Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı tarafından takibe konulmuş iki adet bonoya ilişkin iki ayrı icra takibindeki takiplerin durdurulması ve dört adet bono yönünden yasal işlem başlatılmaması için tedbir talep edilmiş, mahkemece 03.03.2022 tarihli ara karar ile tüm ihtiyati tedbir taleplerini kapsar şekilde ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiştir. 08.02.2023 tarihli duruşmada ilk tedbir kararında eksik kalan, İİK.'nun 72.maddesi uyarınca tedbir ara kararının düzeltilmesine karar verilmiş ve 09.02.2023 tarihli ara karar yazılmış ise de, bu ara karar takibe konu edilmemiş dört adet bono yönünden yasal işlem başlatılmaması için konulan 03.03.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararını ortadan kaldırmamıştır. 03.03.2022 tarihli tedbir kararının kapsamı yönünden tereddüt var ise bu kararın tavzihi talep edilebilir ise de, dört adet bono yönünden yasal işlem başlatılmaması için tedbir konulmadığı kabul edilerek tedbir konulması için istinaf yasa yoluna başvurulması hatalı olmuştur....

GEREKÇE: Dava, doktor hatasına dayalı maddi manevi tazminat isteklerine ilişkin olup, yargılama sırasında talep edilen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir istekleri mahkemece reddedilmiştir. İhtiyati tedbir talebi yönünden yapılan incelemede; 6100 sayılı HMK m. 389'da "(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmüne yer verilmiştir. İhtiyati tedbir kararı ancak dava konusu olan şey hakkında verilebilir. Davacının tedbir talepleri bizzat dava konusu alacağı kapsamadığı gibi, alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonunda belirleneceğinden ihtiyati tedbir talebi hukuka uygun olmadığından, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygundur....

Bu nedenle, ihtiyati tedbir koydurmuş olan taraf, asıl dava kesin biçimde sonuçlanmadan önce, haksız ihtiyati tedbirden dolayı açılan tazminat davasında tazminat ödemeye mahkûm edilemez. Ancak, ihtiyati tedbir isteyen ve bu kararı ... ettiren kişi, ihtiyati tedbiri ... ettirdiği halde, HUMK'nın 109. maddesindeki on günlük süre içerisinde esas hakkında dava açmazsa, ihtiyati tedbir haksız konulmuş sayılır. Çünkü ihtiyati tedbir isteyen on günlük süreyi geçirmekle davasının ve koydurduğu ihtiyati tedbirin haksızlığını kabul etmiş demektir. Gerçi, ihtiyati tedbir isteyen, m. 109'daki on günlük süre geçtikten sonra dava açabilir. Ancak davalı sonradan açacağı bu dava içinde ayrıca (yeniden) ihtiyati tedbir isteyebileceğinden, dava sonucunda haklı çıkmış olsa bile, birinci ihtiyati tedbirle karşı tarafa (davacıya) veya üçücü kişiye haksız olarak zarar vermiş olmaktadır....

    Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiği söylenemez. İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Ayrıca ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....

    Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler (haklar, taşınır ve taşınmaz mallar) hakkındaki davalarda alınır. İhtiyat tedbirde çekişmeli ve bu nedenle dava konusu olan şey (mesela, taşınır veya taşınmaz bir mal) hakkında önleyici nitelikte tedbir alınır. Somut olayda; istinaf başvurusuna konu ihtiyati tedbir talebi davanın esasına ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiği, yargılamayı gerektiren konuda ve nihai hüküm etkisini doğuracak mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ihtiyati tedbir şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İhtiyati tedbir 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389- 399. maddeleri arasında "Geçici Hukuki Korumalar" ana başlığı altında düzenlenmiştir. (1) İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez. (2) Asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması üzerine teminat iade edilir (HMK md.392). İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır....

    Geçici hukuki koruma yollarından olan ihtiyati tedbire karar verilmesi için gerekli koşullar bu şekilde açıklanmıştır. İhtiyati tedbir talep edildiğinde bu koşullar bulunmasa bile sonradan bu koşulların oluşması veya başta var olan koşulların sonradan ortadan kalkması mümkündür. Bu ikinci durum için 6100 sayılı HMK.'nun 396. maddesinde, durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Aynen bu hükümde olduğu gibi başta koşullar oluşmadığından ihtiyati tedbir talebi reddedilse bile, sonradan koşulların oluştuğundan bahisle yeniden ihtiyati tedbir talep edilmesine bir engel yoktur. Bu halde, ihtiyati tedbir talep edilen mahkeme, yukarıda açıklanan koşulların oluşup oluşmadığını inceleyerek talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermelidir....

    Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3....

      Bu nedenle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin Yerel Mahkemenin ihtiyati tedbir talebi daha önce reddedildiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığı kararına karşı temyiz isteminin, temyiz yolunun kapalı olması nedeniyle reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        haciz ve kötüniyetli 3.kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu