Şikayet süresi hak düşürücü bir süre olup, şikayetin süresinde olup olmadığının re’sen gözetilmesi gerekir. Bu sürenin geçirilmesi halinde şikayet sona erer ve kural olarak yapılan işlem taraflar açısından kesinleşir. Süresinde ileri sürülmeyen şikayet başkaca araştırma yapılmaksızın esasa girilmeden reddedilir. Belirtildiği üzere, sıra cetveline şikayet kural olarak süreye tabi olup şikayet bu süre içinde ileri sürülmelidir. Ancak bir hakkın yerine getirilmemesi veya gereksiz sürüncemede bırakılması nedeniyle ileri sürülecek şikayet belirli bir süreye tabi tutulmamıştır (İİK 16/2. m). Yasada açık hüküm bulunmamakla birlikte, kamu düzenine aykırı olan işlemler hakkındaki şikayetin de süreye bağlı olmadığı kabul edilmektedir. Genel olarak kamu düzenine aykırılık, takibin tarafları veya üçüncü kişiler lehine bir kamu yararı amacıyla konulmuş emredici hükümlerin açıkça ve ağır biçimde ihlalidir....
Şikayet süresi hak düşürücü bir süre olup, şikayetin süresinde olup olmadığının re’sen gözetilmesi gerekir. Bu sürenin geçirilmesi halinde şikayet sona erer ve kural olarak yapılan işlem taraflar açısından kesinleşir. Süresinde ileri sürülmeyen şikayet başkaca araştırma yapılmaksızın esasa girilmeden reddedilir. Belirtildiği üzere, sıra cetveline şikayet kural olarak süreye tabi olup şikayet bu süre içinde ileri sürülmelidir. Ancak bir hakkın yerine getirilmemesi veya gereksiz sürüncemede bırakılması nedeniyle ileri sürülecek şikayet belirli bir süreye tabi tutulmamıştır (İİK 16/2. m). Yasada açık hüküm bulunmamakla birlikte, kamu düzenine aykırı olan işlemler hakkındaki şikayetin de süreye bağlı olmadığı kabul edilmektedir. Genel olarak kamu düzenine aykırılık, takibin tarafları veya üçüncü kişiler lehine bir kamu yararı amacıyla konulmuş emredici hükümlerin açıkça ve ağır biçimde ihlalidir....
Borçlunun haczedilen taşınmazın haline münasip olması nedeniyle İİK 82/12 maddesi uyarınca icra mahkemesine yaptığı şikayet haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet süresine ilişkin bir hüküm bulunmadığından İİK 16/1maddesindeki genel hüküm uygulanır. Şikayet ve şartlarını düzenleyen İİK nun 16/1 maddesine göre şikayet muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılır. Şikayet süresi hak düşürücü nitelikte olup, icra mahkemesi şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığını, res'en araştırmak zorundadır. İİK 'da birçok işlemin tebliğ edilmesi zorunluluğu getirilmiştir. ( İİK'nın 61. maddesine göre ödeme emrinin borçluya, İİK ' nın 127. maddesine göre arttırma ilanının alacaklıya, borçluya, tapu sicilindeki ilgililere tebliğ gibi ). Tebliğ zorunluluğu öngörülmeyen hallerde ise kural olarak İİK 'nın 16/1 maddesine göre şikayet süresi işlemin öğrenilmesi ile başlar....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, şikayet ve istihkak davası niteliğindedir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı tarafça, sair şikayetlerinin yanında, memur muamelesini şikayet istemi de ileri sürülmüş, mahkemece İİK. 'nun 97- 99. maddelerine istinaden ileri sürülen şikayet ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
maddesine dayalı haczedilmezlik iddiasından kaynaklanan, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca açılmış icra memur muamelesini şikayet niteliğindedir. İİK'nın 16/1. maddesi gereğince: "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." Somut olayda, şikayet konusu haczin 24/02/2020 tarihinde yapıldığı, eldeki davanın ise 11/03/2020 tarihinde açıldığı, şikayetçi vekilinin, müvekkilinin sağlık problemleri nedeniyle elde olmayan sebeplerle süresi içerisinde mahkemeye başvuruda bulunamadığı gerekçesiyle ''eski hale getirme'' talebinde bulunmuş olmakla beraber, İİK'da HMK'nun 95 ve devamı maddelerine gönderme yapan madde bulunmadığından haczedilemezlik süresi bakımından eski hale getirme kurumunu uygulama imkanı bulunmadığı (Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğü 2019/4955 Talimat dosyasından 24/12/2019 tarihli kararın iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Somut olayda; İİK 134/1 maddesine göre ihale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılacağı, madde hükmünün kesinleşen ihale sonrasında da kıyasen uygulanmasının usul ve yasaya uygun bulunduğu, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2019/3161 Esas sayılı takip dosyasında yazılan talimat gereği gayrimenkulün boş ise ihale alıcısına veya vekiline teslimine karar verildiğinin talimat icra müdürlüğüne bildirildiği, söz konusu talimatın konusunun taşınmazın teslimi olup bu nedenle icra müdürlüğünün 24/12/2019 tarihli kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır....
