Dava kesinleşen icra takibi nedeniyle İİK.nun 269/a maddesine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından borcun ödendiği savunması ile temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekilinin kiracı borçlunun aralarındaki kira sözleşmesine dayalı kira borcunu ödememesi sebebiyle 01.11.2012 tarihinde toplam 28.840,76.-TL alacağın tahsili için icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 07.11.2012 tarihinde tebliğ edildiği ödeme emrinde 30 gün ödeme süresi verildiği, itiraz edilmediği, borcun ödenmediği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 15.09.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya 10 yıl süre ile yıllık 30.000.-TL bedel karşılığında doğal kaynak suyu kiraya verilmiştir. Kira sözleşmesindeki bu belirlemeye göre kiralanan nitelik itibariyle TBK.'nın 357.maddesinde düzenlenen ürün kirası hükümlerine tabi bulunduğundan İİK.'...
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : ... vd. KARAR Dava, İİK 277. maddeye dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Esas sayılı derdest dosya üzerinden verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair 29/04/2022 ara kararın KALDIRILMASINA, 4-Davacı vekilinin davalı ... yönünden talep ettiği ihtiyati haciz talebinin KABULÜNE, a)İİK 257. maddesi gereğince dava değeri 320.000,00 TL alacak miktarıyla sınırlı olarak davalı ...'in taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları (İİK.'nun 82. ve 83. maddeleri ile özel yasalarınca haciz edilemeyecek mal, hak ve gelirler ile maaş gelirleri ve maaş gelirinin yattığı banka hesapları hariç) üzerine dava değerinin %5'i oranında teminat karşılığı İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, b)İhtiyati haciz kararının 2004 Sayılı İİK.'...
Diğer taraftan davacı tarafça gerçek değer ile ödenen bedel arasında fahiş fark olduğu iddia edilmiş davacının itiraz etmediği, 20/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda tasarruf konusu malın devir tarihindeki malın değerinin 89.785,25TL olduğu belirlenmiş davalı Süleyman mirasçılarının sunduğu banka kayıtlarından muris Süleyman'ın tasarruf tarihinde 4.970Euro ile 62.165,80TL'yi hesaptan çektiği anlaşılmış dinlenen tanıklar davalıların birbirini tanımadıklarını bildirmiş, taşınmazın davalı müteveffa Süleyman tarafından borçlu ve dava dışı pay sahibinden toplam 100.000TL'ye satın alındığını beyan etmiş olduklarından tüm delillerin muacemesinde borçlunun ödediği bedel ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunmadığı anlaşılmış olup, buna göre İİK 277 vd bakımından davanın kabulü mümkün görülmemiştir. İİK 277 vd hükümlerinin uygulanma imkanı bulunmadığı halllerde muaaza sebebine dayalı olarak tasarrufun iptali davacı taraça talep edilebilir....
iik 277 vd kapsamında iptali ile davacı müvekkile cebri icra yolu ile haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine, birleşen dava yönünden; Didim İcra Müdürlüğü'nün 2014/697 e. sayılı dosyasından doğan alacağımız ve ferileri ile sınırlı olmak üzere davalı borçluların diğer davalı T13 İnş....
Davalı alacaklı vekili, davacı 3. kişi ile davalı borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, muvazaalı işlem yapıldığını, faturaların her zaman düzenlenebileceğini, davacı 3. kişi şirketin telefon numarasının, davalı borçlu şirketin telefon numarası olduğunu davanın reddi ile tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı 3. kişinin davalı borçludan işyerini işçisi ve telefonu ile birlikte devir aldığının belirlendiği, devrin de İİK'nun 44. maddesine göre usulüne uygun yapılmadığı, Borçlar Kanunu'nun 179./202. maddesine göre devralanın sorumluluğunun kalkmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece, davacı 3. kişinin borçludan haciz yapılan işyerini devraldığı kabul edilmiş ise de, devredilen işletmede haciz yapılabilmesi, devrin muvaazalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır....
Davalı alacaklı vekili, davacı 3. kişi ile davalı borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, muvazaalı işlem yapıldığını, faturaların her zaman düzenlenebileceğini, davacı 3. kişi şirketin telefon numarasının davalı borçlu şirketin telefon numarası olduğunu davanın reddi ile tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı 3. kişinin davalı borçludan işyerini işçisi ve telefonu ile birlikte devir aldığının belirlendiği, devrin de İİK'nun 44. maddesine göre usulüne uygun yapılmadığı, Borçlar Kanunu'nun 179./202 maddesine göre devralanın sorumluluğunun kalkmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece, davacı 3. kişinin borçludan haciz yapılan işyerini devraldığı kabul edilmiş ise de, devredilen işletmede haciz yapılabilmesi, devrin muvaazalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlıdır....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/23560 E. sayılı takibinin muvazaa nedeniyle iptalini, hacizli hisselerin geçerli olduğu anlamına gelmemek kaydıyla, Bankamıza hacizli hisseleri geçerli olduğu açık olduğundan ve davalı/borçlu T6 adına kayıtlı tüm malvarlığı üzerine danışıklı olarak uygulanan haciz işlemlerinin ve tasarrufların, TBK.’nun 19. Maddesi ile İİK.’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince muvazaalı olarak yapılan işlemlerin, müvekkil banka yönünden iptali ile İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2018/23560 E. sayılı takibinin muvazaa nedeniyle iptaline kara verilmesini, borçlu faruk sarı'nın işbu dosyadan hacizli tüm taşınır ve taşınmaz malları, üçüncü şahıslar üzerindeki hak ve alacakları ile istihkakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi, davalı borçlu faruk sarı'nın malvarlığına uygulanan diğer haciz işlemlerinin iptali ile bu değerler üzerine banka haczinin işlenmesini, İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2018/23560 E....
G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, cinsel istismardan kaynaklanan haksız eylem iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat davasında dava ile birlikte istenilen ihtiyati haciz ve geçici ödeme talebinin reddedilmesinden kaynaklanmaktadır. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle; dosya kapsamından delillerin henüz toplanmamış olması ve yargılamayı gerektirmesi sebebiyle 2004 Sayılı İİK nun 257. maddesi koşulları oluşmadığından bahisle istemin reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. Somut olaya gelince, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında 2004 Sayılı İİK 257 vd maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı yaklaşık ispat halinde verilebilir....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali olmadığı takdirde TBK 19. Maddesi gereğince muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir....