WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Bir diğer anlatımla, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı hususu icra müdürlüğünce değerlendirilemez. Bu nedenle şikayet tarihinden sonra icra müdürlüğünce tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağından, aynı konuda icra mahkemesine yapılan şikayeti konusuz bırakmaz. Kaldı ki her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....

    Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında ödeme emrinin ve takip talebinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü'nün 2021/18069 Esas sayılı takip dosyası ile İstanbul Anadolu 22. Aile Mahkemesinin 2019/519- 2021/185 E.K....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlunun yasal süre içerisinde yetkiye itiraz etmediğini, yasal süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi halinde icra dairesinin yetisinin kesinleşeceğini, icra dairesinin yetkisine ilişkin şikayet yoluna gidilemeyeceğini, davacı tarafın satış isteyerek hakkını kötüye kullandığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti yanında 06/12/2021 tarihli müdürlük işlemine yönelik şikayet ile birlikte sair itirazlara ilişkindir. Küçükçekmece 3 İcra Müdürlüğünün 2017/7857 Esas sayılı takip dosyası ile davalı/alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 17/07/2017 tarihinde bizzat davacının kendisine tebliğ edildiği, davanın ise 06/12/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 23.10.2019 tarih 2019/468 E.-2019/787 K.sayılı ilamı ile imzaya itirazın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 02.11.2021 Tarih 2020/2075 Esas 2021/2036 Karar nolu ilamı ile "öncelikle usulsüz tebligat hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerektiği, davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddialarının mahkemece değerlendirilmediği" gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2019 NUMARASI : 2019/216 ESAS - 2019/424 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat ve tahrifat iddiaları doğrultusunda şikayet ve usulsüz tebligat nedeni ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile Ankara 26. İcra Dairesinin 2019/1717 Esas dosyası ile başlatılan takibe, borca, faiz ve fer'ilerine itiraz ile takibin iptali ve dosyadaki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ''Somut olayda, borçlu şirketin ticaret siciline kayıtlı adresi olan " Oğuzlar Mah. 1602.Cad....

    Tebligat Kanununun 32.maddesine göre tebliğ işlemi usulsüz olsa bile muhatap tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Tebligat usulsüzlüğü şikayeti İİK.nın 16/1.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreye tabidir. Davacı taraf söz konusu icra dosyasından adına çıkartılan ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri sürmekte ise de; 06/05/2022 havale tarihli dilekçesi ile takip dosyasına itirazda bulunduğu, en geç bu tarih itibariyle tebligat usulsüzlüğünden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu şekilde usulsüz tebligattan haberdar olunduğu halde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin 06/05/2022 öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonra 01/06/2022 tarihinde yapıldığı görülmüş, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde ileri sürülmediği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi . Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklıların borçlu hakkında başlattığı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu ... vekilinin ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin icra mahkemesine sunduğu şikayet dilekçesinin açıklamalar bölümünde, borçlunun takipten 14.10.2014 tarihinde haricen muttali olduğunu bildirdiği halde dilekçenin istem sonucu bölümünde takibi 10.10.2014 tarihinde öğrendiğini belirterek tebligat tarihinin 14.10.2014 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2018 NUMARASI : 2018/675 ESAS - 2018/896 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca-Yetkiye-İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin, müvekkilinin 2013 yılında terkettiği adresine gönderildiğini, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’na aykırı olduğunu, takibin 04/09/2018 tarihinde öğrenildiğini, müvekkilinin yerleşim yeri olan Trabzon İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin takip alacaklısını tanımadığını ve senetten ötürü alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını belirterek öğrenme tarihinin 04/09/2018 olarak tespitine, ödeme emrinin ve takibin iptaline, hacizlerin...

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2021 NUMARASI : 2021/673 ESAS - 2021/776 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hakkında Eskişehir 6....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında yetki itirazı ve sair itirazlara ilişkindir. İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2020/22077 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmektedir. Her ne kadar İİK'nun 18/3. maddesi gereğince; aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi, mutlak bir yetki olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda, mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır. HMK'nun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da kapsar....

      UYAP Entegrasyonu