WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçluların haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden itibaren başlar ve hak düşürücü niteliktedir. Somut olayda, borçluların haczedilmezlik şikayetine konu menkuller, borçlu...........nin adresinde 19.11.2013 günü haczedilmiş ve yediemin olarak diğer borçlu ...'a bırakılmıştır. Borçluların haciz tarihi olan 19.11.2013 günü hacizden haberdar olmalarına rağmen, şikayetin yasal 7 günlük süreden sonra 06.01.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi isabetsiz ise de; sonuçta borçluların istemi reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

    Mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile şikayet konusu 565 parsel sayılı taşınmazın borçlunun geçimi için zorunlu olduğu belirlendiğine göre, mahkemece anılan taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinin kabulü yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup İİK 16/1 maddesine göre 7 günlük süreye tabii olduğunu, Gaziosmanpaşa İcra Dairesinin 2022/132722 E. sayılı dosyasından davacının alacaklı olduğu Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2019/13096 E. sayılı dosyasına 17/04/2023 tarihinde haciz konulduğunu, davanın ise 02/05/2023 tarihinde yasal süreden sonra açıldığını, İİK 82/1 maddesi de sadece maddi tazminat alacaklarının haczedilemeyeceği belirtilmiş olup, manevi tazminat haczine bir engel olmadığını, mersin 5 iş mahkemesi ilamının Adana BAM 7 HD'nin 27/05/2021 gün, 2021/394 E. 2021/993 K sayılı kararı ile kaldırıldığını, İİK 40/1 maddesine göre takibin olması gerektiği yerde durması gerektiğini, davanın açılmasına müvekkil şirket sebebiyet vermediğinden şirket aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilemeyeceğini beyanla, davanın süre ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

      Haczedilmezlik ile istihkak iddiası arasındaki temel fark haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait iken, diğer ifade ile ancak borçluya ait bir mal için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması mümkün iken; istihkak iddiası kural olarak haczedilen malın mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olması halinde mümkündür. Başka bir anlatımla haczedilmezlik şikayeti ile istihkak iddiası bir arada bulunamaz; borçlu kendisine ait olmayan bir mal veya hak bakımından haczedilmezlik şikayeti yoluna gidemez, sadece malın kendisine ait olmadığını bildirmekle yetinebilir. Öte yandan temel bir usul hukuku kuralı olarak vakıa ve delillerin taraflarca getirileceği ve hukuki nitelendirmenin hakim tarafından yapılacağı konusunda tartışma bulunmamaktadır. Buna göre hakim, tarafların sunduğu vakıalar ve talep ve cevap sonuçları incelemeli fakat dava ya da şikayetin vasıflandırılmasında onların beyanlarına bakmayıp, bu belirlemeyi kendisi yapmalıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet , İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik ve İİK 82/4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir . Şikayetçi haczedilen taşınmazının, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 103. maddeye ilişkin davetiyenin24/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. . Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar....

        Maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olup, dava dilekçesinin incelenmesinde, davacı-borçlu tarafından her ne kadar 58 davet kağıdının 16/04/2012 tarihinde tarafına tebliğ edildiği, hacizden bu tarihte haberdar olduğu belirtilmiş ise de; davalı-borçlunun meskeniyet ve çiftçilik iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin taşınmazların tapu kaydına konulan 22/11/2018 tarihli hacze ilişkin olduğu nitelendirilmiştir. Bu durumda,22/11/2018 tarihli hacze ilişkin davacı-borçluya 103 davetiyesinin 20/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve 24/09/2019 tarihinde açılan davanın İİK 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Haciz tarihi itibari ile uygulanması gereken 6352 sayılı yasanın 21 ve 22. maddeleri ile değişik İİK'nun 106 maddesi uyarınca alacaklı taşınmazın satışını haciz tarihinden itibaren bir yıl içinde istemelidir. Aynı Kanunun 110.maddesine göre ise bu sürede satış istenmemesi halinde haciz kalkar....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İİK'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, alacaklının talebi üzerine taşınmaz kaydına 18/09/2020 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 06/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından, şikayet süresindedir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için bu ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi ve zirai kredi gibi zorunlu ipoteklerden olması gerekir....

        GEREKÇE : Dava İİK' nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir....

        O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK'nun 355. maddesi uyarınca resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; İstanbul 26....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/11/2021 tarih 2019/198 Esas-2021/2028 Karar sayılı kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafın istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına 3- Duruşma açılmadığındandavalı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına, 4- İstinaf yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına 5- HMK'nın 333. maddesi gereğince kalan gider avansının yatıran tarafa geri verilmesine, 6- 7035 Sayılı Yasanın 30. maddesi ile eklenen HMK'nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda İİK'nun 365/son maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar...

        UYAP Entegrasyonu