Somut olayda, şikayetçi borçlunun ilama aykırılık ve eda hükmü içermeyen ilam hakkında ilamlı takip yapılamayacağına dair iddialarının da bulunduğu, ancak mahkemece, bu iki hususta inceleme yapılmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, borçlunun mükerrer takip şikayeti dışındaki sair şikayetleri konusunda da inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu iki konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu alacaklının şikayeti üzerine ayrıca 341'inci maddeye göre cezalandırılır. ''hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda takip dayanağı ilamda ''müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiği, anne ile anne yanında yatılı kalmak üzere görüşme tesisine" karar verildiği görülmektedir. Anılan bu ilamın icra yoluyla infazını istemekte hukuki bir engel bulunmamaktadır. Bu nedenle ilamlı takip yapılabilir. Aksi düşünceyle icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 27.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibin dayanağı ilamdaki davalı ile takip borçlusunun aynı kişi olmadığı ve icra emrindeki kıdem tazminatına ilişkin işlemiş faizin ilama aykırı olduğu iddialarıyla ilama aykırılık şikayetidir. Şikayetin niteliği itibariyle süresiz şikayete tabidir. Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğünün 2021/2833 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında Aliağa 1. İş Mahkemesinin 2018/668 E. 2021/147 K. sayılı ilamına dayanılarak başlatılan ilamlı takip olduğu, takipte dayanak ilamda hükmedilen kıdem tazminatı, yargılama gideri ile vekalet ücreti ve faizlerinin tahsilinin talep edildiği görülmüştür. T.C. Anayasasının 141/3. maddesi uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmak zorundadır....
A R A R Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilama dayalı takipte, ilama aykırı şekilde fazla faiz talep edildiğini ileri sürerek 16.02.2012 tarihli icra emrinin ve 10.7.2014 tarihli dosya hesabının iptalini istemiştir. Mahkemece, süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. .....21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra MahkemesiTARİHİ : 12/09/2007NUMARASI : 2007/864-2007/1086 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı takibinde, takip dayanağı ilama uygun olarak ........................................) hakkında takip yapmıştır. Bu nedenle takipte ilama aykırılık sözkonusu olmadığı gibi yönetici kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur. Bu nedenle de vekilin haklarına sahiptir. Bir dava veya takipte kimlerin taraf olacağı ve nasıl temsil edileceği ise HUMK, Avukatlık Kanunu, B.K.nun vekalet akdine ilişkin hükümleri ile düzenlenmiştir. Bu hükümlere uygun temsil yetkisi olmadıkça, yöneticinin 634.Sayılı Yasada sayılanlar dışında kat maliklerini temsil yetkisi yoktur. Bir başka anlatımla yöneticinin aktif ve pasif husumet ehliyeti yoktur....
Mahkemece diğer nedenler incelenerek şikayetin reddine karar verilmiş ise de borçluların gecikme cezası ile ilgili şikayeti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Anılan eksikliğin giderilmesi nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
yatırıldığının tespiti ile borçluya iadesi için icra müdürlüğünce işlem yapılmasına karar verildiği görülmektedir. 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla alacak talep edildiği yönündeki iddiası, ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla borç- faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne her zaman getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde Mahkemece, takip konusu ilam hükmü ve yukarıda açıklanan faize ilişkin yasal düzenlemeler ile borçlunun dosya hesabına şikayetinin, ilama aykırı hesap yapıldığı hususunu da içerdiği ve bu hususun süreye tabi olmadığı nazara alınarak, bilirkişiden ilam hükmüne uygun ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, faiz ve dosya borcu hesabı yaparak bildirmesi için ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, takipte hesaplanan faiz miktarına itiraz etmiştir. Mahkemece süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun ....06.2000 tarih, 2000/...-1002 sayılı Kararı)....
usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı belirtilerek, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir....