Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin temliknamede sıfatı olmadığı halde pay ayrılmasının yasaya aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin sıra cetveline alınan ilama dayalı işçi alacağının sadece asıl alacak bölümüne pay ayrıldığını, faiz ve fer'ileri hesaba katılmadığı gibi kambiyo senedine dayalı ilamsız takibe konu alacağının da esasen işçi alacağı niteliğinde olduğu halde sıra cetvelinde pay ayrılmamasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiş, yargılama sırasında şikayet olunanı... Profil İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. olarak tavzih etmiştir. Şikayet olunan SGK vekili, cevap vermemiştir. Diğer şikayet olunan... Profil İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti'ye dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat çıkartılmamıştır. Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan SGK vekili temyiz etmiştir. Şikayet, haciz sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir....

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrasında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kuralların kanun ile düzenleneceği kuralına yer verildiği, 6235 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesinde ise, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Odalar üzerinde yapılacak idari ve mali denetimin usul, esas ve sınırlarının belirlenmediği, yalnızca denetimin hangi bakanlık tarafından yapılacağının Bakanlar Kurulu Kararı ile belirleneceğinin öngörüldüğü, bu hali ile; sınırsız, belirsiz ve keyfiliğe yol açan söz konusu düzenlemenin Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrasına aykırı olduğu, dayanağı yasal düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle, dava konusu Tebliğ'de hukuka uygunluk bulunmadığı, Tebliğ hükümlerine göre, şikayet ve ihbar üzerine ve şikayet konusu ile sınırlı olmak üzere denetim yapılabileceği, hiçbir şikayetin taraflarına iletilmediği ve şikayet konuları hakkında görüşlerine başvurulmadığı...

      TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrasında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kuralların kanun ile düzenleneceği kuralına yer verildiği, 6235 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesinde ise, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Odalar üzerinde yapılacak idari ve mali denetimin usul, esas ve sınırlarının belirlenmediği, yalnızca denetimin hangi bakanlık tarafından yapılacağının Bakanlar Kurulu Kararı ile belirleneceğinin öngörüldüğü, bu hali ile; sınırsız, belirsiz ve keyfiliğe yol açan söz konusu düzenlemenin Anayasa'nın 135. maddesinin 5. fıkrasına aykırı olduğu, dayanağı yasal düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle, dava konusu Tebliğ'de hukuka uygunluk bulunmadığı, Tebliğ hükümlerine göre, şikayet ve ihbar üzerine ve şikayet konusu ile sınırlı olmak üzere denetim yapılabileceği, hiçbir şikayetin taraflarına iletilmediği ve şikayet konuları hakkında görüşlerine başvurulmadığı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R Uyuşmazlık konusu,. İcra Müdürlüğü’nün 2012/656 sayılı talimat dosyasında yapılan 23.11.2012 günlü haczin talimata uygun yapılmadığı gerekçesi ile üçüncü kişinin İİK'nun 16. maddesine dayalı talebi şikayet başvurusu niteliğinde olup, Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasası'nın 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ŞİKAYET Şikayetçi üçüncü kişi şikayet dilekçesinde,15.04.2017 den itibaren kiracı sıfatı ile taşınmazda oturduklarını, tahliye emrine itiraz ve tahliye emrinin iptalini talep ettiklerini, şikayetçinin kızı ...in ... Eğitim Araştırma Hastanesi sağlık kurulu raporuna göre %98 engelli olduğu, kızının özel bakımına yarar şekilde taşınmazda tadilatlar yaptırdığını, tahliyenin telafisi güç zararlara neden olacağını beyanla şikayetin kabulüne karar verilmesini talep dava etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde, şikayetin reddini talep etmiştir. III....

            Şikayet, İİK'nın 142/son maddesine dayalı olarak sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir. Bir davanın derdest kabul edilebilmesi için, şu üç koşulun birlikte bulunması gerekir: Bunlar, aynı davanın iki kere açılmış olması, birinci davanın görülmekte olması ve birinci dava ile ikinci davanın aynı olmasıdır. Birinci dava ile ikinci davanın aynı olmasından kasıt ise; davanın taraflarının, konusunun (müddeabihin) ve sebebinin (davanın dayanağını oluşturan vakıaların) aynı olmasıdır. Mahkemece, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/442 6 Esas sayılı dosyasının derdest olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, işbu şikayet, İİK'nın 142/son maddesi uyarınca sıraya ilişkin şikayet başvurusu olup, derdest olduğu kabul edilen .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava ise, İİK'nın 142/1 maddesine dayalı olarak alacağın esas ve miktarına yönelik itiraz niteliğindedir....

              tarafından 135 ve 137 sayılı parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Yörede orman kadastrosu 2006 yılında 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmıştır....

                İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16/12/2021 gün, 2019/135 Esas- 2021/1056 Karar sayılı ilamı ile, "Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK md. 6), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK'nın 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir)(HMK md. 10) ve ayrıca İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Ayrıca, kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için 6100 sayılı HMK'nın atfı ile TBK'nın 89/1 hükmü uygulanmaz. Yani, kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz, borçlunun yerleşim yerinde takip yapabilir. Dava konusu bono incelendiğinde keşide yerinin İstanbul olduğu görülmüş yetki itirazının yerinde olmadığı" gerekçesi ile, "1- Davanın REDDİNE, " karar verilmiştir....

                İİK.nun 39. maddesine göre ilama müstenit takip son muamele üzerinden 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. BK.nun 133/2. maddesinde zamanaşımını kesen nedenler arasında dava açılması (takip başlatılması) sayılmış olup aynı yasanın 135. maddesinde “mururu zaman katedilmiş olunca katından itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar. Borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir hüküm ile sabit olmuş ise yeni müddet daima 10 senedir”. 136. maddesinde ise “bir dava veya defi ile katedilmiş olan mururu zaman dava devam ettiği müddetçe iki tarafın mahkemeye müteallik her muamelesinden ve hakimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden başlar” düzenlemeleri yer almaktadır. Somut olayda takibe konu senede ilişkin olarak Terme İcra İflas Müdürlüğünün 2004/1506 sayılı dosyasında takibe geçildiği 27.10.2004 tarihinde borçluya icra emri tebliğ edildiği, daha sonra bu tebliğin 08.02.2006 tarihinde yenilendiği, bilahare takipsizlikle işlemden kaldırıldığı görülmektedir....

                  İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince şikayete konu işlemin öğrenildiği günden itibaren kural olarak 7 günlük süreye tâbidir. Maaş haczi nedeniyle kesinti her ay yapıldığından, son maaş kesintisi gözetilerek yeniden şikayet hakkının doğacağı tabiidir. Bir başka anlatımla kesinti, her ay tekrarlandığı için sadece son maaş kesintisi gözetilerek, borçlunun yeniden şikayet hakkının doğduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle şikayet hakkına ve süreye ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir. 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 35.maddesine göre işçinin almakta olduğu ücretlerin dörtte birinden fazlası haczedilemez....

                  UYAP Entegrasyonu