Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Bölge Adliye Mahkemesi’nce esas alınan 20.06.2016 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak asıl alacağa karar tarihinden itibaren yasal faiz yerine, avans faiz oranı işletilmiştir. Yine ilk derece mahkemesince esas alınan 21.06.2016 tarihli bilirkişi ek raporunda yasal faiz yerine TBK’nun 120.maddesine göre faiz oranı işletilmiştir. Takip dayanağı ilamda belirtilen ipotek akit tablosundaki faiz oranı belirsiz olmakla birlikte, yine ticari faiz türü adı altında literatürde bir faiz oranı da olmadığından ilamda belirtilen faizin yasal faiz anlamına geleceği anlaşılacağından asıl alacağa yasal faiz işletilmesi gerekmektedir. Buna göre mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, asıl alacağa karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerekirken, hatalı hesaplama içeren bilirkişi ve ek bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken, temel cezanın belirlenmesinde alt sınır olarak 120 gün adli para cezasının esas alınması gerekirken, 60 gün adli para cezasının esas alınması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmmıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

      nin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C....

        ın murislerinden intikal eden 105 ada 2 parsel, 107 ada 15 parsel, 120 ada 7 parsel, 128 ada 19 parsel, 101 ada 158 parsel, 129 ada 14 parsel, 131 ada 13 parsel ve 131 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Davalılar, cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Somut olayda; dava konusu 105 ada 2 parsel, 107 ada 15 parsel, 120 ada 7 parsel, 128 ada 19 parsel, 101 ada 158 parsel, 129 ada 14 parsel, 131 ada 13 parsel ve 131 ada 17 parsel sayılı taşınmazların dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre paylı mülkiyet hükümlerine tabi bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Birinci fıkrada ise sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecektir. 6101 sayılı TBK'nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 7. maddesine göre faize ilişkin 88 ve temerrüt faizine ilişkin 120. maddelerinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hükmü getirilmiştir. Somut olayda, davacı ile tüketiciler arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin 4.9 maddesinde %15 temerrüt faizi öngörülmüş, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 18. maddesinde ise temerrüt faizine ilişkin olarak oran belirtilmeden tüketiciler ile yapılan sözleşmenin 4.9 maddesine atıfta bulunulmuştur....

            Burada takip yetkisi istisnai olarak maddi hukuktaki hak sahipliğinden ayrılmakta hak sahibi borçlu iken kural olarak haciz işlemiyle tasarruf yetkisi ortadan kalkmayan borçlunun bu tasarruf yetkisi ve buna bağlı olarak takip yetkisi alacaklı tarafından kullanılmaktadır. Şikayete konu İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2018/17021 Esas sayılı icra emrinin davacı idare vekiline 21/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 07/06/2018 tarihinde açıldığı, İlam alacaklısının Gül-İş İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, Elektromed Elektronik Cihazlar Dağ. Nak. İnş. Ltd. Şti.nin İst. 25. İcra Müd.nün 2017/18714 Esas sayılı dosyasından İİK.nun 120/2. Maddesi uyarınca aldığı yetkiye istinaden davayı takip ettiği, Halihazırda aynı ilama dayalı olarak; Elektromed Elektronik Cihazlar Dağ. Nak. İnş. Ltd. Şti. tarafından birleşen dosyada takdir edilen 19.100,15.TL vekalet ücreti dışında ilamda yazılı alacaklara yönelik İstanbul Anadolu 22....

            Mahkemece, taraf vekillerine 6100 sayılı HMK.nun 120.maddesi gereğince gider avans yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği, verilen sürede gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun’un 120.maddesine göre davacı yargılama harçları ile Adalet Bakanlığı’nca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Adalet Bakanlığı’nca yayınlanan gider avansı tarifesinin 4.maddesine göre davacı tebligat gideri ile diğer iş ve işlemler için 50 TL.ödemek zorundadır....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından kesinleşmiş ... tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların ... tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak hükmün bir nolu maddesinin (B) nolu bendinde dava konusu 20 nolu parsel olduğu halde 120 nolu parsel olarak yazılması hatalı olup bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm bir nolu maddesinin (B) nolu bendinde ''120'' ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine “20” ibaresi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde 22/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Zeytinlik niteliğindeki ......

                  Ancak taraflar, uygulanacak faiz oranını belirlerken, yukarıdaki belirtilen 6098 sayılı TBK'nın 120/.... maddesinde öngörülmüş olan sınırlamayı dikkate almak zorundadır. Davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı TBK'nın 120/.... maddesine düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un .../.... maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının %100 fazlasını aşamayacaktır....

                    UYAP Entegrasyonu