İİKnun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİKnun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz.... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyası içerisinde mevcut haciz tutanağından, 22.10.2015 tarihinde şikayete konu taşınmazın fiilen haczedildiği, haciz sırasında borçlunun hazır bulunduğu, borçlu tarafından 30.10.2015 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunulduğu anlaşılmaktadır. Haczi öğrenme tarihi 22.10.2015 olup, başvuru süresinin son günü 29.10.2015 Cumhuriyet Bayramına rastlamaktadır....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİKnun 24. maddesi taşınır teslimine ilişkin olup, 24/4. madde hükmü taşınırın borçlu yedinde olmaması halini düzenlemektedir. Buna göre taşınır borçlu yedinde bulunmazsa ve taşınır malın değeri ilamda yazılı değilse veya çekişmeli ise, icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur. İİKnun 24/5. maddesine göre ise, hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmayan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hal böyle olunca, icra müdürlüğünün ihalesi kesinleşen taşınmazların satış sonrası işlemlerini ve bu doğrultuda ihale alıcısı adına tesciline ilişkin işlemleri yapmaktan kaçınması ve bu yönde verdiği karar, İİKnun yukarıda açıklanan 134/son maddesi hükmüne aykırıdır. O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile şikayet konusu kararın iptaline karar vermek gerekirken, istemin reddine yönelik hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(HMK m.297/ç) ve İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine dair davada mahcuzların niteliği gereği İİKnun 113. maddesine dayanak vaki satış taleplerinin davanın ihbar olunduğu hakim tarafından üç kez reddedilmiş olması sebebiyle uğranılan zararın tazminini talep etmektedir. İcra mahkemesince ret gerekçesi olarak, İİKnun 99. maddesinde düzenlenen “alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonunlanıncaya kadar haczedilen malın satışı yapılamaz” hükmü ile İİKnun 113. maddesinde vaktinden evvel satışta icra müdürlüğünün görevli olmasına dayanılmıştır. Davacı alacaklının mahçuzların ekonomik değerlerini yitirdiğini yani zararı 20.05.2014 tarihinde öğrendiği, iş bu davanın ise 31.03.2016 tarihinde açıldığı, olayda dava zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİKnun 366. ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366 ve 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....