı, adreste bulunan...imzadan imtina ettiğinden tebligat mah. muhtarı ...'e bırakıldı, kapıya 2 nolu haber kağıdı yapıştırılarak komşusu ...konudan haberdar edildi" şerhi ile 02.05.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlunun icra mahkemesine tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin yaptığı şikayeti mahkemece reddolunmuştur....
İİK'nun 150/1. maddesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde borçlunun hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesi ile icra emri gönderilemeyeceğine ilişkin şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında kaldığından yasal 7 günlük süreye tâbidir. Öte yandan, İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 33. maddesine göre icra emrine karşı itirazların 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu durumda, iddianın yukarıda özetlenen içeriğine göre başvurunun 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar....
SAVUNMA: Davalı vekili 07//03/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/41828 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, 31/05/2022 tarihinde ödeme emri ihtiva eden tebligatın Samsun İcra Müdürlüğü tarafından borçlunun adres kayıt sisteminde görünen adresine tebliğe çıkarıldığını, imzadan imtina eden komşusu tarafından borçlunun işte olduğu beyan edilerek borçluya tebliğ edilemediğini, bunun üzerine 10/06/2022 tarihinde borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine (MERNİS) Tebligat Kanunu 21/2 hükümlerine uygun olarak bu defa şerh düşülerek tebligat çıkarıldığını, yine aynı komşuya bilgi verilerek muhtara tebligat yapıldığını, mahalle muhtarına yapılan tebligat sonrası 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca/ yetkiye itiraz olmadığını, dolayısıyla icra takip dosyasının kesinleştiğini, kesinleşmiş olan icra takip dosyasında usulüne uygun olarak haciz işlemleri uygulandığını ve borçlu adına kayıtlı 34 XX 658 plakalı araca haciz şerhi işlendiğini...
Müvekkilim arabalarına haciz konulduğunu öğrendiğinde 24/02/2020 tarihinde icra müdürlüğüne gittiğini, icra müdürlüğünden dosya fotokopilerini aldığını, vekil olarak taraflarına attığında icra da yapılan tebligatın usulüne uygun düzenlenmediğini, aynı zaman da müvekkilinin imzasının alınarak isminin yazılmadığını, tebligattan açıkça anlaşıldığını, müvekkiline bu dosya ile ilgili hiçbir tebligat yapılmadığını, tebligatta bir imza varsa da bu imzanın müvekkiline ait olmadığını, yapılan tebligat usulüne uygun yapılmadığını, usulsüz tebligatın iptalini talep ettiklerini, aynı zaman da icra dosyasında ki takibinde usulsüz olduğunu, alacağın neyden kaynaklandığı, neye istinaden olduğunu, borç sebebinin açık ve net yazılmadığından icra dosyasındaki takip talebi ve ödeme emrinin de usulsüz bulunduğunu, takip talebinin iptali gerektiğini, aynı konuda daha evvel Büyükçekmece 3....