İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından, şirkete hisseder olunduğunun tespiti ve keyfiyetin pay defterine işlenmesi istemli davada yönetim kayyımı atanmasını talep etmesi üzerine, Mahkemece talep kısmen kabul edilerek şirkete denetim kayyımı atanmasının ardından aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati tedbire itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, "4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 396. Maddesine göre “kayyım”, “vasi” gibi bir vesayet organı olup 403/2. maddesine göre, “Kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır.” Kayyımın görev ve yetkilerinin sınırları hangi iş için atanmış ise o iş ile sınırlı olup kural olarak genel temsil yetkisine sahip değildir....
HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK'nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi" olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa'nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır. 6102 sayılı TTK’nda, sermaye şirketlerinde yönetime dışarıdan müdahaleye, yani şirkete mahkemece yönetim kayyumu atanmasına olanak sağlayan açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır....
Karar sayılı dosyadaki bilgi ve belgeler beraberce değerlendirildiğinde, konu şirket ortaklarından şirketi münferiden temsile ve ilzama yetkili aleyhine ihtiyati tedbir istenen şirket müdürlüğünün yetkileri kaldırılarak yönetim kayyımı atanması şartlarının gerçekleşmediği, ancak aleyhine ihtiyati tedbir istenenin şirketi yaklaşık olarak zarara uğrattığı ve özen ve bağımlılık yükümlülüğünü ihlal ettiği sonucunu doğurabilecek bilgi ve belgeler sunulduğu anlaşıldığından, konu şirket yönünden, ileride telafisi mümkün olmayan zararların doğmaması için talep edenin, terditli talebinin 6102 sayılı TTK'nın 630/2-3 ve 6100 sayılı HMK'nın 389 maddeleri gereğince kabulü ile şirketin mal varlığını korumak amacıyla aleyhine ihtiyati tedbir istenen davalı ...'in, ....'...
ATM'nin 2022/355 E. sayılı davasında da ... temsil ve yönetim kayyımı olduğuna ilişkin hiç bir beyanda bulunmadığını, aynı şekilde ... tereke temsicisi ... tarafından da davalı şirketinin kayyımının ... olduğunun dile getirilmediğini, şirkete tedbiren yönetim ve temsil kayyımı atanması gerektiğini, bunun dışında şirkete ait taşınmazın tapu sicil kayıtları üzerine tedbir konulması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE:Talep, hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının geçersizliğinin tespiti ve hissenin tescili, şirkete kayyım tayini istemine ilişkin davada şirkete tedbiren yönetim ve temsil kayyımı atanması, şirket taşınmazlarına ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir....
Somut uyuşmazlıkta davacı 17/12/2022 tarihli Kat Malikleri Genel Kurulu ve bu kurulda alınan kararların iptalini talep etmiş olup ihtiyati tedbir olarak da siteye yönetim için kayyım atanmasını talep etmiştir. Bilindiği üzere Kat Mülkiyeti Hukukunda devamlılık esas olup Kat Malikleri Kurulu Kararları iptal edilinceye kadar geçerlidir. Yine ihtiyati tedbir isteyenin talebini yaklaşık olarak ispatlaması gerekmektedir. Sitenin seçilmiş bir yönetimi mevcut olup bu bağlamda yönetimin seçiminin usul ve yasalara uygun olup olmadığı yargılama sonucunda ortaya çıkacaktır. Mevcut site yönetimi varken mahkemece siteye yönetim için kayyım atanması yasal olarak mümkün olmadığından ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, tedbir talebinin yasal koşullarının oluşmadığı, belirtilerek; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davacının şirketin % 50 ortağı olduğunu, davacı tarafından şirket defter ve kayıtlarına davacı tarafından el konulduğu istidadı ile davacı aleyhine haksız yere şikayette bulunularak dava açıldığını, evlilik birliği sırasında edinilen taşınmaları devrettiğini, şirketin borçlandırılarak zarara uğratılması tehlikesi bulunduğunu, tedbir koşullarının oluştuğunu, belirterek; karaın kaldırlmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Talep, şirkete kayyım atanması ile şirket müdürünün yetkilerinin kısıtlanmasına yönelik ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir. 1....
CEVAP: Davalı vekili beyan dilekçesinde; davacıların, şirketten ayrılıkdan sonra, dahi şirket müdürünün şirketi yönetmesine engel olduklarını, şirketi çalışanlar ve müşteriler nezdinde zor durumda bıraktıklarını, şirkete ait gizli kalması gereken bilgileri ifşa ettiklerini, şirketin zaman, emek, para ve itibar kaybına uğramasına sebep olduklarını, davacıların gerçeğe, yasaya, hakkaniyete ve dürüstlük kuralına aykırı, maddi dayanağı olmayan, soyut ve kötüniyetli tüm talep ve davalarının usul ve esas yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN 16.06.2022 Tarihli ARA KARARI: Mahkemece; "TMK'nın 427/4. maddesine göre bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka bir yoldan sağlanamamış ise yönetim kayyımı atanması gereklidir....
Vaki müdürlük görevini yürütmesine yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, olmadığı takdirde dava sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar hüküm ifade etmek üzere mahkeme tarafından tespit edilecek ticari vekil kayyum tayin edilmesine ve şirkete ait hisse pay devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesinin işbu dava yönünden ihtiyati tedbir konusu teşkil edebilecek nitelikte olmadığı gibi esasen genel kurul kararlarının iptali talepli davalara özgü olmak üzere Türk Ticaret Kanunu ile ihtiyati tedbir konusunda getirilen sınırlamaya da uygun olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafça istinaf başvursunda bulunulmuştur....
İsimli bir şirket kurulup yönetim kurulu başkanı olduğu ve rekabet yasağına aykırı davranarak şirketi zarara uğratıyor olması, şirketin mal varlığı ve müşteri portföyünün devri, şirketin yöneticisiz kalması nedeniyle davacının maddi haklarına erişiminin engellenmemesi, telafisi güç zararlarının gerçekleşmemesi için TMK m. 427 vd. uyarınca, ... A. Ş.'ne kayyum atanması taleplerine ilişkindir.Davacının , dava dilekçesi ile istediği ihtiyati tedbir yönünden mahkemece 05/01/2024 tarihli gerekçeli ara kararI ile söz konusu ihtiyati tedbirin reddine karar vermiş, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri , mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş olan gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde ; derdest işbu , davalı şirketin TTK 531....
Davacı vekili 06/03/2024 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir talep etmiş ise de ihtiyati tedbir talep harcını yatırmamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı düzenlendiğinden davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında ihtiyati tedbir talep harcı yatırılmadığından karar verilmesine yer olmadığına ..." şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....