Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/11/2022 tarihli 2022/855 Esas ve 2022/1117 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/07/2022 tarihinde sürücü Raif Demirel'in sevk ve idaresindeki 34 XX 894 plakalı aracın sol yan kısımları ile dava dışı Murat Kalfa'nın sevk ve idaresindeki 34 XX 788 plakalı otomobilin ön kısımlarına çarpması ve bu çarpmanın etkisiyle 34 XX 894 plakalı otomobilin orta refüje takla atarak kara yollarına ait orta refüjde bulunan refüj başı levhası ve bilgi levhası direğine çarparak devrilip yoldan çıkması sonucu çift taraflı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada müvekkilinin desteği Hüseyin Varol'un 34 XX 894 plakalı araçta yolcu konumundayken hayatını kaybettiğini, kazanın...
Ağır Ceza Mahkemesinin 07/07/2020 tarihli ve 2020/894 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/02/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: A-) Konuyla İlgili Bilgiler: 1-Şüpheli ... hakkında, 08/12/2019 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, ......
yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, c- İİK’nın 345/a maddesine muhalefet suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede; İİK'nın 345/a maddesindeki iflasını istememek suçunun oluşabilmesi için, aynı Kanun'un 179 ve 6102 sayılı TTK’nın 376. maddesinde öngörülen koşullarda şikayet tarihi itibariyle şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre şirketin iflasının istenmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği cihetle; borçlu şirkete ait ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumunun tayini gerekirken yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA...
Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu 2008/894 E. , 2008/894 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Bakırköy 5.İcra Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 22.09.2008 gün, 7697-9963 sayılı, 12.Hukuk Dairesinin 09.06.2008 gün, 13469-11848 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, genel haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkin olup, hüküm icra hukuk mahkemesi tarafından verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 12.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 12.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın Reddine Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davacı hakkındaki tutuklama işlemi, 1 Haziran 2005 tarihinden önce gerçekleştiğinden 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 6. maddesine göre, davacının tazminat talebi 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu, 466 sayılı Kanunun 2. maddesine göre "verilen kararların kesinleştiği veya bu iddiaların mercilerince karara bağlandığı tarihten itibaren üç ay içinde" davanın açılması gerektiği, Kanunda öngörülen 3 aylık sürenin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas, 2010/57 sayılı kararı ile, "kesinleşen kararların tebliğinden" itibaren başlayacağının kabul edildiği, ancak, kesinleşmiş...
Hukuk Dairesi 2023/1851 E. , 2023/894 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi SAYISI : 2022/1228 E., 2022/1423 K. İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi SAYISI : 2021/793 E., 2022/128 K. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin aktarım kararıyla Dairemize gönderilen dava dosyası üzerinde 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar dava dosyası Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin aktarım kararıyla Dairemize gönderilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlığın, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca, Dairemizin görevleri arasında sayılan (ve Yargıtay 4....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/894 DAVA KONUSU : Alacak KARAR : İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesinin 2022/894 Esas, null/null karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/556 E-2016/222 K. sayılı dosyası değerlendirilerek, ayrıca davacının 01.02.2019 tarihli dilekçesinde belirttiği aynı mahkemenin 2017/1314 Esas sayılı dosyası getirtilip incelenerek davacının fiil ve dava ehliyetine sahip olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre taraf teşkilinin sağlanmasını teminen Dairemizin 05.07.2018 günlü, 2018/894 Esas- 2018/4992 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Dairemizin 05.07.2018 gün ve 2018/894 Esas- 2018/4992 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin incelenmesine yer olmadığına, 09/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında İcra Mahkemesi İİK’nın 89/4 ve 338/1. maddeleri uyarınca hem tazminat hem de cezalandırma istemiyle açılan davada hem hukuk ve hem de ceza mahkemesi sıfatına haiz bulunmakta olup mahkemece yargılamaya devam edilip tazminat talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde tazminat talebi yönünden tefrik kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 29.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; ödeme emrine itiraz dilekçesinin davalı-borçlu şirketin iki imza ile temsil edilmesi gerektiği halde bir kişi tarafından imzalandığı ve bu imzanın da yetkili kişilere ait olmadığının saptandığı belirtilerek, davacının terditli davasındaki asli talebinin kabulüyle dava konusu icra takibinde ödeme emrine karşı yapılmış geçerli bir itiraz bulunmadığının tespitine ve bu kabule göre davacının fer'i talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının asli talebini içeren şikayetinin ......