"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı ... vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HUMK.nun 112.maddesine göre mahkeme kararının tebliği üzerine kararda aksine bir hüküm bulunmaması durumunda ihtiyati tedbir kendiliğinden kalkacağından, somut olayda mahkeme kararında ihtiyati tedbirin devam edeceği konusunda bir hüküm bulunmadığından, mahkeme hakiminin ... vekilinin istemi üzerine aynı dilekçeye yazdığı ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine ilişkin şerhin bir geçerliliği bulunmadığına göre, tarafların yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,00 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden...
Bu nedenle, m. 109'daki on gün içinde dava açılmaması nedeniyle ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkması halinde, ihtiyati tedbirin haksız olduğunu kabul etmek ve ihtiyati tedbir koyduranın bundan doğan zararı ödemekle sorumlu tutmak menfaatler dengesine daha uygundur. Haksız ihtiyati tedbir koyduran tarafın (tazminat davalısının) ödemekle yükümlü olduğu zarar, ihtiyati tedbir kararının ... edildiği tarih ile ihtiyati tedbirin kalktığı ya da kalkmış sayıldığı tarih arasındaki dönemde meydana gelmiş olan zarardır. Haksız ihtiyati tedbirden dolayı tazminat davası açan davacının ödenmesini istediği zararı ile haksız ihtiyati tedbir arasında uygun illiyet (nedensellik) bağı (sebep sonuç ilişkisi) bulunması da gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü .... Baskı, ..., 2001, s.4378 v.d.)....
Zira ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride giderilmesi ve telafisi imkansız zararların doğabileceği ihtimali bulunduğu anlaşıldığından yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi, davalının ihtiyati tedbir kararına itirazlarının ve tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK 389 ve devamı maddelerinde yazılı hükümlere, dosya kapsamına, mevcut delil durumuna, hak ve yarar dengesine uygun olduğu, somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalılar vekillerinin ihtiyati tedbir kararına itirazının ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür....
Ayrıca; ihtiyati tedbirin esasa ilişkin uyuşmazlığı çözümleyecek ve kesinleşmiş bir mahkeme kararının infazını engelleyecek şekilde verilmemesi gerekmektedir....
Davalı vekili İDM'nin12/01/2023 tarihli taşınmaz üzerine konulan tedbirin aynen devamına ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 22/07/2020 tarih ve 7251 Sayılı Yasanın 34.maddesi ile değişik 341/1 maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Somut olayda mahkemece 12/01/2023 tarihli celse ara kararı ile taşınmaz üzerine konulan tedbirin aynen devamına karar verildiği ancak ara kararının hiç bir gerekçe içermediği, gerekçesiz olduğu ve ayrıca gerekçeli ara kararı da yazılmadığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/481 esas sayılı derdest dava dosyasında görülen tapu iptali ve tescil (satın almaya dayalı) talepli davada verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (satın almaya dayalı) ilişkindir. Davalı vekili tarafından süresi içinde yapılan istinaf başvuru incelemesine konu istem ise; Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/481 esas sayılı derdest dosyasındaki 12/01/2023 tarihli ara kararın kaldırılarak, taleplerinin kabulüne, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, verilen 12/01/2023 tarihli ara karar ile; "...-Davalı vekilinin İhtiyati tedbir ara kararına itirazının REDDİNE, " karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN DURUŞMA ARA KARARI : "Dava konusu taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin REDDİNE," şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas 2000/94 Karar sayılı ilâmında açıkça ifade edilmiştir. Bu nedenle ihtiyati tedbir kararında açıkça tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez. Somut olayda, 25.06.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararında, tedbirin açıkça ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediğine göre, geçerliliğini sürdüren ihtiyati haciz kararına dayalı olarak hacizler uygulanmasında yasaya aykırılık yoktur....
İlk derece mahkemesi 27.04.2021 tarihli ara kararı ile de “Davalı vekilinin talebinin 4279 ada 4 parselde bulunan taşınmaz dava konusu teşkil ettiğinden ve her ne kadar edinilmiş mal kapsamında bulunmamakta ise de evlilik aktinden sonra alındığı, davacının katkı alacağı talebi bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; Elazığ İli, Merkez, 4279 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbirin de kaldırılması gerektiğini belirterek, 27.04.2021 tarihli ara kararına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur....
İhtiyati haciz, geciçi hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati tedbirin İİK'da düzenlenmiş özel bir şeklidir. İİK'da düzenleme bulunmayan durumlarda genel olarak HMK'da düzenlenen ihtiyati tedbire ilişkin hükümler uygulanacaktır. 6100 Sayılı HMK.nın 396 Maddesinde;'' (1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır,'' hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu yasal düzenleme gözetildiğinde, durum ve koşulların değişmesi halinde tedbir kararının değiştirilmesinin veya kaldırılmasının istenebileceği, mahkemece bu konuda verilecek kararlara karşı itiraz edilebileceği düzenlenmiş olup, tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talepleri üzerine verilen kararlara karşı istinafa başvurulacağına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır....