Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir." şeklindedir. 6100 sayılı Kanun'un 395. maddesinde aynı kanunun 394. maddesinin (5) numaralı fıkrasında düzenlenen kanun yoluna başvurunun kıyasla uygulanacağına ilişkin atıf olmadığı madde metninden anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından davalı vekilinin ihtiyati tedbirin teminat karşılığında değiştirilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 12.09.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY İşçilik alacağı davasında gemi üzerine konan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebine karşılık verilen mahkeme kararının temyizine ilişkindir. İhtiyati tedbir kararının kaldırılması istemi mahkemece reddedilmiştir....

    İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin, ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine ilişkin önceki kararlara yönelik olarak temyiz yoluna başvurmaması karşısında, yinelenen istemin reddine dair 28.2.2013 tarihli kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Aksi hâl, ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararın hiçbir süreye tabi olmadan her zaman temyiz edilmesinin mümkün olduğu şeklinde kabul edilmesi olanaklı olmayan bir hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili tarafından karara itiraz edilmiş, Mahkemece 25/04/2014 tarihli 2 numaralı ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki talebin delillerin toplanmasından sonra değerlendirilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili, ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması isteminin reddine ilişkin mahkemenin verdiği kararı temyiz ederek bozulmasını istemektedir. 6100 sayılı HMK'nun 391/3. maddesindeki düzenleme ile ihtiyati tedbir kararlarına karşı da kanun yolu açılmış ve kanun yoluna başvurulması halinde ihtiyati tedbirin özelliği gereği incelemenin öncelikle yapılacağı ve verilen kararın da kesin olacağı açıklanmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davalıya ait araçlar üzerine tedbir konulmasını istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, araçlar üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması konusunda bir hüküm kurulmamıştır. Hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, aynı zamanda icra takibine geçilmesi üzerine teminat mektubu verildiği belirtilerek ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin mahkemece ek karar ile 6100 sayılı HMK.'un 397/2 maddesi uyarınca tedbirin karar kesinleşinceye kadar devam edeceği, teminatın da icra dosyasına ertelenme için verildiği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir....

          Dosya kapsamı ile davalı adına kayıtlı taşınmazlara konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair karar verilmeyerek tedbirin devam ettiği, davacının talebinin ihtiyati tedbirin kaldırılması halinde taşınmazlara ihtiyati haciz konulmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla; davacının ihtiyati haciz talebin reddi isabetli bulunarak davacının istinafının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Davacının dava dilekçesindeki talebi üzerine Mahkemenin 06/05/2020 tarihli tensip tutanağı ile "Davalı adına kayıtlı taşınmazlar ve araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmak üzere Çorum Tapu Müdürlüğün ve Mahkememiz Yazı İşleri Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına," karar verildiği, davalı vekili tarafından ihtiyati tedbirin kaldırılması talep edildiği, Mahkemece 15/03/2022 tarihli ara kararlar ile bir kısım taşınmazla yönünden ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, bir kısım taşınmazlar yönünden ise tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, yine Davalı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edildiği ve bunun üzerine Mahkemece 10/11/2022 tarihli duruşmada kurulan 4 nolu ara karar ile "Davalı vekilinin dava konusu taşınmazlarla ilgili tedbir kaldırma taleplerinin mal rejimi davası tefrik edildiğinden o dosya üzerinden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek bu dosya üzerinden istenen tedbir kaldırma talebinin REDDİNE," karar verildiği ve davalı...

          İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davalı vekili özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, ihtiyati tedbir kararının yasal dayanaktan uzak olduğu, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı, haklılığın yaklaşık olarak ispat etme koşulunun yerine getirilmediği, tedbire konu ilacın bedelinin ödenemeyeceği, dava sonunda elde edilecek menfaatin tedbir yolu ile sağlanması ve kurumun zarara uğratılmasının önünün açılmasına sebebiyet vereceği, tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçelerle tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

          Dosyada bulunan delil ve belgelere göre ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep edenden alınmasına ve peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı vekilinin bu ara karara karşı itirazı üzerine ilk derece mahkemesince 07/03/2022 tarih, 2022/5 Esas sayılı ara karar ile davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kabulüne karşı yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin bu hükmüne karşı davalı vekili özetle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, ihtiyati tedbir kararı, kurum zararına yol açacağı, davacının tedbir talebi, asıl davanın esasını çözer mahiyette olup davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu ve teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerekçeleri ile yasal süresi içinde istinaf yoluna başvurmuştur. G E R E K Ç E Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

            Yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen Yerleşik Yargı İçtihatlarına göre; Davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin, 23.12.2020 tarihli kararla verilen tedbire itiraza ilişkin 12/03/2021 tarihli davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle REDDİNE dair kararın davalı tarafa 17/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, HMK 394 maddesi uyarınca ihtiyati tedbire itirazın kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebileceği, HMK 345 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yoluna başvurulabileceği, davalı tarafça 23.12.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazının 12/03/2021 tarihli dilekçesi ile talep ettiği, mahkemece davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle REDDİNE dair kararın davalı tarafa 17/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 09.08.2021 tarihli istinaf dilekçesi HMK 345...

            UYAP Entegrasyonu