Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, muristen intikal ve kadastro tespitinden öncesine ait kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca açılan mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescil davasıdır....

    şer TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davacı kooperatif ortağı olan davalının usulüne uygun olarak alınan karar gereğince ödemesi gereken aidatları ödemediği, kooperatifin sunmuş olduğu hizmetlerden yararlandığı, takip tarihi itibariyle davacı kooperatife 4.575,00 TL anapara, 457.50 TL faiz olmak üzere toplam 5.032,50 TL borcu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile bu miktar üzerinden takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, görev yönünden Dairemizin 2011/2519 Esas, 2012/651 Karar sayılı bozma ilamı öncesinde davalının bilirkişi raporuna itirazı konusunda dosyanın incelenmesine karar verildiği halde, itiraza uğrayan bu bilirkişi raporuna dayalı olarak bozma sonrasında hüküm kurulmuştur....

        ödeme yapmamasının konkordato projelerinin uygulanabilir olmadığını gösterdiğinden, konkordato talebinin reddi gerektiğini istinef sebebi olarak ileri sürmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsuz haciz yolu ile takipte borçlu avalistlerin yetkiye itiraz ettiği, mahkemece bonoda kararlaştırılan yetki anlaşması geçerli olup, avalistleri bağladığı gerekçesi ile yetki itirazının reddine karar verildiği görülmektedir.İİK.nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca;bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen...

            Oysa; hüküm fıkrasına dayanak alınan ... bilirkişi raporu ile karar gerekçesine esas alınan ve doğru uygulamayı gösteren kurul raporu arasında çekişmeli 205 ada 48 ve 51 parseller yönünden bir farklılık olmadığı halde 49 parsel yönünden boyama ve nitelendirme çelişkisi bulunmaktadır. Kurul raporunda ve kurulca düzenlenen ek raporda 49 parselin memleket haritasında yeşile ... ve (A) harfiyle gösterilen bölümü orman sayılan alan olarak belirlendiği halde, hükme esas alınan ... raporunda bu bölüm sarıya boyanmış ve (B) harfiyle orman sayılmayan ... alanı olarak, yine kurul raporunda 49 parselin doğu ve batısında (B1) ve (B2) harfleriyle işaretli ... ... alanlar ... alanı olarak gösterildiği halde; hükme esas alınan ... raporunda bu bölümler yeşile boyanarak (A1) ve (A2) harfleriyle orman alanı olarak belirlenmiştir....

              Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Paylı mülkiyette ise yine kural olarak borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının icra yoluyla satışını isteyebileceğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesini isteyemez....

                Asliye Ceza Mahkemesinin 08.05.1997 tarih ve 1993/1186-1997/291 sayılı kararıyla hükmolunan 1 yıl 2 ay hapis cezasının hak ederek salıverilme tarihi olan 05.11.2002 gününden itibaren suç tarihine kadar 3 yıllık sürenin geçmiş olduğu gözetilmeksizin anılan Yasanın 58/2-b. maddesine aykırı olarak tekerrüre esas alınması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi ile ilgili kısmına, Eskişehir 3....

                  Mahkemece ...’ın açtığı davanın reddine, 127 ada 6 parsel 2001/6 esasında davalı olduğundan bu parsel için karar verilmesine yer olmadığına, 120 ada 98 parsel hakkındaki davanın tefrikine, 127 ada 1 parsel ile 126 ada 8 parselin ... ... mirasçıları adına, 105 ada 6 parsel ile 120 ada 15 parselin ... ... adına, 104 ada 134 parselin tespit gibi, 120 ada 101 parselin ... ..., 120 ada 102 parselin tespit gibi, 120 ada 103 parselin ... ..., 120 ada 104 parselin ... 120 ada 105 parselin Kerim mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve müdahil davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece hüküm yerinde yazılı gerekçelerle yazılı olduğu üzere işin esası hakkında hüküm tesisi yoluna gidilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir. Davayı açan ... ... Efendi köyü muhtarı olmadığı gibi, muhtara vekalet etmesi yada dava açmaya yetkili kılınmış olması da söz konusu değildir....

                    Ancak; 1-Sanığın tekerrüre esas alınan ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 29.07.2011 tarih, 2011/116 Esas ve 2011/120 Karar sayılı ilamı ile verilen 1 yıl 6 ay 21 gün hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ilamda TCK'nın 31/3. maddesinin tatbik edildiği, aynı yasanın 58/5. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, sanığın adli sicil kaydında yer alan ... 11....

                      UYAP Entegrasyonu