Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/385 Esas sayılı ceza dosyalarının onaylı birer örneğinin ve davacının yaptığı şikayeti üzerine düzenlenen...raporunun, davacının şikayeti, alınan tanık beyanları, tutulan tutanaklar ve müfettiş raporunun tüm ekleriyle birlikte eklenip tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davaya konu araçtaki ayıbın satıcı davalının ağır kusuru veya hilesi ile davacıdan gizlendiği de ispatlanamadığı’ gerekçesiyle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 27/09/2012 tarihinde satın alınan aracın dosya arasında bulunan servis kayıtlarına göre; 15/10/2012 tarihinde hiç çalışmıyor şikayeti ile, 02/09/2013 tarihinde sağa çektiği, titreme olduğu şikayeti ile, 24/09/2014 tarihinde lastik yeme probleminin bulunduğu şikayeti ile, 02/02/2015 tarihinde yol bilgisayar ekranının çalışmadığı ve frene basınca ses geldiği şikayeti ile, 26/03/2015 tarihinde ön soldan ses geldiği şikayeti ile, 8/4/2015 tarihinde frene basınca ses geldiği şikayeti ile, 25/5/2015 tarihinde frene basınca sürtme sesi geldiği şikayeti ile yetkili servise götürüldüğü anlaşılmaktadır....

      Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmaması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile şimdilik diğer yönler incelenmeksizin mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Dairesince tesis edildiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisi, kıymet takdiri raporunu düzenleyen icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan ve mahkemece re'sen nazara alınması gerektiğinden şikayeti inceleme yetkisinin Erzurum İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Erzurum 1. İcra Hukuk Mahkemesince ise, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2022/354 Esas sayılı icra takip dosyasından 07.03.2022 tarihinde Erzurum 3. İcra Dairesinin 2022/16 Talimat sayılı dosyasına yazılan haciz talimatı ile şikayete konu taşınmazın kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını veren esas İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

          Somut olayda; davacı tarafından 17/05/2021 tarihli dilekçe ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz için icra mahkemesine başvurulduğu, davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/236 E. sayılı dosyasında, meskeniyet şikayeti yönünden tefrik kararı verilerek aynı Mahkemenin 17/05/2021 tarihli, 2021/268 E., 2021/320 K. sayılı ilamı ile meskeniyet şikayeti yönünden İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği ve bunun üzerine dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderildiği görülmüştür. Mahkemece, davanın ilk açılış tarihi olan 17/05/2021 tarihi dikkate alınmaksızın, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Hukuk Mahkemeleri tevzi bürosu tarafından yapılan tevzi tarihi dikkate alınarak, dava tarihinin hatalı tespiti ile karar verilmiş olması isabetsizdir....

          Bu durumda hüküm aynı zamanda kesin nitelik taşıdığından davacı 3.kişi vekilinin temyiz isteminin reddine dair ek kararı sonuç itibari ile yerindedir SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin İİKnun 365.maddesini göre verilen ve sonuç itibari ile doğru bulunan mahkemenin 07.01.2010 tarihli ek kararına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onaama harcına mahsubuna 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava,3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile İİKnun 97.madde uygulanmasına yönelik şikayet istemine ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 03.03.2009 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçluya ait vergi levhasının bulunduğu adreste haczedilmiştir. İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararınadır. Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanması gerekmektedir. Dosya içerisinde mevcut belgelerden, davacı şirketin borcun doğumundan sonra haczi adresinde kurulduğu ve borçlu çalışanlarının davacı şirkette çalışmaya devam ettiği, borçlu şirketin ticaret sicil adresinin halen haciz adresi olduğu ve vergi levhasının haciz adresinde bulduğu, ödeme emrinin bu adresten alındığı ve iptal edilmediği anlaşılmaktadır....

              ın borçlunun durumu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu dolayısıyla tasarrufların İİknun 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dava konusu ..., ... İlçesi, ... Mahallesi, 1902 Ada, 19 parselde kayıtlı 1.kat 1 nolu ve çatı katı 5 nolu bağımsız bölümlerin davalı Mehmet Kökelma tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 25.10.2004 tarihli tasarrufun İstanbul, ..., ... Mahallesi 3246 Ada 5 parsel nolu taşınmazın borçlu tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 2.11.2004 tasarruf ile bu davalı tarafından da davalı ...'a satışına ilişkin 16.8.2005 tarihli tasarrufun, birleştirilen dava yönünden ... ilçesi, 7126 Ada, 1 parselde kayıtlı B blok 12 nolu bağımsız bölümün borçlu tarafından davalı ...'ya satışına ilişkin 27.10.2004 tarihli ve bu davalı tarafından da davalı ...'...

                SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün alacaklı yararına BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMKya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMKnın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİKnun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu