Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25/08/2022 tarih ve 2022/406 Esas sayılı ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararın KALDIRILMASINA, 3- İstinaf karar harcı olarak peşin alınan 80,70 TL'nin istek halinde ihtiyati hacze itiraz edene iadesine, 4- İhtiyati hacze itiraz eden/davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, B-6100 sayılı HMK’nın 353/1- b-2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurularak; 1- İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin ihtiyati haczin kaldırılması yönündeki İTİRAZLARININ KABULÜNE, Malatya 1....
Turizm Ticaret İnşaat A.Ş. vekilinin ihtiyati hacze yetki itirazının kabulüne, ilk derece mahkemesinin 12.09.2023 tarihli ihtiyati haciz kararının karşı taraflardan ... ve ... Turizm Ticaret İnşaat A.Ş. yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeyle; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden ... ve ... Hizmetleri Turizm Ticaret İnşaat A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE, 2- 6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 12/10/2023 tarihli, 2023/977 D.İş, 2023/962 Karar sayılı kararı (ihtiyati tedbire itirazın reddine yönelik) EK KARARININ KALDIRILMASINA, - İtiraz edenler ... ve ... İnşaat A.Ş. vekilinin İHTİYATİ HACZE İTİRAZLARININ KABULÜ İLE, 12.09.2023 tarihli ihtiyati haciz kararının itiraz edenler ... ve ......
Bu nedenle; mahkememizin ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş ise de; mahkememiz kararının ihtiyaten verildiği, ihtiyaten verilen kararlarda tam ispat aranmadığı, İİK 257. Madde şartları oluştuğu kanaatine varılmış, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı kanaatiyle itirazın reddine..." gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati hacze itirazlarının duruşma yapılmadan karar verildiğini, ihtiyati haczin dayanağı olan çekin icra takibine konu edilememesi yönünde aldıkları ihtiyati tedbir kararının devam etmesine rağmen yerel mahkeme kararında, ihtiyati hacze konu çek yönünden verilen ihtiyati tedbir kararının devam etmediğini belirterek, itiraz dilekçesinde ileri sürmüş olduğu nedenleri tekrar ederek istinaf talebinde bulunmuştur....
İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin tüm kararlara karşı değil, ancak “hükümde belirtilen hâllerde” istinaf yoluna başvurulabilecektir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır....
Maddeye göre üçüncü kişinin menfaati etkilendiği hallerde ihtiyati tedbire itiraz hakkı vardır. Davalının da ihtiyati tedbire itiraz hakkı vardır. Mahkemenin ihtiyati tedbire itirazı duruşmalı olarak incelemediği , gerekçeli olarak da bir karar yazmadığı görülmektedir. UYAP taki ara kararların başka hususlara ilişkin olduğu , duruşma tutanaklarında da itiraz hakkında değerlendirme yapılmadığı ve son celseki kararın ilk yapılan itiraza ilişkin olmadığı görülmüştür. Oysaki ihtiyati tedbire veya hacze itiraz hakkında mümkün olan en kısa sürede murafaa duruşması açılara inceleme yapılmalıdır. Teftiş raporlarında bu sürenin üç haftayı aşması tenkid nedeni yapılmaktadır. Eldeki davada ise yaklaşık 1 yılı aşkın zamandır murafaasının yapılmadığı görülmüştür. Mahkememizce istinaf başvurusunun incelenebilmesi için öncelikle itiraz üzerine bir karar verilmesi gerekmekte olup, bu yönde karar verilmediğinden incelenebilecek bir karar da yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, mahkemenin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair 30/09/2022 tarihli ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Dairemizin istinaf incelemesi ile ihtiyati haciz kararı sonrası davacının Kemalpaşa İcra Dairesinin 2022/1917 esas sayılı dosyasında 20/09/2022 tarihli icra takibi başlattığı görülmüştür. Davalı vekilinin teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması talebi HMK. 395/1 Maddesi kapsamında tedbirin kaldırılması mahiyetindeki bir talep olup mahkemece İİK 'nun 266. Maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. İhtiyati haciz, 6100 sayılı HMK'da düzenlenen ihtiyati tedbir kavramının bir türüdür. Her ne kadar İİK'da düzenlenmiş ise de; HMK'nın ihtiyati tedbire ilişkin hükümleri genel hüküm niteliğinde olduğundan ihtiyati hacze ilişkin taleplerde de uygulanacağı açıktır....
Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin itiraz sebebi olarak ileri sürdüğü hususların borcun esasına ilişkin olup İİK'nun 265/1. maddesinde sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili ve ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere göre, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazları ile, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Ancak, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin dosya içerisine vekaletname sunarak yargılamaya katılmış olduğu ve mahkemece duruşmalı olarak yapılan incelemede ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlular yönünden kaldırılmasına karar verilmiş olmasına göre, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunmamış ve kararın bu nedenle, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca kararın düzelterek...
Bu nedenle ihtiyati tedbire (hacze) itirazın kabulü ile verilen ihtiyati tedbirin (haczin) kaldırılması gerekirken itirazın reddi hatalı olmuştur. O halde itiraz eden (davalı) vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde, hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu bu yöndeki iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....