Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin itiraz sebebi olarak ileri sürdüğü hususların borcun esasına ilişkin olup İİK'nun 265/1. maddesinde sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, mahkemenin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair 30/09/2022 tarihli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Dairemizin istinaf incelemesi ile ihtiyati haciz kararı sonrası davacının Kemalpaşa İcra Dairesinin 2022/1917 esas sayılı dosyasında 20/09/2022 tarihli icra takibi başlattığı görülmüştür. Davalı vekilinin teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebi HMK. 395/1 Maddesi kapsamında tedbirin kaldırılması mahiyetindeki bir talep olup mahkemece İİK 'nun 266. Maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İhtiyati haciz, 6100 sayılı HMK'da düzenlenen ihtiyati tedbir kavramının bir türüdür. Her ne kadar İİK'da düzenlenmiş ise de; HMK'nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümleri genel hüküm niteliğinde olduğundan ihtiyati hacze ilişkin taleplerde de uygulanacağı açıktır....

      Kararı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili ve ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere göre, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazları ile, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Ancak, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin dosya içerisine vekaletname sunarak yargılamaya katılmış olduğu ve mahkemece duruşmalı olarak yapılan incelemede ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlular yönünden kaldırılmasına karar verilmiş olmasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunmamış ve kararın bu nedenle, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca kararın düzelterek...

        Somut olaya gelince, karşı taraf (alacaklı) vekili, ihtiyati hacze itiraz eden şirket yönünden ihtiyati haciz talebinde, asıl borçlu şirketin ortağı ve aynı zamanda kredi sözleşmesinin kefili olan ... ....’in ihtiyati hacze itiraz eden şirkette çalışmaya başladığını ve vekaletname ile şirket işlerini takip ettiğini, asıl borçlu şirketin diğer işçilerinin ise ihtiyati hacze itiraz eden şirkette işçi olarak çalıştıklarını, ... .... ile ihtiyati hacze itiraz eden şirket ortaklarının yakın arkadaş olduklarını, iki şirketin de merkezinin aynı adreste olduğunu, asıl borçlu şirketin taşınmazı ile aracının ihtiyati hacze itiraz eden şirket tarafından muvazaalı olarak satın alındığını ileri sürmüş, ihtiyati hacze itiraz eden vekili ise hem cevap dilekçesinde hem de itiraz dilekçesinde, müvekkili şirket ile asıl borçlu şirket arasında hiçbir organik bağın bulunmadığını, şirketlerin ortaklarının farklı olduğunu, asıl borçlu şirket ortağına müvekkili şirket tarafından vekaletname verilmediğini, şirket...

          Mahkemece, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığının tam ve kesin olarak tespit edilmesinin gerekmediği, yalnızca bu konuda kanaat sahibi olunmasının yeterli bulunduğu, ihtiyati hacze itirazın teminat, yetki ve muacceliyete ilişkin olabileceği, bunların dışında itiraz konularının incelenemeyeceği, dava dilekçesi içeriğine göre taraflar arasında yapılan sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilip karşı taraf/davacının sözleşme gereğince ihtiyati hacze itiraz eden/davalıya 450.000.00 TL ödediğinin sabit olduğu ve muaccel alacak konusunda olumlu kanaat edinildiği gerekçesiyle ihtiyati hacze itiraz talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı ihtiyati hacze itiraz eden/davalı temsilcisi temyiz etmiştir. Dava dosyasının Dairemize intikalinden sonra, yerel mahkemenin 14.09.2012 tarihli yazısı ekinde gönderilen dilekçe ile, ihtiyati hacze itiraz eden/davalı temsilcisinin temyiz isteminden feragat ettiği gözlenmiştir....

            Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; İİK’nin 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığı, itiraz edenin ileri sürdüğü nedenlerin İİK’nin 265. maddesi kapsamındaki ihtiyati hacze itiraz nedeni olarak kabul edilemeyeceği ve ihtiyati haczin kaldırılması için yasal bir neden bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

              Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden şirket vekili ve ihtiyati hacze itiraz eden ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati hacze itiraz eden şirket vekili ve ihtiyati hacze itiraz eden ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

                İlk derece mahkemesince; tensibin 6. bendinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile 20.000,00 TL teminat karşılığında taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, bu karara davacılar vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece itiraz duruşmalı olarak incelenerek reddine karar verilmiş ve 15/10/2021 tarihli gerekçeli ara karar yazılmıştır. HMK'nın 394. Maddesinde, ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir." hükmü yer almaktadır. HMK'nın 394. maddesinde, ihtiyati tedbire itiraz nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığı, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilmesi mümkündür....

                Bu nedenle ihtiyati tedbire (hacze) itirazın kabulü ile verilen ihtiyati tedbirin (haczin) kaldırılması gerekirken itirazın reddi hatalı olmuştur. O halde itiraz eden (davalı) vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu