Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (Türk Medeni Kanunu 24), isme saldırı (Türk Medeni Kanunu 26), nişan bozulması (Türk Medeni Kanunu 121), evlenmenin feshi (Türk Medeni Kanunu 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (Türk Borçlar Kanunu 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (Türk Borçlar Kanunu 58). Bunlardan Türk Medeni Kanunu 24. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi daha kapsamlıdır. Türk Medeni Kanunu 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir olgunun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; Türk Medeni Kanunu 26, 174, 287); bunların dışında Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi uygulanır. Türk Medeni Kanunu 24. ve Türk Borçlar Kanunu 58. maddelerinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir....
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 01/08/2012 gününde verilen dilekçe ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 107. maddesinden kaynaklanan alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosyanın mahalline geri çevrilmesi sonucu vekaletname eksikliğinin giderildiği anlaşıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 107. maddesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi 744/517 KARAR Dava, İİK. 89/2. maddesinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoktur. Kararın temyizen inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye Uyuşmazlık, İİK.'nun 276.maddesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın çözüm yeri Yargıtay 12.Hukuk Dairesi olup, aynı dairenin dairemize yönelik görevsizlik kararı olduğundan, görev uyuşmazlığının çözülmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na tevdi edilmek üzere Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 08/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, İİK.' nun 89/ 3. maddesinden kaynaklanmasına, davacı konut yapı kooperatifinin tacir olmamasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davacının tacir olmamasına, işin ticari işletmeyle ilgili bulunmamasına ve uyuşmazlığın İİK 89. Maddesinden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 11.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı tarafın ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürdüğü bu husus satışa hazırlık işlemlerine yönelik olup satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak belirttiği ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet yoluyla ileri sürmez ise, daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....
İİK 142, maddede açıkça, belirtilmiştir. Alacaklıdan kasıt, alacağı sıra cetvelinde yer alan veya yer alması gereken kişilerdir. (Prof.Dr.Timuçin Muşul -İcra ve İflas Hukukunda Şikayet, 2014, sayfa 51, 178, 184, Bu durumda, şikayette de şikayet edenin hukuki yararının bulunması kaçılmazdır. Şikayet yoluna, şikayet tarihinde hukuki yararı bulunan “ her alacaklı “ ( İİK. M.142/1) gidebilir. Doktrinde sıra cetveline şikayet yoluna borçlunun da gidebileceği belirtilmiştir. Ancak Yargıtay 19 HD ve 23 HD'nin kural olarak borçlunun şikayet yoluna gidemeyeceğini kabul etmektedirler. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 09.04.2015 tarihli, 2015/2011 Esas, 2015/2428 Karar sayılı emsal ilamda, borçlunun şikayetinin hukuki yararı kalmadığı gerekçesiyle, davanın hukuki yarar dair dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair düzeltilerek onama kararı verildiği, Yargıtay 23....
Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; açılan davanın İİK'nun 128 maddesinden kaynaklanan kıymet takdirine itiraz olarak nitelendirildiği ve11/11/2020 tarihli tensip zaptı uyarınca mahallinde 03/12/2020 günü keşif yapılmasına karar verildiği, keşif avansının yatırılması için davacı vekiline tebligat çıkarıldığı, tebligatın 16/11/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmesine karşın keşif avansının yatırılmadığı, usulüne uygun yapılan davetiyeye rağmen süresinde keşif avansının yatırılmaması nedeniyle İİK 128/a maddesi gereğince şikayetin kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'unun 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. Gider avansı davacının dava dilekçesine göre hesaplanıp alınan avanstır. Ayrıca HMK. 324. maddesinde delil ikame avansı düzenlenmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Mahkemece her ne kadar süresi içinde şikayette bulunulmadığından İİK nun 347 maddesi gereğince şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiş ise de, 22/12/2014 tarihinde gerçekleştirilen haciz tarihine göre şikayet tarihi olan 09/01/2015 tarihi itibariyle şikayetin 3 aylık yasal süresinde olduğu anlaşılmış olup, Ayrıca; 1- ... 12....