Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece temyiz süresinin geçirilmesi nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, bu ek kararda davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Temyiz olunan mahkeme kararı davacı vekiline usule uygun şekilde 31.10.2012 tarihinde tebliğ olunmasına karşın karar İİK.’nun 363. maddesinde öngörülen 10 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 13.11.2012 tarihinde temyiz edildiğinden İİK.’nun 365. maddesi hükmü uyarınca davacı 3.kişi vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek karar yerindedir SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı 3.kişi vekilinin mahkemenin 14.11.2012 tarihli İİKnun 365.maddesine göre verdiği temyiz dilekçisinin reddine dair ek kararına yönelik yerinde bulunmayan temyiz...

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İİKnun 269/2 maddesinde ''borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır '', İİKnun 269/b maddesinde de “Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı borçlunun 22/06/2020 tarihli itiraz dilekçesinde İİKnun 269/2. maddesi uyarınca açıkça imzaya itiraz niteliğinde olup uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirir. Bu nedenle dar yetkili icra mahkemesi uyuşmazlık hakkında karar veremez....

      SONUÇ: Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının (2) numaralı bentte yazılı nedenler ile kabulüne Mahkeme kararının İİKnun 366/3. maddesi ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle reddine taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin yatırılan harcın temyiz edene iadesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        İİKnun 67. maddesinde değişiklik yapan 6352 sayılı Kanun'un 11. maddesi 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda 05.07.2012 tarihinden itibaren tazminat oranının % 20 -//- olarak uygulanması gerekir. Mahkemece likit alacak nedeniyle borçlu aleyhine karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan 02.07.2012 tarihli 6352 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değişen İİKnun 67/2. fıkrasının dikkate alınması ve % 20’den (yüzde yirmi) aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, gerekçesi karar yerinde tartışılmadan ve söz konusu değişiklik de gözönüne alınmadan Kanunda yazılı % 20 tazminat oranı aşılarak, % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMKnun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

          -TL ihale bedelini yatıracağını, başkaca bir bedel yatırmayacağını, müvekkilinin yatıracağı bu tutarın sunacağı kesin ve süresiz banka teminat mektubu karşılığında kendisine iadesinin temini için İİKnun 142/a maddesinden yararlanmak istemekte ve anılan maddenin 2. fıkrasının son cümlesi uyarınca teminat mektubu ile garanti edilecek tutarın İcra Dairesince belirlenmesini talep ettiğini, müvekkilinin yatıracağı paranın iadesini İİK m. 142/a-2 uyarınca talep etmese, alacağa mahsuben ihale edilen taşınmazın tescili için 2.705.000,00.-TL yatırması gerekmediğini, bu tutar haricinde başkaca yatıracağı bir faizin de bulunmadığını, dolayısıyla İİKnun 142/a-2. Maddesinde belirlenen şekilde paranın iadesinin gerekmesi halinde madde de belirtildiği üzere geçen süre başlangıcı olarak ihale tarihi değil teminat mektubunun sunulduğu tarihin baz alınacağını, müvekkilinin, ihale bedeli olan 2.705.000,00....

          Mahkememizin 12/01/2022 tarihli ara kararında "Davacının takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine, ancak davacının İİKnun 72-(3) maddesine dayalı ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; takip konusu alacağın (13.943,75 TL) %15'i olan 2.091,56 TL nakit ya da kesin/süresiz teminat mektubu davacı/borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edildiğinde; .... 1. İcra Dairesi'nin ..../.... esas sayılı takip dosyasında İİKnun 72-(3) maddesi gereğince icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, takdir edilen teminat tutarı yatırıldığında tedbir kararının infazı için ilgili .... 1. İcra Müdürlüğüne yazı yazılmasına" karar verilmiştir. Davacıya ait 10/12/2010 yılına en yakın imza örneklerinin var ise gönderilmesi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmış, cevabı dosya arasına alınmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun İİKnun 168/5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak, diğer itiraz ve şikayetlerinin yanında takibin dayanağı olan senedin bedel bölümünde tahrifat yapıldığını ileri sürdüğü ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir Tahrifat iddiasının incelenmesi, HMK'nun 266. maddesi gereğince çözümü...

              Uyuşmazlık 3. kişinin İİKnun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu makinalar 28.3.2005 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliği edildiği takip adresinde haczedilmiştir. İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Davacı 3. kişinin bu yasal karinenin aksini kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Davacı şirket haciz adresinin kendi adresleri olduğu yönünde bir kısım belgeler ibraz etmiş ise de borçlu kişinin aynı adreste faaliyette bulunduğu sabittir. Malı borçlu ile birlikte elinde bulunduran 3. şahıs şirket dava konusu malların kendisine ait olduğunun ispatı yönünde mülkiyet belgesi ibraz edemediği gibi dinlenen tanık anlatımları da hükme dayanak yapılacak nitelikte bulunmadığından mülkiyet karinesi aksinin ispatlandığından söz edilemez....

                İİKnun 96 ve onu izleyen maddeleri uyarınca açılacak hacizden doğan istihkak davasının dinlenebilmesi için geçerli bir alacağa dayalı olarak borçlu hakkında yapılan haczin hukuken geçerli olması gerekir. Somut olayda borçlunun açtığı menfi tesbit davası sonucunda verilen hüküm kesinleştiğinden borçlu sıfatı kalmayan Gimsan Gediz İplik Mensucat San. A.Ş. hakkında yapılan İcra takibi geçerliliğini kaybetmiş ve haciz kendiliğinden kalkmıştır. Ne varki; Dairemizin 8.2.2007 tarihli bozma kararında haczin kendiliğinden kalktığı hususunun maddi hata sonucu yazılmadığı görülmektedir. O halde davalı alacaklının bu yönü amaçlayan karar düzeltme talebi kabul edilmeli Dairemizin 8.2.2007 tarihli bozma kararının gerekçesine bu husus ilave edilmelidir. SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklının karar düzeltme telebinin kabulüyle Dairemizin 8.2.2007 tarihli 2006/19121 Esas, 2007/1627 karar nolu bozma kararının gerekçe bölümünün 10....

                  UYAP Entegrasyonu