Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanunun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de takibe yetkilidir. Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK'nun 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak düzenlenme yeri kabul edilir) (HMK'10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1.maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Öte yandan, HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez....

    İcra Müdürlüğü'nün 2010/4206 E. sayılı dosya alacağına haciz konulduğunu, taraflarına İİK.nun 120. maddesine göre verilen yetkiye istinaden borçlularının alacaklı olduğu dosya alacaklarına haciz konularak işlemler yapılmaya başlandığını, .... İcra Müdürlüğü’nün 2010/4206 E. Sayılı takip dosyasında ... plaka sayılı araç için takip yapıldığı, aynı araca ait yedieminlik ücretinden kaynaklanan alacak için alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine .... İcra Müdürlüğü’nün 2014/12003 E. sayılı dosyasında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, bu takipte ... plaka sayılı aracın yapılan ihale sonrasında, .... İcra Müdürlüğü’nün 2014/12003 E. sayılı takip dosyasındaki temlik alacaklısı ... tarafından alacağa mahsuben alındığı, şikayetçi ....’nin talebi üzerine .......

      Bu durumda, kooperatif genel kurullarında kararlaştırılan faiz oranı, 6098 sayılı TBK'nın 120. maddesinde düzenlenen temerrüt faizi niteliğinde olup, kooperatif ile üyesi arasında ticari ilişki bulunmadığından yasal faiz oranı uygulanmalıdır. Kooperatif genel kurulunca, bu oran belirlenirken, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüş olan sınırlama gözetilmek kaydıyla, yasal temerrüt faiz oranından daha yüksek bir oran kararlaştırılabilir. Aidatlar kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan, icra takibine esas olan ve ödenmediği ileri sürülen aidatlara uygulanabilecek azami gecikme zammı oranı TBK’nın 120/2. maddesi ile belirlenen orandır....

        olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 3. bendinin çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 4 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 120 tam gün olarak belirlenmesine; TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 2.400TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı kooperatifin takip tarihi itibariyle davacıların murisi ...'dan 4.358,00 TL asıl alacak 5.476,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.834,89 TL alacaklı olduğunun tespitiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Kooperatif borç senetlerine dayalı borcun işlemiş faizinin TBK 120. maddesine göre ve borç senetlerinde kararlaştırılan yıllık % 47 faiz oranını aşmayacak şekilde hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozma ilamı hilafına aykırı şekilde aylık % 134, % 128 gibi fahiş oranlarda faiz uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır....

            Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı icra mahkemesinden İcra ve İflâs Kanunu’nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra mahkemesinden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra mahkemesinden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Hüküm : TCK'nın 179/3-2, 62/1-2, 53/1-2-3, 58/6-7. maddeleri uyarınca mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Besni Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/6 Esas, 2013/120 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetlerden birinin TCK'nın 106/1-1. cümlesi maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına...

              İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanunun yetkiye dair hükümleri uyarınca belirlenir. Ayrıca, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Buna göre; çeke dayalı olarak yapılan icra takibi, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesinin son cümlesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Somut olayda; takibe dayanak çekin keşide yeri olan ... takip yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile icra dairesinin yetkisizliği yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 120 ada 10 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen bölümü orman sayılan, (A) ile gösterilen bölümü Orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                  Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu ... ili, ... ilçesi ... köyü, 120 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişilerden ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 120 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu