Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun ölümü ile İİK'nun 53.maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakları vardır. Bu nedenle istinaf incelemesi tarihi itibarı ile borçlunun vefatı nedeniyle muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından davalı vekilinin istinaf talebi üzerine kamu düzeninden yapılan inceleme ile kararın HMK 353/1- b/2 maddesi gereğince kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilerek HMK 331. Maddesi gereğince dava tarihi itibarı ile davacı davasında haklı olduğundan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsili gerekmiştir....

Aynı dosyanın içinde kıymet takdirine itiraz yönünden 07/05/2013 günü tefrik kararı verilmiştir. Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2015/2959 Talimat sayılı dosyasında düzenlenen 27/09/2016 tarihli satış kararında İstanbul İli, Avcılar İlçesi, Avcılar Mah. 10775 Parsel, No:4 Bağımsız Bölüm sayılı taşınmazın 15/11/2016 tarihinde saat: 11- 11:05'te satışın yapılmasına karar verilmiştir. Dava 22/11/2016 tarihinde İİK 134. Maddeye göre yasal 7 günlük süre içinde açılmıştır. Bakırköy 1. SHM'nin 2015/3636 E, 2016/590 K sayılı dosyasında 01/03/2016 tarihinde Feyzullah Öztekin'in HMK 407 maddesi gereğince vesayet altına alınmasına ve eşi T1 vasi olarak tayinine karar verilmiştir. Davacının Feyzullah Öztekin olduğu, vasisinin T1 olduğu, Bakırköy 1 SHM'nin 13/12/2019 gün, 2015/3636 E, 2016/590 K sayılı kararında davacıya duruşmaya katılmak üzere yetki ve izin verildiği görülmüştür....

Mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile şikayet konusu 565 parsel sayılı taşınmazın borçlunun geçimi için zorunlu olduğu belirlendiğine göre, mahkemece anılan taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinin kabulü yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    deki bireysel emeklilik hesaplarına İİK. m. 89/1 haciz ihbarnamesi ile doğmuş ve doğacak her türlü hak ve alacakları ve bireysel hakediş tutarlarına haciz konulduğunu, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik'in 26/1 maddesi uyarınca kısmen haczin mümkün olup hesapların tamamının haczinin yasal olarak mümkün olmadığını ileri sürerek haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece, İİK'nun 89. maddesinin üçüncü kişilerin hukuki durumu ve sorumluluğunu düzenlediği, borçlunun bu işleme karşı şikayet hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, yasal dayanağı İİK'nun 82/1 ve 16. maddesidir. Anılan maddelere göre borçluların haczedilmezlik şikayetinde bulunmada hukuki yararı vardır....

      İİK.nun 82/12 maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 11.05.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir. İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 25.05.2011 tarihinde borçluya tebliğ edilmesine karşın , meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra 10.03.2014 tarihinde yapıldığı, ve taşınmaz üzerine konulan yeni bir haczin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda, şikayetin süreden reddine dair mahkemenin kararının onanması gerekirken ,Dairemizce maddi hataya dayalı bozulduğu anlaşıldığından, alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü gerekmiştir....

        MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR."...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Şikayetçinin "Aydın ili, Söke İlçesi, Çavdar Mahallesi, Sarıharım Mevki, 121 Ada 27 Parsel"de kayıtlı bulunan taşınmaz ile ilgili olarak haczedilmezlik (İİK 82/1- 4 maddesine dayanan) şikayetinin reddine, Şikayetçinin "Aydın ili, Söke İlçesi, Çavdar Mahallesi, Köyiçi Mevki, 119 Ada 160 Parsel içinde iki adet kargir ev olan tarla" ile ilgili olarak meskeniyet (İİK 82/1- 12 maddesine dayanan) şikayetinin reddine; şikayete konu taşınmazın satılarak, satışın borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gerekli olan 125.000- TL’den (ve satış ile paylaştırma giderlerinden) az olmamak üzere yapılmasına, Şikayetçi-borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gerekli olan 125.000- TL’nin şikayetçi-borçluya ödenmesine; artan paranın şikayete konu icra dosyasına ödenmesine" karar verilmiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup İİK 16/1 maddesine göre 7 günlük süreye tabii olduğunu, Gaziosmanpaşa İcra Dairesinin 2022/132722 E. sayılı dosyasından davacının alacaklı olduğu Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2019/13096 E. sayılı dosyasına 17/04/2023 tarihinde haciz konulduğunu, davanın ise 02/05/2023 tarihinde yasal süreden sonra açıldığını, İİK 82/1 maddesi de sadece maddi tazminat alacaklarının haczedilemeyeceği belirtilmiş olup, manevi tazminat haczine bir engel olmadığını, mersin 5 iş mahkemesi ilamının Adana BAM 7 HD'nin 27/05/2021 gün, 2021/394 E. 2021/993 K sayılı kararı ile kaldırıldığını, İİK 40/1 maddesine göre takibin olması gerektiği yerde durması gerektiğini, davanın açılmasına müvekkil şirket sebebiyet vermediğinden şirket aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilemeyeceğini beyanla, davanın süre ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

          Haczedilmezlik ile istihkak iddiası arasındaki temel fark haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçluya ait iken, diğer ifade ile ancak borçluya ait bir mal için haczedilmezlik şikayetinde bulunulması mümkün iken; istihkak iddiası kural olarak haczedilen malın mülkiyetinin üçüncü kişiye ait olması halinde mümkündür. Başka bir anlatımla haczedilmezlik şikayeti ile istihkak iddiası bir arada bulunamaz; borçlu kendisine ait olmayan bir mal veya hak bakımından haczedilmezlik şikayeti yoluna gidemez, sadece malın kendisine ait olmadığını bildirmekle yetinebilir. Öte yandan temel bir usul hukuku kuralı olarak vakıa ve delillerin taraflarca getirileceği ve hukuki nitelendirmenin hakim tarafından yapılacağı konusunda tartışma bulunmamaktadır. Buna göre hakim, tarafların sunduğu vakıalar ve talep ve cevap sonuçları incelemeli fakat dava ya da şikayetin vasıflandırılmasında onların beyanlarına bakmayıp, bu belirlemeyi kendisi yapmalıdır....

            Borcun taşınmazın bedelinden doğması halinde İİK'nun 82/son maddesi hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayeti dinlenilemez. Somut uyuşmazlıkta ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin dayanağının konut finansman kredisi oluşturduğu, diğer bir anlatımla takibe konu alcağın şikayet konu taşınmazın alımından kaynaklandığı bu nedenle İİK 82/son maddesinde yazılı istisnanın, yani haczedilmezlik iddiasında bulunma hakkının doğmadığı nazara alınarak şikayetin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu