WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2016/8990 E. sayılı dosyasında alacaklı vekilinin talebi üzerine muhtıra ile İcra Müdürlüğü tarafından yapılan hesaplama sonucunda 39.861,27 TL bakiye borç çıkartıldığını, 2016/8990 Sayılı icra dosyasında gönderilen bakiye borç muhtırası ve eki niteliğindeki dosya kapak hesabının ilama ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, müvekkil idarenin 6001 sayılı T1 Teşkilat Ve Görevler Hakkındaki Yasanın 12. maddesi gereğince; “bu kanun kapsamında yapılacak her türlü işlerde her türlü vergi resim ve harçtan muaftır.” hükmü uyarınca harçtan muaf olduğunu, ayrıca dosya hesabının incelenmesinde nisbi vekalet ücreti işletildiğinin görüldüğünü, oysa nisbi vekalet ücreti uygulanmasının doğru olmadığını, takibe konu ilamın, 2942 sayılı yasanın geçici 6. maddesinde değişiklik yapan 6487 sayılı yasaya dayanılarak açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası olduğunu, dosya kapak hesabı ve bakiye borç muhtırasında nispi vekalet ücretinin kaldırılarak maktu hesaplanması...

    İdari Dava Dairesi'nce kararının kaldırılmasına, tazminat talebinin 18.561.048,04 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya ilişkin istem yönünden davanın reddine karar verildiğini, bu karar gereği icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabının kanuna aykırı olduğunu, ilama konu alacak faiz alacağı olduğundan, söz konusu alacağa mahkeme karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin mümkün olmadığını, ilama dayalı olarak yapılan takiplerde faize faiz yürütülemeyeceği hususunun icra müdürlüğünce doğrudan doğruya göz önünde bulundurularak dosya kapak hesabı yapılması gerektiğini, söz konusu alacağa faiz yürütülebileceğinin kabulü halinde dahi, Bölge İdare Mahkemesi Kararı ile yeni bir karar tesis edildiğinden faizin, söz konusu kararın tebliğinden sonra başlatılması gerektiğini, dosya kapak hesabında vekalet ücreti ve nisbi karar harcına hukuka aykırı olarak 06.09.2019 tarihinden itibaren tecil faizi işletildiğini belirterek, dosya hesabına ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini...

    de takip talebi, ödeme makbuzları ve haricen tahsil bildirimi evraklarını sunduğunu, bu aşamadan sonra HMK'nın 319 ve 3018....

    İcra Müdürlüğünün 2015/11593 E. sayılı dosyasından müvekkili kuruma gönderilen 28.06.2016 tarihli borç muhtırası ve kapak hesabına karşı itirazlarının sunulması olduğunu, bu sebeple yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/793 E- 2012- 350 K sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibinde bulunulduğu , davacı vekili tarafında kuruma gönderilen 28.06.2016 tarihli kapak hesabında icra emri tarihinden dosya kapak hesabı tarihine kadar işletilen faiz tutarında yanlışlık görüldüğü iddiası ile kapak hesabına ve borç muhtırasına yönelik şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından İstanbul 9....

    (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 08.04.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 08.04.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipotekli takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.09. 2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır. Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise, borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır. Her ne kadar, mahkeme gerekçesinde borçlu tarafından 30.06.2015 tarihinde dosyaya ödeme yapıldığından ve dosya borcu kalmadığından bahsedilmiş ise de, anılan tarihte borçlunun icra dosyasına ihtirazi kayıtsız yaptığı bir ödeme görülmemektedir. Dosya borcu konulan haciz ve gönderilen haciz ihbarnameleri üzerine dosyaya 3. şahıslar tarafından yapılan ödemeler ile kapatılmış olup, anılan ödemeler haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmez. Bu nedenle, şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığından bahisle ret kararı verilmesi doğru değildir....

              UYAP Entegrasyonu