Bir muamelenin şikayet konusu olabilmesi için, şikayet edenin mutlaka zarar görmesi gerekmediği gibi, icra organının kusurlu olması da gerekmez. Şikayet konusu işlem, icra veya iflas dairesince yapılmış olmalıdır. Ancak, icra ve iflas dairesi işlemlerine karşı icra mahkemesine başvurulabilir. Kanunda açıkça öngörülen hallerde, icra ve iflas dairesi dışındaki bazı organların da işlemlerine karşı şikayet yoluna başvurulabilir. İcra ve iflas dairelerinin işlemleri dışında, iflas idaresi (İİK. m. 227), alacaklılar toplanması (İİK. m. 225), iflas bürosu (İİK. m. 221, IV), konkordato komiseri (İİK. m. 287, III), malvarlığının terki suretiyle konkordatoda alacaklılar kurulu kararlarına karşı (İİK. m. 309/ç, I) şikayet yoluna başvurulabilir. Şikayet, icra mahkemesince incelenir ve karara bağlanır(İİK. m.16). İcra mahkemesinin şikayeti inceleyebilmesi için kendisine talepte bulunulması gerekir....
No'lu katılım hesabında 2.000,00 USD olduğu, USD mevduatından kaynaklanan toplam 10.009,44 USD'nin TMSF tarafından 05/12/2016 tarihinde ödendiği, Türk Lirası mevduatından kaynaklanan 15.790,00 TL'nin ... tarafından 05/12/2016 tarihinde ödendiği, Altın Katılım Mevduatından kaynaklanan 2.569 Kg 24 ayar külçe altının 408,39 gram karşılığı 22/07/2016 tarihli 130,22835 TL/gram fiyat üzerinden hesaplanan (1 gr altın = 130,22835) 53.440,87 TL'sinin 05/12/2016 tarihinde ... tarafından ödendiği, ... garantisindeki 100.000,00 TL mevduata kadar tutarı geçmemek üzere 05/12/2016 tarihinde hak sahibi ...'e ... tarafından ödenmek üzere 99.987,89 TL'nin ... Bankası A.Ş.'ye aktarılmış olduğu, davacının müflis banka nezdinde kalan 2.165,61 gr altının iflas tarihi olan 16/11/2017 tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığı olan 2.165,61 gr X 159,1411 TL = 344.637,55 TL olduğu, 16/11/2017 iflas tarihi itibariyle müflis bankanın davacıya 344.637,55 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; uyuşmazlık İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak davası ile alacaklı vekili tarafından İİK 16.madde gereğince açılmış memur işlemini şikayete ilişkindir. İstihkak ve şikayet davaları süre, harç, yargılama prosedürü ve temyiz inceleme yeri yönünden farklı usule tabi olduğundan mahkemece davacı 3.kişi tarafından açılan istihkak davası ile alacaklı tarafından açılan şikayet davasına ayrı ayrı bakılması gerekirken davaların birleştirilmesi doğru görülmemiştir....
İlamlı takiplere ilişkin 24. madde gereğince icra emrinde gösterilecek borçlu aleyhine hüküm verilen yani ilama göre borçlu olan kişidir. İlama uygun icra emri düzenlenmeyen icra müdürünün bu işlemi İİK 41. maddesinin göndermesi ile ilamlı takiplerde de uygulanacak İİK 16. maddesine göre şikayet konusu yapılabilir ve aynı kanunun 18. maddesine göre mahkeme kararlarının doğru infaz edilmesi kamu düzeninden olduğundan süresiz şikayet olarak incelenir. Bahsedilen halin dışında ilama bağlanmış bir alacak için yapılan takipte ilam borçlusunun borca itiraz hakkı bulunmamaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere İİK 33. maddeye göre sadece “itfa” “ihmal” “zamanaşımı” iddiası ile icra mahkemesinden icranın geri bırakılması istenebilir. Bu nedenledir ki mahkemece hükme bağlanmış bir hakka itiraz söz konusu olamayacağından hüküm fıkrasında borcun asıl borçlusunun ve borç miktarının HMK’nın 297. maddesi gereği açık, şüphe tereddüt bırakmayacak şekilde gösterilmesi gerekir....