Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK'nun ....06.2000 tarih, 2000/...-1002 sayılı Kararı). Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken farklı yorumla yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/.... maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

    Borçlunun ilamlı takibe karşı yaptığı, İİK.nun 33/1. maddesi kapsamında zamanaşımı, ilamın kesinleşmeden icra edilemeyeceği, alacağın genel hükümlere göre icra edilemeyeceği yönündeki şikayetleri İİK.nun 16/l. maddesi gereğince yedi günlük süreye tabi ise de; ilama aykırı olarak fahiş alacak talep edildiği itirazı, ilama aykırılık şikayeti olarak değerlendirilmelidir. HGK.nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere başvuru ilama aykırılık nedenine dayalı olduğu takdirde süreye tabi bulunmamaktadır. O halde mahkemece borçlunun ilama aykırı olarak fahiş alacak talep edildiğine ilişkin şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle ret kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurusu ilama aykırılık şikayetidir. HGK’nun 21.06.2000 tarih ve 2000/12-1002 sayılı kararında da benimsendiği üzere ilama aykırılık şikayeti süreye tabii değildir. Bu durumda, Mahkemenin, başvurunun süreden reddi yönündeki kabulü yerinde değildir. Ancak ilamdan kaynaklanan alacağı usulüne uygun temliknameyle temlik alan kişinin, adı geçen ilama dayalı olarak borçlusu aleyhine ilamlı icra takibi başlatmasında da bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle şikayetin reddi doğru olduğundan sonucu itibariyle doğru mahkeme kararın onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK' nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4....

        Öte yandan, kabule göre de, istem ilamlı takipte ilama aykırılık şikayeti olup reddi halinde tazminata hükmedilemeyeceğinden borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İcra Müdürlüğü'nün 2014/958 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden aleyhlerine yürütülen ilamlı icra takibinde alacağın 7 gün içinde ödendiği halde, icra dairesinin 27.05.2014 tarihli muhtırasında bakiye borcun 9.238,11 TL olarak hesap edildiğini, yapılan bu hesaplamanın takip dayanağı ilama aykırı olduğunu ileri sürerek 15.05.2014 hesaplama tarihli ilama aykırı muhtıranın iptaline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, muhtıranın 03.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle, istemin reddine karar verilmiştir. Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi isabetsizdir....

            Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla işlemiş ve işleyecek faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu durumda mahkemece borçlu vekilinin şikayetlerinin esası incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

              KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesine başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilama dayalı takipte, ilama göre müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından müvekkili aleyhine takip başlatılmasının doğru olmadığını ve talep edilen faizin fazla olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin duruşmalı olarak incelenmesine karar verildiği, 06.11.2014 tarihli celsede borçlunun mazeretsiz olarak hazır bulunmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına, 05.03.2015 tarihinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvuru nedenleri ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir....

                Borçlu vekilinin takip dayanağı ipoteğin, limit ipoteği olup ilam niteliği taşımadığı ve bu nedenle de ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki başvurusu; ilama aykırılık şikayeti niteliğindedir. İlamlı icra takibinde, ilama aykırılık kamu düzenine ilişkin olduğundan, anılan başvuru İİK'nun 16/2. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı). Bu nedenle Mahkemece, şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın istek halinde geri verilmesine 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faize faiz yürütülmek suretiyle fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir(HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Borçlunun takipte ilama aykırı olarak faize faiz yürütülmek suretiyle fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir(HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). O halde mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu